DARK LOVE 6.BÖLÜM

283 17 2
                                    

Rae'nin ağzından ;

''Benim tanrım'' diye fısıldadım dudaklarını dudaklarımdan çekerken.Kutsal bir törenin gerekçelerini yerine getirircesine boynumu gıdıklıyordu dudakları.Birden durdu gözlerimin içine bakıyordu.Sanki hayatı boyunca sahip olamayacağı bir şeye bakıyormuş gibi bakıyordu.

Scoot'ın ağzından ;

Gözlerinin içinde meleklerin dansını gördüm.Korkarak bakıyordum gözlerine,baktıkça kaybolmasından korkuyordum.Şeytanın cenette baktığı gibi bakıyordum.Yemyeşil ormanda iki yakut gibi parlıyordu gözleri.Kırmızı elbisesi içinde sanki güzellik onun etrafında dönüyordu,bakışları melekleri kıskandıracak kadar anlamlıydı.Sanki yıllardır uyduğum uykumdan uyanmış gibi hissediyordum.Kırmızı kesinlikle onun rengiydi.Beynimde yankılanan çığlıkları susturmak istercesine yüzümü buruşturdum.''Çığlıkları duyuyor musun'' dedim nefesimi dudaklarına verirken.Şaşırmış bir halde bana baktı ''Hayır tek bir fısıltı bile duymuyorum.''                                                                                                              Acı acı gülümsedim ''Sesizliği duymuyor musun? Sessizlik en büyük çığlıktır''

Ava'nın ağzından ;

Tüm bu şeyler bizi nereye sürüklüyordu.Kendimi geri dönüşü olmayan bir boşlukta kaybolmuş gibi hissediyordum.Eddie buradaydı,beni arıyordu.Onu görmüştüm,kendi gözlerime görmüştüm.O gözleri nerede görsem tanırım.Tıpkı Scoot'ın gözleri gibiydi; Çakmak çakmak,gri,dumanlı gözler.Hnagisi daha korkunç karar veremiyordum ''Scoot mı ? Eddie mi? '' Koridordan gelen seslerle irkildim.Kapıyı hafifçe aralamamla onu görmem bir olmuştu.Adrenalin tüm vücuduma yayıldı.Çekmecedeki silahı kontrol ederek kotumun içine yerleştirdim.Beyaz tişörtümü hızla indirerek silahı kapamaya çalıştım.kapıdan çıkamazdım beni fark ederdi.Havalandırma bir seçenek gibi görülüyordu.Eddie'yle birlikte daha önce havalandırmadan  kaçmıştık ama o zamanlar ikimizde aynı taraftaydık.O zaman tanrı Eddie'ydi ama şimdi 2 tanrı vardı ve ben hangisi kazanacak kestiremiyordum..Cama koştum,Kilitliydi,odada kimse yokken kilitliyorlardı.Sandalyeyi sertçe cama indirmemle tuzla buz oldu.Kendimi camdan aşşağı sarkıttım. Odayı artık göremiyor olmama rağmen Eddie'nin orada olduğunu biliyordum.Alt kattaki cama gelince sertçe yumrukladım.50 yaşlarında bir kadın somurtkan bir suratla camı açtı .Fazla vaktim yoktu,tetiği çekerek kadını vurdum.Vicdan azabı çekmiyordum eğer ben öldürmeseydim arkamdan gelmekte olan Eddie zaten öldürecekti.Kapıyı tekmeleyerek açtım.Asansör beklemek yerine koşar adım merdivenlere yöneldim.Mervidenleri beşer beşer atlarken arkamdan bir el ateş etti.Dikişli koluma isabet eden kurşuna aldırmadan koşmaya devam ettim.Arkamda olduğunu biliyordum,saniyeler bile hayati önem taşıyordu.Son merdivene geldiğimde üzerime gelmekte olan iki görevliyi nişan aldım.Bu akşam fazlasıyla kişi ölmüştü.Hastane kapısında duran görevliyide arkasından vurarak yere serilmesini izledim.Adamın hareketsiz bedenine emin olmak için son bir kurşun sıkarak kendimi dışarı attım.Scoot'a ulaşmam gerekiyordu.Bu saate ortalıkta pek insan olmazdı.Hızla ormana doğru koşmaya başladım.Biraz daha koştukran sonra Sccot ve Rae'yi görmemle kendimi yere atarak derin bir nefes aldım.Dikişli kolumdan oluk oluk kan akıyordu.Scoot telaşla yanıma geldi.Tam ağzımı açacakken benden önce davranarak konuştu ''Burada olduğunu biliyorum'' Yüzünde olanları tahmin ettiğini ve bunun hoşuna gittiğini gösteren bir ifade vardı.Daha sonra bakışlarını Rae'ye çevirdi.Ona bakarken çok kısa bir an bakışlarında korku yakaladım.Hemen sonra kendini toparlayarak ifadesiz ruh haline büründü.Ama ben görmüştüm,onun gözlerine ilk defa korkuyu görmüştüm.O bile korkuyorsa benim korkmamam hiçten bile değildi.Korkusuz olduğunu düşündüğüm tanrı korkuyordu.

Rae'nin ağzından ;

Ava'ya yaklaşarak koluna baktım.Nefesleri normale dönmeye başlamıştı.Scoot kararlı bir ses tonuyla bana dönerek ''Önce seni eve götürelim, daha sonra Ava'yla ilgilenirim'' kolumdan sertçe çekerek sürükledi.Eve varana kadar hiç konuşmadık.Eve geldiğimizde gözlerine bakma cesaretini gösterdim,çok sert bakıyordu,duvarlar örmüştü etrafına.Duygularını belli etmekten korkarcasına kaçırdı gözlerini .Bir müddet öylece birbirimize baktık.Bir anda kendine geldi sanki birbirimizi izlediğimiz sırada unuttuğu dünya  aklına gelmiş gibi konuştu ''Ava'nın yanına gitmem gerek''

Scoot'ın ağzından ;

Rae'yi bıraktan sonra hızlı adımlarla Ava'nın yanına gittim.Bıraktığım yerde duruyordu,beyaz tişörtüyle kolundan akan kanları temizliyordu.Kendimi yanına attım.Biraz daha kanı temizledikten sonra tişörtü sertçe yarasına bastırdı.Korkusunu gizlemeye gerek görmeden ''Peki şimdi ne yapacağız ?'' diye sordu.Hiç cevap vermeden susmaya devam ettim.Ben konuşmayınca yine o konuştu ''Scoot,Eddie'nin burada olduğunu bildiğini söyledin.O halde beni neden hastaneden çıkarmadın ?'' Bu soruyu soracağını biliyordum.Onu yem olarak kullanmıştım ''Eğer seni çıkarsaydım onu ormana kadar kim sürükleyecekti? '' Bir an tokat yemiş gibi kaldı,daha sonra kendine geldiğinde sesini yükselterek ''Beni ölüme bıraktın seni lanet olası'' Bıkkınlıkla yüzüne baktım.Her an ağlayacakmış gibi duruyordu. ''Ölmeyeceğini biliyordum Ava,Senin performansına güvendim.Farkında mısın bilmiyorum ama sana senden daha fazla güveniyorum'' Yüzünü buruşturarak oturduğu yerden kalkıp tepemde dikildi.''Şuan üçümüzde ormandayız,istediğini yaptım.Peki şimdi ne olacak? Onu öldürmek mi istiyorsun? ''                                                                       Cevap vermedim.Şimdi ne olacak bilmiyordum.Beynimin içindeki çığlıklar azalmıştı ama henüz kesilmemişti.Bende ayağa kalktım                                                                                                                     ''Hadi günah makinem gidip babamı öldürelim''                                                                                                                       

DARK LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin