#9

6 0 0
                                    


Aycan Lara Çelikoğlu:

Elimde imkanım olsa geri dönerdim o  anlarıma,herkezin o yaşlarda omzunda koca bir yük olmasına rağmen,hiç birşey yokmuşcasına eğlendiğimiz zamanlara.Beraber olduğumuz zamanlara.Bize birşey olduğunda birbirimizden gitcek başka kimsemiz yoktu çünkü,tutardık ellerimizden,kaldırdırırdık kim düştüyse.Küçüktük belki ama çok şey gördük,çok şey atlattık,bize birbirimizden kimse inanmadı,yine söylüyorum son nefesimdede söylerim,bize bizden başkası koşmazdı çünkü.

Her hafta sonları dans  kursunda geçirirdik bütün zamanlarımızı,herkez büyüdü,gelişti,bazı şeylerin üstesinden gelebilcek kadar olduk.Cem her geçen zaman vücuduna bir dövme daha ekledi.Hangi acısını hissetse,bir dövme daha koydu vücuduna.En çok omzunda ki dövmesini severdi.Yamuk çizilmiş tuğlalardan oluşan bir duvar,üstünde de bir çocuk,çocuğun tam üstünde ise tek bir yıldız vardı.Anlamı büyüktü onun için öyle söylerdi hep,dedim ya işte her bir acısını dövmesine yansıttı.Kimsede engel olmadı ona,bizde yavaş yavaş onun kafasına doğru kayıyorduk işte.

Uykuyu sevmezdim,yine erkenden götümü kaldırmıştım.Kapının önüne çıkıp  annemlerden gizli sigaramı  içmeye karar verdim,gizlice dışarıya adımladım sigaramı yakıp bir duman aldım.O sırada Cem dışarıya çıkmıştı,uzunca süzdüm çünkü ilk defa böyle görüyordum onu.Siyah takım elbise giymiş gömleğinin bir iki dövmesini açık bırakıp boynundan göğsüne uzanan kılıç dövmesini ortaya sermişti.Saçlarını arkaya indirmiş,önünden hafif bir çıkıntı bırakmıştı.Beni görünce bana doğru gelip ağzımdaki yeni yaktığım sigaramı aldı:

"Sanada günaydın orospu evladı"dediğimde gülümseyip yanağıma ufak bir öpücük bırakmıştı.Tayfadaki tek kızdım şuanlık,hepsine şans getirdiğimi düşünürlerdi ve bir yerlere giderken yanağıma bir öpücük kondurup şans dilememi isterlerdi.Cem konuşmaz aksine sadece öpücük verip şans istediğini belli ederdi.Sıcacık bir gülümseme gönderdim,soğuk havada:

"İyi şanslar Cem bey hayırdır?"dediğimde kol saatine göz atmıştı.Anlaşılan bi boklar yapıcaktı ya.

"İş görüşmesi"arkasını dönüp giderken geri döndü bana"Senin şu huyuna bayılıyorum Aycan,leb demeden"sözünü yarıda kestim.

"Ben anlarım münnecim yarrağı yedim"dedim.Bunu duyunca keyfi yerine gelmiş olmalı ki kahkahayı basmıştı.Şunların gülüşlerini görmek hoşuma gidiyordu sadece biraz daha bekledim kapının önünde sabah serinliği suratıma vuruyor beni kendime getiriyordu adeta.

Yine aynı geçen günlerden birini geçiricektim anlaşılan .Herkesin bir yerlere sözü vardı,Kaan bügun akşam üstü çıkmamı ona sevgi göstermemi söylemişti.Emre dövmeci hayallerini kurduğu için kıytırık bir dövme çizim dersleri bulmuş sürekli onlara gidiyordu.Bir tek boş olan bendim,yapmam gereken şeyler varmı diye düşünürken kapıdan kaan çıkmış etrafa bakınıyordu anlaşılan cemi arıyordu kafamı yukarı kaldırıp heycanla ayaklandım ve balkonda ki kusursuz vucuda seslendim;

"Nağber çıtır beyefendi." duyduğu sesle gözlerini kapatmış kocaman gülümsemişti,güzel gözlerini aralıyıp aşşağıya baktı.

"Günaydın hanımefendi nasılsınız?"deyip kıkırdamış cevap vermemi beklemeden içeri girmişti anlaşılan o ki aşağıya inecekti, dizlerimi uslu uslu kırıp bekledim.Aradan çok geçmeden Emre çıktı kapıdan arkasından üstünde ince çeketi ile Kaan çıktı yanıma gelip saçlarıma güzel bir öpücük bırakıp  kendini dibime kadar sokup oturdu,Emre ise karşımıza semt abisi  oturuşu yapıp cebinden sigara çıkarıp dudaklarına götürdü,aynı şekilde Kaan'da aynı şeyi yapmıştı.

"Bugün yine yanlızkaldım"dedim huysuz bir şekilde,

"Ders çalış Lara" Herzaman ki Kaan işte bana sürekli ders çalışmamı söylüyordu,tabi bu sırada yüzüme bakmıyor telefonundan birilerine hızlı hızlı birşeyler yazıyordu.Emre hoşuma gitmediğini fark etmiş olmalı ki bana göz kırpıp lafa atladı.

"Burak ile takılsana oda boştu."diyip Kaan!a çevirdi kafasını bende göz ucu ile ona bakıyordum,Emreye kötü bakışlar atmaya hazırlanıyordu ki çalan telefon ile eve doğru ayaklandı.

"HAY ANNESİNE ...!"diye bağırmış koşmuştu karşımda çömen emreye  baktım bilmiyormuşcasına omuz silkti ve ayağa kalktı.

"Kaçmam lazım aycankuşum bana şans dile"diyip yanağıma oda bir öpücük kondurdu.Gülümseme ile 

"Bol şans güzelim." diyip kıkırdadım,emre daha sokağı çıkarmadan Kaan aynı telaş ile merdivenlenden inip hızlıca yanağımı öpmüş ve hızlıca yürürken bağırmaya başlamıştı;

"Şans dile len"diyip arkasına bakmış ve sıcacık gülümsemişti.

Ben ise bütün gün onu dinleyip ders çalışmış akşamda triplenmek için yanına gitmemiştim,sabahın erken saatlerinde hayvan gibi çalan kapı ile anlamıştım  ki evde yanlızdım.Adımlarımı kapıya doğru atıp kapıyı açtım karşımda gördüğüm surat sırık Burak beyefendiye aitti beni görmesiyle elini kapının arkasına atıp anahtarı çıkardı ve kolumdan tutup kapının önüne çıkardı,kaldırıma oturup Kaan'ın uyanıp uyanmadığına bakıcaktım ki mahalenin girişinde koşan kaan ve cemi gördüm,hızlıca içeri girmiş kapıyı kapatmışlardı,tam oraya kalkıcaktım ki,burak poşetten çıkardığı kumruyu bana uzattı ve bende aç ayı gibi yerime mıhlandım.

Aradan biraz zaman geçmiş Burak ile kumrularımızı yerken muhabbete dalmış zamanın nasıl geçtiğini farketmemiştik bu sırada balkona Kaan çıkmış bir sigara yakmış bize ters ters bakıyordu,ben ise atmanın tam zamanı olduğumu düşündüğümden Bura'ğıda alıp balkona çıktım ordan bize daha iyi bakabilir bende göz ucu ile onu kesebilirdim.

Çok geçmeden Kaan'ın arkasından harap olmuş Cem çıkmıştı,ailevi mesele olduğunu düşünüp seslenmedim,konuşmaya devam ederken Kaan'ın güzel kahkahası kulaklarıma düşmüş,bakmaya zorlanmıştı beni,kafammı çevirip güzel gülüşüne baktıktan sonra göz devirip içeri girmişti,Cemle göz göze geldik,bana kocaman piç gülüşünü atıp balkon demirlerine yaslandı neoluyor dercesine kafamı salladım Cem'e 

"BURAK HAYIRLI OLSUN AYCANCIM BİZİDE GÖRÜRSÜN ARTIK" bir anda bağırmış kediler bile bize bakmıştı,bende onun gibi demirlere yaslanmış cevabımı vermye hazırlanıyordum,

"ANANDA BURDA ONUDA GÖRİYİMMİ" diye sırıtarak baktım ona bana öpücük atıp parmak yolladı,ben ise gülüp yerime oturmuştum.

AYCAN LARA ÇELİKOĞLU.

 ufak tefek açıklamalar; MERHABALAR BEN CEM ;okuyanlar varsa kısa bir ara verdik,ufak şeyler atlatmak zorunda kaldık aynı şekilde devam ediyoruz şuan, BU ARADA BAZI YERLERİ KESİYORUZ,SALAK SAÇMA YERDE BİTİYO DEMEYELİM TEŞŞEKÜRLER.




#Yaşarken Ölmek#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin