4

2 0 0
                                    


Öğleden sonra da derslerin çoğu tanışmakla geçti . Bugün matematik dışında hiç ders işlememişlerdi . Okyanus matematiği sevdiği için ona hava hoştu ama Toprak ,  derslerden çok sporla ilgili olduğu için matematikte çok başarılı sayılmazdı . Toprak'ın bazı soruları anlamadığını fark eden Okyanus ona o soruları açıklıyordu . Toprak kendini şanslı hissetti . Sıra arkadaşı sürekli Okyanus olursa derslerdeki başarısı da biraz artabilirdi . 

Öğleden sonra da böyle geçti ve okulun ilk günü bitmiş oldu . Okyanus hızlıca çantasını toparlayıp çıkacaktı ki arkasına dönüp ''Görüşürüz Toprak , planda başarılar . '' dedi ve öyle çıktı . Normalde kibar bir kızdı ama neden vedalaşmayı unutup sınıftan çıkıyor olduğunu anlayamamıştı .  Sanırım kafası yine ailesiyle ilgili sorularla doluydu . Bu olayı Aysu Hanım'a sorsa elbet yine psikolojik bir şeyler söyler mi acaba diye düşündü . 

Okuldan çıkarken merdivenlerin altında yeni çetesini , Mert'i yakalamışken gördü . Aslında orada kalıp ne olacağını görmeyi çok istiyordu . 

Her zaman gittikleri kafe çok uzak değildi . Okyanus da kulaklıklarını takıp yürümeye başladı .  En sonunda ''Dilek Kafe'' yazan tabelayı görüp içeri girdi . Okyanus kendini bildi bileli buraya gelirlerdi . O yüzden kafenin sahipleriyle dost olmuşlardı . Onların da Okyanus'tan bir yaş büyük Dilek adında bir kızları vardı . Dilek , Okyanus'un en yakın arkadaşıydı . Boş zamanlarında o da kafeye gelir arkadaşına yardım ederdi . 

İçeri girince tereddüt etmeden içeceklerin hazırlandığı tezgaha gitti . '' Rapunzel sarkıt saçlarını .'' diye seslendi . Dilek bu sesi duyunca hemen tezgaha koştu . İkisinin arasında bir tür espriydi bu . '' Aa hoş geldin en sevdiğim liseli . '' deyip Okyanus'a sarıldı .  Hemen bir masaya geçip okulun ilk günü hakkında konuşmaya başladılar . İkisi de hayatlarındaki her anda beraber olmuşlardı .  Birbirlerini bu kadar çok sevmeleri de belki de bundandı . Dilek : 

'' Ee liseli anlat bakalım nasıldı ilk günün ? Hoşlandığın biri ya da kafa birileri var mıydı ? ''

'' Önce müdürden sınıfımı öğrendim . Müdür sevecen biriydi . İlk derse geç kalan Toprak diye biri yanıma oturdu . En başta biraz hoşlanmamıştım ondan ama gün boyu sohbet ettik ve iyi birine benziyor . Sanırım lisedeki yakın arkadaşım olabilir . ''

'' Başka arkadaş falan edindin mi bari ?''

'' Aslında sınıftakilerle hiç konuşmadım . Toprak kendi arkadaşlarıyla tanıştırdı beni . Onları da sevdim . Ben ve Toprak'la beraber 10 kişilik bir grubumuz oldu . 3 tanesi seninle yaşıt hatta . ''

'' Oo matmazel , tüm okulla tanıştım desene sen şuna . '' diyerek güldü . Okyanus kızardı ama o da güldü . 

'' Ya dur bir Dilek . Bunların arasında son sınıf olanlar da var . 2 tanesi asi ve sevgililer . Senin yaşıtın Mavi diye bir kız var . Aşırı güzel bir kız . İşte onun üst sınıflardan sevgilisi varmış ve Mavi'ye kötü davranıyormuş . Çete okul çıkışı çocuğu kenara çekip konuşacaktı . Ne yaptılar bilmiyorum . Ben Aysu teyzelerle buluşacağım için katılmadım onlara . ''

'' Ee matmazel, seninki de salaklık . İlk günde üst dönemlerin yarısıyla arkadaş olmuşsun . Olaylarına katılmana izin vermişler ve sen buraya gelmişsin . Bana bir alo deyip geç kalıcam Aysu'ya söyle deseydin ben iletirdim onlara . ''

'' Off haklısın aslında aklıma hiç gelmedi . ''

'' Neyse kuzu , bir sonrakine artık . '' deyip gülümsedi . Bu sırada kafenin kapısı açıldı ve Aysu Hanımlar geldi . Okyanus'la Dilek'in olduğu masaya oturup onlar da okulun ilk gününü sordular . Okyanus '' İyiydi .  Arkadaş edindim . Sınıfta Toprak diye biri vardı . Yanıma oturmuştu . Onunla da anlaşıyoruz gibi . Öyleydi yani . '' demekle yetindi . 

İçerden Dilek'in annesi Sema seslendi : '' Dilek matmazeli de al gel,yardım edin bana . '' 

Dilek daha yeni yeni yakın olduklarında Okyanus'a adı uzun olduğu için Deniz demeye başlamıştı . Okyanus bazen fazla kibar olursa ona Deniz Hanım diyordu .  Daha sonra Aşk-ı Memnu'daki Deniz Hanım'dan dolayı ona matmazel demeye başladılar ve adı öyle kaldı . 

Dilek ve Okyanus sohbetlerine içecek hazırlarken devam ettiler . İşleri bitince Sema teyze de onlarla beraber gelip Aysu Hanımların masasına oturdu .  Turgut Bey '' Sema , Ali nerede? '' diyerek eşini sordu . Tam o sırada işten gelen Ali Bey de kapıdan içeri girdi . '' Hah işte burada . '' dedi Sema teyze  .  Ali Bey'le Turgut Bey aynı iş yerinde çalışsalar da birbirlerini pek sık göremiyorlardı . Ama onlar da aynı Dilek ve Okyanus ya da Sema ve Aysu gibi yakın arkadaşlardı . Ali Bey de gelince ekip tamamlandı ve güzel bir sohbet başladı . Bir saat kadar sonra ''Sizi meşgul etmeyelim . Biz kalkalım '' diyerek kafeden ayrıldılar .  


Denizin KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin