selam:d
umarım beğenirsiniz, oy vermeyi unutmayın!❤
keyifli okumalarr
"Bu kızım Mina," dedi babam karşısındaki adama beni tanıtırken. Nazikçe eğilip adamı selamladığım esnada babam hemen yanımda duran Seokjin'e döndü ve onu tanıtmaya başladı. "Kızımın sevgilisi, Kim Seokjin."
S-sevgili mi?
Seokjin'le aynı anda bir hışım babama dönerken babam bakışlarımızı umursamıyor ve adamla konuşmaya devam ediyordu.
"Ah demek Mina'nın erkek arkadaşısın," dedi ismini az önce öğrendiğim Bay Wang. "Peki ne iş yapıyorsun Seokjin?"
Seokjin sanki bu soruyu bekliyormuş gibi böbürlenerek "Aktörüm," dedi. "Ayrıca usta aşçıyım da."
Bay Wang'ın gözleri kocaman oldu. "Cidden mi? Vay canına! Aktörler kadar iyi görünüyorsun fakat seni ekranlarda görmediğime eminim."
"Dizi sektörüne henüz Kim Seokjin ismini kazandırmadım," dedi. "İçime sinen teklifler bekliyorum."
Bay Wang, Seokjin'in omzunu sıktı ve ona doğru eğilip anlamlı bir şekilde gülümsedi. "İyi yere denk geldin, tanıdığım harika bir yönetmen var. Bu ara yeni bir film çekimlerine başlayacaktı, başrol kız bulunmuş ama erkek oyuncu arayışında. Ne dersin?"
"Konusu ne?" diye sordu babam.
Bay Wang "Dram ve romantizmle dolu bir aşk hikayesi," dedi. "Yine de ufak bir detay, senaryoda fazla müstehcen sahneler varmış diye duydum. Mina ne der bilmem tabii."
Bay Wang'la beraber herkes bana dönüp fikrimi beklerken, son derece umursamaz bir sesle "Bu onun kariyeri," dedim umursamazca.. "O kadar okumuş etmiş, oynasın elbette."
Seokjin'e karşı bir şeyler hissetmiyordum, birbirimizin hiçbir şeyi değildik. Şu an alacağı hiçbir karar beni ilgilendirmezdi ama birbirimizi sevseydik ve sevgilim olsaydı, yine karışmazdım.
Sonuçta bu bölümü okumuştu ve ekmeğini bu meslekten kazanacaktı. Ayrıca, her şeyin set sınırları içerisinde gerçekleşeceği ve gerçeklikle tek bir alakası olmayacağı için beni rahatsız etmezdi.
Seokjin yüzüme bir süre anlamını çözemediğim bir şekilde bakmış, sonrasında bakışlarını kaçırmıştı. Yüzünde belli belirsiz bir gülüş yakaladığım esnada Bay Wang'ın sesiyle dikkatimi ona çevirdim. "Seokjin'e çok güveniyor olmalısın," dedi. "İlişki de güven çok önemli."
Bay Wang ve babam kendi aralarında konuşmaya devam ederken Seokjin'le yanlarından müsaade isteyerek ayrıldık ve bizim gibi gençlerin takıldığı ayrı bir salona ilerlemeye başladık.
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"
Sorusuyla ona dönerken neyden bahsettiğini ilk başta anlamadım, sonra kastettiği şeyi anlayınca başımı onaylarcasına salladım.
"Evet," dedim. "Tabii onaylamam için bana olan sevginden şüphe etmemem ve sana epey güvenmem gerekiyor."
"Tipim olmanı çok isterdim, dünyada kaç tane senin gibi düşünen kız bulunur ki?"
Gözlerimi devirdim. "Sen anlaşılan hep kıskanç cadalozlara denk gelmişsin, gözünü bir açsan benim gibi düşünen milyonlarca insan görebilirsin."
"Haklısın," dedi. "Bu arada saçlarını boyatmayı hiç düşündün mü? Mesela sarı?"
Elim istemsizce saçıma gitti. "Neden soruyorsun?"
