gerçekten o mu

149 20 22
                                    




Kibum o çocuğu parkta gördüğünden beri rüyalarında göremiyordu. Açıkçası rüyalarında görmeyi tercih ediyordu çünkü en azından konuşabiliyorlardı, onu takip etmesine gerek kalmıyordu.

Uyandığında aklına gelen ilk şey onunla tanışmak için bir bahane üretmesi gerektiği oldu.

Belki tekrar parkta görürse günaydın diyebilirdi? Ama konuşma sonrasında ne kadar ilerleyebilirdi?

Köpekleriyle yanına gitse belki hayvanları seviyorsa konuşmayı o başlatabilirdi?

Her gün aldığı kahvelerinden birini üstüne dökmek gibi klişe ve kızgınlıkla bitebilecek riskte bir şeyi mi denemeliydi?

Kafasını iki yana salladı ve yastığını sinirle suratına kapattı.

Böyle bir hale düştüğüne inanamıyordu.

Hızlıca yataktan kalkıp hazırlandı ve bugün işe geç kalma sebebiyle bile olsa o çocukla konuşana kadar dışarıda kalmaya karar verdi. Parka doğru yol alırken kahvesini almayı unutmadı ve gözleriyle onu arayarak yürümeye devam etti. Parka geldiğinde bu sefer Comme Des ve Garcon'dan çok o yönlendiriyordu. Rüyasında gördüğü yerlere daha dikkatli bakıyordu ama hiçbir yerde yoktu.

"Tabii olmaz aptal. O sadece benzettiğin biriydi."

İç çekerek yoluna devam etti. Köpeklerinin etrafta koşuşturması, insanlar tarafından bolca sevilmesi ve kendilerini sevdirmek için Garcon ve Comme Des'in üstüne atladığı insanlardan özür dilemesi gibi her zaman olan şeylerden sonra istemeyerek de olsa evin yolunu tuttu. Pes etmek ona göre değildi ama kendini daha fazla aptal gibi hissetmek istemiyordu.

Önceki gün girdiğini gördüğü evin önünden geçerken yavaşladı ve her ne kadar iç sesi, mantığı ve etik kurallar yapmamasını söylese de posta kutusunu açtı ve gelmiş postalardan birindeki ismi okudu.

Choi Minho.

Artık rüyasında gördüğü kişi gerçekten o mu öğrenebilecekti.




//minho  i'm home//

ethereal ● minkeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin