3-yıkılmış güvenin küçük serçesi

335 36 14
                                    

'Göğsümde biriken kalabalık mutluluğumun sahibi, bana bahşettiğin kalabalıkta ilk kez yalnız hissediyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Göğsümde biriken kalabalık mutluluğumun sahibi, bana bahşettiğin kalabalıkta ilk kez yalnız hissediyorum.'

🌼

Ellerim beyaz önlüğün ceplerinde hastane koridorunda yürürken yine seni onun odasından çıkarken gördüğümü hatırlıyorum. Birbirinize gülümsüyordunuz. Ve sen Yoongi, daha o sabah kendi ellerimle ütülediğim beyaz gömleğinin düğmelerini ilikliyordun tek tek. Sarıldınız sonra da. Sarıldığın kişi geçmişinin tozlu sayfalarında yer edinen kadındı. Sen geçmişine sarıldın.

Tüm kelimelerin ve iç içe geçmiş tüm düşüncelerin ağırlığını boğazıma dizdiğini ve beni nefessiz bıraktığını hatırlıyorum seni öyle gördükten sonra.

Son zamanlarda her hareketin sorundu benim için. Her hareketin, her adımın ve her nefesin benim için, benim senden şüphe etmem ve sana olan yerle bir ettiğin güvenim için sorundu. Senin bana yalan söylemeyeceğini, bana asla ihanet etmeyeceğini düşünüyordum oysaki. Ama yanılmışım. Her konuda yanılmışım ben. Sana karşı her konuda yanılmış, kendi düşüncelerime aldanmışım.

Eskiden birbirinize olan hisleriniz ve sarıldığın geçmişin; sen aslında hiç farkında olmadan beni öldürüyordun. Beni hiç acımadan öldürüyordun hem de.

Gözümden düşen ılık bir damla yaş kalbimin sızısını ve sana olan kırgınlığımı da beraberinde götürdüğünde, bu görüntüye daha fazla dayanamayacağımı düşünüp oradan uzaklaştığımı hatırlıyorum.

Sana bir haberi çok görüp hastaneden ayrıldığımı, gözümden süzülen bir damlanın binlercesini çağırdığını ve adımlarım beni nereye sürüklerse oraya gittiğimi, defalarca kez aradığın hâlde telefonu açıp cevap bile vermediğimi hatırlıyorum.

Arafta kalan sonbaharın ortasında bana yaşattığın can alıcı soğuk kalbime işlerken içimde kopan fırtınanın küçük çığlıkları olan hıçkırıklarımın attığım adımlara eşlik edişini hatırlıyorum. Ve canımın yandığını... Canımın çok ama çok yandığını hatırlıyorum. Kavurucu yangınıma ve bu yangının altındaki kasveti ruhuma işlemiş dondurucu kışında üşüyen kalbimi hatırlıyorum.

Merak edeceğini bildiğim hâlde haber bile vermeden saatlerce yürüdüğümü, saatin geç olduğunun farkına bile varamadığımı hatırlıyorum. Evin önüne geldiğimde perdelerin arasından geçmeyi başarıp bahçeye süzülen ışığı görmek senin evde olduğunu anlamam için yeterliyken artık doğru evde, doğru yerde ve doğru insanda olmadığımı düşündüğümü hatırlıyorum.

Suicide | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin