5- Sen de gitme

290 35 12
                                    

'Hislerimde yanılmayacağımı düşünürdüm hep

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Hislerimde yanılmayacağımı düşünürdüm hep. Haklıymışım. Sen beni asla yanıltmadın.'

🌼

Sabah huzursuz uykumdan gözlerimi aralayıp kendime geldiğimde düşünceli bir şekilde tavanı izlerken buldum seni. Düşünceli ve birçok hüznü içerisinde barındırıyordu gözlerin.

Sadece düşünüyor, düşünüyor ve düşünüyordun.

Neden bana anlatmıyordun?

Neden bana bir açıklamada bulunmuyordun?

Neden sana soramıyor, sorularımın cevaplarını alamıyordum?

En büyük hatamız birbirimizden saklamak mıydı gerçeklerin acı yüzünü?

Seni daha fazla izlemek yerine yataktan kalkıp banyoya adımladım. Sıcak bir duşun iyi geleceğini düşünüyordum yaşayabileceği en soğuk kışı yaşattığın kalbime.

Ama henüz saçlarımdan tenime doğru süzülen suyun kalbimin üzerine gelemeden buz kestiğini hissettim. Bu his nasıldı biliyor musun, tıpkı ruhumun da senin ellerinde buz kestiği kadar soğuk. Çok soğuk ve ben çok üşüyorum.

Kısır bir döngünün içine giren zavallı zihnim, artık kontrol etmeyi dahi beceremediğim karanlık bir boşluğa dönüşüyordu. Koca bir karmaşa, koca bir çöplük. Karmaşa olan sendin, çöp olansa duygularım. Sana karşı yaşadığım olumsuz duygu karmaşası tüm bedenimi sarıyor, boynuma dolanıp boğuyordu beni. Zihnime tırnaklarını geçiriyor, çığlıklar atıyordu.

Vücudumdan akan berrak suyun senin karanlığını da beraberinde götürmesini diledim.

Gözlerim banyo dolabındaki makasa kaydığında sen seviyorsun diye kestirmediğim, kestirmemi hiç istemediğin saçlarımı o gün banyoda hiç düşünmeden omuzlarıma değecek şekilde keserken oldukça hissizdim. Ellerim titriyordu ama önemi yoktu. Yamuk kesmiştim de biraz, aldırış etmedim.

Suyla birlikte her bir saç teli uzaklaşırken ardında kalan soğuk bir boşluktu. Senin kalbime yaşattığın sonsuz ve karanlık boşluğun yanında inan ki bir hiçti bu.

Üzerimi giyinip banyodan çıktığımda hâlâ bıraktığım gibiydin. Derince bir nefesi ciğerlerine bahşedip yataktan yavaşça kalktığında beni bulan bakışların ilk olarak saçlarımda gezindi, sonra ise gözlerimde durakladı. Dudakların aralandı, kaşların kararsızlıkla çatıldı. Kirpiklerini kırpıştırdın. Senin parmaklarının izini barındıran ve artık kısa olan saçlarıma bakarken şaşkındın.

Olduğum yerde beklerken yavaşça bana gelişin ve tam önümde duruşun yaklaşık on salisene denk geldi.

"Neden?" diye sordun titrek bir nefesi tam ortamıza bırakarak. Elin saçlarıma çıkıp dolu gözlerin gözlerimi bulduğunda tepkisizce izledim koyu harelerindeki bitkin hüznü. 

"Saçlarını neden kestin?"

Gözlerinden birer damla yaş yanaklarından çenene doğru süzülürken beni bir kez daha pişman ettin.

Ben bir kez daha pişmanlığı yaşadım sen tarafından, hem de yeniden uzayacak bir avuç saç için. Ama en büyük pişmanlığın bizi beklediğini bilmiyordum. En büyük yıkılışın, en büyük kahroluşun bizi yolun sonunda beklediğini bilemedim hiç.

"Yamuk kesmişsin."

Bunu söylerken burukça gülümsedin. Öpmek istedim gülüşünden, ıslak kirpiklerinden, gözlerinden süzülen yaşlardan ama yapamadım.

Yapamazdım.

"Yakışmış... eğer saçlarını keseceğini söyleseydin son kez dokunmak ve sevmek isterdim." dedin tebessümle karışık. Bilmiyordun ki gözlerin tebessümüne tezat birçok hüznü barındırıyordu içinde.

Sadece başımla onaylayıp hiçbir şey söylemeden yanından geçip gitmek için hamle yaptığımda adımlarım senin kurduğun cümleyle dururken anlamlandıramadığım bir sıkıntı da tam kalbimin üzerine ağırlık gibi çöktü.

"Gitme," Sana döndüğümde artık kısa olan saçlarımı işaret ettin. "Saçların gibi yani... Sen de gitme."

Ve sonrası sessizlik. Bizim sessizliğimiz.

Gözlerime kenetlediğin koyu harelerini çekip banyoya girmek için hareketlendiğinde, "Peki ya sen? Sen benden çoktan gitmedin mi?" Diye sordum sana. Adımların dursa da sırtın bana dönüktü. Bu sadece bir cümle değildi sana sorduğum, kendi içinde derin anlamlar barındırıyordu aynı zamanda.

"Henüz," deyip duraksadın. Omuzların çöktü. "Henüz gitmedim. Nefes aldığım ve kalbimin attığı süre boyunca da gitmeye niyetli değilim."

İnanmak istedim ve tekrar denemek... Yapamadım. Beni de yanıltmadın gerçi çekip gittin.

Yalan söyledin bana bir kez daha. Yalanlarına eşlik etti gözyaşların. Ardına bile bakmadan yağmurlu bir eylül akşamında, yapraklar sararıp düşerken bir bir dalından, sen gittin. Yaşlı gözlerle eşlik ettim ellerimden kayıp gidişine, beni terk edişine.

Sen benden gittin. Sen gittiğin gün, götürebileceğinin daha fazlasını götürdün benden.

🌼

Oy vermeyi, takip etmeyi ve satır arası yorumlar yapmayı unutmayın.♥︎

Suicide | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin