"Hadi ya? Alt tarafı bir gün okula gelmedim ve o gün sürpriz sınav mi yaptılar? Ne sınavı bu Doğu?"
"Üçüncü kez Edebiyat Elif. Üçüncü kez söylüyorum sana."
"Tamam ya. Atar yapma!." Süt dökmüş kedi gibi sindim yerime. Şaka ya şaka! Atar yaptığı için trip atıyorum.
"Elif. Trip atma."
"Kim trip atıyor?" Çalan zil sesiyle telefon kulağımda kapıya ilerledim.
"Kim geldi? Aydan teyzeler mi?"
"Bakmadım Doğu."
Kapıyı açtığımda kimse yoktu. Evde yalnızdım. Anneler geldi sanmıştım ama yoktu kimse.
"Kimse yok. Mahallenin çocukları eşek şakası yapıyorlardır."
"Piç kuruları! Hep sen evde tek başınayken yapıyorlar bunu."
"Korkutmaya çalı- Bekle burada bir zarf var."
"Platonik aşık vakası mı yoksa?"
"Dalga geçme! Ayrıca hiç aşk işine benzemiyor."
"Aç bak."
"Sağ ol ya! Sen olmasan düşünemezdim (!)"
"Çok konuşma da aç şu zarfı Elif."
Eski yerime dönüp zarfı inceledim. Üzerinde sadece adım ve soy adım yazıyordu. Orta çağ seklinde mühürlenmişti. Hangi işsiz yaptı bunu?
"Açıyorum. Açtım."
"Ne yazıyor?"
"Ya gelirsin, ya bitersin."
"Bu ne demek şimdi?"
"Bilsem? Birisi fena saçmalıyor." Kesilen elektriklerle beraber beni bir korku sardı.
"Doğu." Yutkundum.
"Bize gel, lütfen."
"Elif iyi misin?"
"Evde tek başımayım ve elektrikler gitti. Harikayım Doğu!"
"Dışarı çık ve bekle. Geliyorum." Telefonu kapatmadan kapıya gittim. Hassiktir! Açılmıyor!!
"Doğu kapı açılmıyor!"
"NE DEMEK AÇILMIYOR?"
"Doğu korkuyorum."
"Korkma Elif, hemen yanına geliyorum."
"Tamam." Sakince (!) beklemeye başladım.
Tamı tamına üç dakika on yedi salise sonra kapı deli gibi yumruklanmaya başladı.
"Elif! Ben geldim.!"
"Kapı açılmıyor!"
"Çekil kapının önünden. Kıracağım!" Arkamdan gelen sesle arkama döndüm. Ve çığlık attım. Gerisi yok.
Doğu'dan..
İçeriden gelen çığlık sesiyle var gücümü kullanarak kapıya yüklendim. İçeri girdiğimde Elif'i baygın halde yerde buldum.
"Elif! Aç gözlerini! Elif!!" Ben içeri daldığımda elektrikler de gelmişti. Elaya dönmüş kahverengi gözlerini araladı.
"Çok şükür! İyi misin?"
"Doğu kız. Oradaydı. Gel diyordu." Kesik kesik konuşuyordu.
"Korkma. Bekle ben bakıp geliyorum hemen."
"Ben-"
"Korkma tamam." Ayağa kalkıp odaları gezdim. Zaten üç oda, banyo, tuvalet ve mutfak vardı. Ve kimse yoktu. Açık pencere bile yoktu. Korkudan titreyen Elif'in yanına gittim.