Sakın Miya'yı yalnız bırakma!

29 4 0
                                    

MULTİ: ADRİANA (ÜVEY KARDEŞ)

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-

Üvey kardeş dedi! Hemde benim üvey kardeşim! Yok artık!

"Şakanın sırası değil. Kimsin söyle bakalım."

"Ben babamın, dünyalı bir fahişeden olan çocuğuyum. Fakat annemin dünyadan olması, benim soylulardan olduğum gerçeğini değiştirmiyor. Annemin herşeyden haberi vardı. Zamanı geldiğinde bana anlattı. Şimdi de buradayım."

"Gerçekliği şüpheli. Kanıtlanana kadar burada kalacaksın fakat ekibe girme iznin yok."

"Nasıl yok? Kanıt mı istiyorsunuz? O zaman ilk soyluya ait olan doğum izime bir bakın derim." dedi lanet ukala. Sonra da omzunu açtı ve hilal aya benzeyen -aynısından bende de olan- doğum izini Büyük Anne'ye gösterdi.

"Miya! Yanıma gel." diyince hemen yanına gittim.

"Omzunu aç." dediğini yaptım. Harika! Bu üvey kardeş olayı cidden fena doğru.!

...

"Ben bu kızdan hiç hazzetmedim Doğu." dedim erkekleri etrafına toplamış Adriana'ya bakarken.

"Niye? Bence hoş kız. Hatta şu an yanına gidiyorum." dedi ve beni bırakarak gitti. Ay götüm!

"Benimde pek hoşlandığım söylenemez ufaklık." Eros'un sesiyle sıçradım.

"Daha iki saattir burada ve herkesi etkisi altına aldı. Dominic'i bile!"

"Beni değil şekerim. Sen hala benim bir numaralı kızımsın." dedi kolunu omzuma atarak. Başımı ona yasladım ve ona ilgiyle bakan erkek ordusuna küfür ettim. Olay şu ki Mavi bile ondan etkilenmişti! Allah'ım! O benim arkadaşım!

"Hadi gel şu kıza azıcık laf sokalım." Eros'un önerisiyle sırıtarak kalkıp grubun yanına gittik.

"Ah! Küçük kardeşim de gelmiş." dedi alaylı bir gülümsemeyle. Ama bunu bir tek ben anlamışım gibiydi.

'Ah! Orospu çocuğu ablam da buradaymış!' dememek için zor tuttum kendimi.

"Ay tatlım, senin boyun da pek kısaymış." dedi. Güya şaka yapıyor hanımefendi.

"Ee ne demişler, götü yere yakın olandan korkacaksın." dedim bende şakayla (!). Eros kıs kıs gülüyordu. Adriana bozulmuştu. Ama çaktırmaya niyeti yok gibi güldü.

"Çok da şakacı! Keşke biraz da güzel olsan. Tam abla-kardeş olurduk. Biliyor musunuz güzelliğimi annemden almışım. Çalıştığı yerde ona 'AFRODİT' diyorlarmış." dedi kibirle. Tabi ben durur muyum? Hayır.

"Genel evde bir tanrıça!" dedim. Herkes tuhaf tuhaf kınayan bakışlar atınca devam ettim.

"Babamın seni 'dünyadaki bir fahişeden' kazandığını söylemiştin." dedim gülümseyerek. Eros alttan alttan destekliyordu. Adriana bozulmuştu. Ve fena belli ediyordu. Ortam gergindi. Bu gerginlikten hoşlanan bir tek ben miydim yahu?

"Çalışalım mı azıcık?" diyen Dom gerginliği bir nebze azaltmıştı.

"Ne çalışıyoruz?" dedi Adriana dudak büzerek.

"Dövüş." diye cevapladı Brad.

"Ay ben yapamam."

"O zaman çıkış şu taraftan. Çünkü biz dövüşerek savaşmayı düşünüyoruz." diye kapak etti Eros.

KORKUSUZ (ASKIDA!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin