Rüya

84 5 0
                                    

Korkulu dolu gözlerle Doğu'ya baktım.

"Bu sadece saçmalık Elif. Sadece saçmalık. Hadi kahvaltını yapta çıkalım şu evden."

"Sen git. Ben gelirim." Şu saçma 'Mavili kız' olayı hakkında tek kelime etmek istemiyordum.

"Elif, bekliyorum çabuk ol."

"Farkında mısın bilmiyorum ama sen Doğu Günay'sın, ben ise Elif. Sadece Elif. Koruman gereken bir itibarın ve bir arkadaşlığımız var."

"Kimin ne dediği umrumda değil. Peki sen bunu biliyor musun? Yeter artık! Sürekli gizli liseli aşıklar gibiyiz Elif. Üstelik çok yakın iki dostuz biz. Kimseden saklamamız gereken bir durum yok ortada!"

"Bana bağırma Doğu." diye uyardım sakin bir sesle.

"Biliyorsun ki ilgiyi ve hakkımda olan herhangi bir şeyi sevmiyorum. Seninle beni yan yana görünce ya aptal kızlar senin için yanıma yaklaşacaklar, yada hakkımda türlü dedikodular yayılacak. Ayrıca senin benim gibi çirkin ve ezik bir kızla göründüğün ve arkadaşlık yaptığın için popülariten azalacak."

"Sen cidden aptalsın Elif. Vallahi on numara geri zekalısın. Kalk!" Kolumdan tutup kaldırdı ve odama sürüklemeye başladı. Boy aynasının önüne gelince durdu.

"Şu gözlerinin rengine bak. Mavi yada yeşil değil. Daha da güzeli. Yeri gelince ela, yeri gelince siyah, yeri gelince kahve." Yüzüme dokundu.

"Cildin bebek gibi. Çevremdeki her kız bu cilde sahip olmak için kaç para döküyor haberin var mı senin?" Cevap veremiyordum.

Saçlarımı çözdü.

"Ya saçların? Kolay şekil alabiliyor. Yumuşacık. Rengi güneşte ayrı, karanlıkta ayrı. Ayrıca dümdüz. O güzel sandığın kızlar bu renk ve bu düzlük için saçlarına sıçıyor be!" Sonra aynadan beni baştan aşağı süzdü.

"Ya fiziğin? Öküz gibi yesen de -bakma bana öyle, öküz gibi yiyorsun zaten.- neyse. Öküz gibi yesende kilo alamıyorsun. Yaşına göre olgun ve harika bir fiziğin var."

"Ama en önemlisi; " durdu, aynada gözlerimi buldu. Ve elini kalbimin üstüne koyarak devam etti.

"Senin kalbin güzel Elif. Yüzünden daha da güzel. Aklından piçlik geçse de -ki o bir tek bana, kötülük geçmez senin. Seni senden iyi tanıyorum. Ben hayatimda her yönüyle senin kadar güzel kız görmedim. Bunu en yakın arkadaşın olarak söylüyorum. Kimin ne dediği umrumda değil. Sen benim için popülariteden bile önemlisin." Bunları söyledikten sonra kafamı yerden kaldırıp aynadan onu görmeye çalıştım. Ama başka bir şeyle karşılaştım. Odanın kapısından bize bakıyordu. Tüm o güzelliğiyle. Sonra aynı şeyleri yaptı. Ellerini gel dercesine hareket ettirdi ve dudaklarını hiç ses çıkarmadan oynattı;;

"Gel.."

Doğu da benim görmüş olduğumu görmüş olmalı ki, aynı yere donmuş bir şekilde bakıyordu. Hızla aynı anda arkamıza döndük ve kız buum!! Yok.!

"Sen de gördün değil mi?" dedim titrek sesimle.

"Gördüm. Ve şimdi bakmaya gidiyorum."

Hareket ettiğinde durdurdum onu.

"Doğu dur. Bende geliyorum."

"Elif-" Sözünü keserek önden çıktım. Şu son iki gün hariç hayatımda hiç korkmamıştım. Ama içimden bir ses korkmamı söylüyordu. İçimdeki seslere genelde güvenirim.

Evi üç kez aradık. Bir kez de ayrı ayrı aradık ama yok! Kimse yok!

"Ben şizofren değilim."

KORKUSUZ (ASKIDA!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin