Baekhyun odasına girdiğinde arkasından kapıyı ayağıyla kapattı ve üstündeki kazağı başından çekip çıkardı, camın önündeki tekli koltuğuna fırlattı. Ayağındaki pantolondan da kurtuldu ve ayaklarını kot kumaşından kurtardığı an yüz üstü yatağa atlayıp inledi.
"Oooff."
Gün boyu sevgilisinin peşinde kolturması yetmiyormuş gibi bir de akşam günlük ödülünü alacağı yerde annesi ve babasının damatlarına fanlık yapmasını, bununla da kalmayıp Chanyeol'ü sadece kendilerine ayırarak Baekhyun'un bütün öpücük çalma, onu sevip sarılma çabalarını da bir güzel baltalamışlardı. Annesi Baekhyun ne zaman Chanyeol'e yanaşıp elini beline atsa, parmaklarını kenetlese ya da dudaklarına meyil etse hissetmiş gibi tepelerinde bitiyor "Damadımı rahat bırak çocuğum!" diye onu azarlayıp Baekhyun'u acılar içinde kıvranırken arkasında bırakmaya utanmadan Chanyeol'ü alıp gidiyordu.
Eh, sevgilisinin de kaynanası ve kayınpederinden ilgi görmekten şikayetçi olduğu da söylenemeyeceği için, Baekhyun bütün gün sarf ettiği eforun karşılığını alamadan evine dönmek zorunda kalmıştı.
Yatağında kıvrandı ve altından yorganını kaydırdı, göğsü yatak çarşafına değdiğinde ise yorganın altına kaydı, yastığına sarılıp en azından rüyasında Chanyeol özlemini gidermeyi umarak gözlerini kapattı, yastığına sarıldı.
Ve o anda odasında telefonunun zil sesi yankılandı.
Ağlaşarak sarıldığı yastığı ısırdı, onu iki tarafından tutup bükerek kulaklarına bastırdı. "Neden neden neden Allahım yarabbim neden bennn???"
Baekhyun umutsuzca -patronunun sekreterinin de arayor olabileceğini bildiği için- sürünerek çıktı yorganının altından. Yerde pantolon yığınını karıştırıp cebinden telefonunu çıkardı, ekranda yazan isme bakmak çin telefonunu döndürdüğü gibi devasa kalpleri, tatlı fotoğrafı, muhteşem gülümsemeyi görüp bütün kötü duygularından arındı, içinde bulunduğu düşük moddan kurtulup neşeyle telefonunu açtı. Aynen üç sene önceki gibi Chanyeol hala onun içini eritebiliyor, onunla telefonda bile olsa konuşacağı için heyecanlanmasını sağlayabiliyordu.
"Alo? Aşkım?"
Baekhyun duyduğu sesle sırt üstü yatağına attı kendisini ve "Efendim sevgilim?" diyerek cevap verdi.
"Napıyorsun?" Chanyeol'ün ses tonundan ne kadar mutlu olduğu anlaşılıyordu. Baekhyun arkadan gelen Yoora ablasının sesleri ile gülümsedi. Kadın Toben'i çağırıyordu. Köpek Chanyeol'ün kişiliğini yansıtmakta harikalar çıkardığı için Baekhyun onun kadının eteklerinde koşuşturup durduğu bir manzarayı kolaylıkla hayal edebildi. Suratındaki şapşal gülümseme ile Chanyeol'e "Hiç, uyuyacaktım." diye cevap verdi.
"Aah. O zaman seni bırakayım da uyu, yarın sabah erkenden toplantın var..."
Baekhyun öğrendiği yeni bilgi ile kaşlarını çattı. "Toplantım mı var?"
Chanyeol'ün karşı hattan gözlerini devirdiğini neredeyse görmüş gibi oldu Baekhyun. "Var ya Baekhyun-ah? Yeni yazılım teklifi almışsınız, projenin detaylarını konuşacakmış sizinle şefiniz?"
İlk kez Chanyeol'den duyuyormuş gibi hissediyordu bunları. "Oha? Cidden mi?"
Chanyeol'ün derin bir nefes verdiğini işitti Baekhyun. "Of Baek. Cidden çekilir dert değilsin... Sana aşık olarak kendimi bir ömür kıçında gezinmeye adamış oldum, eğer bana ilk boşluğunda güzel bir buluşma planlamazsan seni eşek sudan gelinceye kadar döverim duyuyor musun?"
Baekhyun gözlerini devirdi. "Sen? Bana vurmak? Bu biraz şey gibi olmadı mı ya, annenin sürekli sana bak seni öldürürüm çocuk, dikkatli sür ölme demesi? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
candy shop
Hayran Kurgumini mini drabble'lar~ •chanbaek/baekyeol •fluff •dişlerinizi dahi çürütebilecek derecede fluff 😭😭😭