SIR(Düzenleniyor)

1. Bölüm: Üniversite/1

Medyada'ki Hannah Lynn Dane.

Keyifli okumalar...

🎶 Bebe Rexha - Bad Bitch 🎶

" İyi bir başlangıç işin yarısının bitmesi demektir. "

SEADERBURG ŞEHRİ // LORİNE KASABASI

Günümüz

Hannah Lynn Dane

Bugün de her zaman olduğu gibi dışarısı güneşliydi. Yazın son günleriydi ve güneşin etrafı kasıp kavuran sıcağı her tarafı sarmıştı. Hafif soğuk olmasına rağmen etraftaki her şeyi koruma duvarının arasına alıp güneşin o parlak ve yakıcı ışınlarından bizi koruyan rüzgarın yaprakları, ardında bıraktığı sesleriyle beraber sürükleyen bir esintiyle güne başlamıştım. Bisikletleri ile etrafta dolaşan çocukların şen kahkahaları ve kullandıkları bisikletlerin zil sesleri, eşofman takımlarını giyinip yürüyüşe veya koşuya çıkan kasaba sakinleri bugüne ayrı bir mutluluk katıyordu.

Bugünün benim için ayrı bir önemi vardı. Uzun zamandır bekleyip hayalini kurduğum ortama bugün kavuşacaktım. Şuanda güzelce dinlenip gideceğim Üniversite için hazırlanmam ve şu kalan son dakikalarımı ailemle geçirerek Veronica ile uğraşmam gerekirdi. Ama onun yerine dışarıdaydım ve üşenmeden buraya kadar gelen Brandon'a -halbuki onun da Üniversiteye hazırlanması gerek - her zamanki şirinliğimi sunuyordum.

" Hayır Brandon, biz ayrıldık. " dedim ona şirince gülümserken. Herkeste işe yarayan ikna etme taktiğim sadece onun üstünde ise yaramıyordu. Bu yüzden beni çok yoruyordu. Gülümsedi ve beni hızlıca belimden tutup omzuna aldı.

" Hayır Brandon ne yapıyorsun? Hemen beni indir seni geveze. " dedim gülerek.

" Hannah acayip birisin. " dedi beni omzundan aşağıya indirerek. Boynundan tutarak dengemi sağladım.

" Bu gevezeden ayrıldığına emin misin? " diyerek ellerini pantolonunun ceplerine koydu. Gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurdum.

" Biz hiçbir zaman gerçek sevgili değildik ki. Bu  yüzden evet ayrıldık. "

" Peki prenses, sana okulunda bol şans. Eminim bunun da üstesinden gelirsin, her zamanki gibi. " Gülümsedim.

" Üstesinden geleceğimi biliyorum zaten. Sen de geleceksin. " dedim ardından gergin duran omuzlarımı indirip devam ettim. " Sizden ayrı okula gitmem çok üzücü. "

" Olan oldu artık ne yapalım. Ben de istemezdim yoksa Megan ve senden ayrılmak ama olan oldu. Biliyor musun en çok da akbabaların karşısında korunmasız kaldığınıza üzülüyorum. " dedi suratı komik bir hâl alırken. Onun bu haline kıkırdadım.

" Akbabalara yem olmayacağız merak etme sen. " dedim ona güven vererek. Gülümsedi ve kafasını salladı. O sırada girdiğimiz ara sokağın başından bir ses geldi.

" Hadi ama çocuklar iki saattir ne konuşuyorsunuz siz orada. Brandon beni bırakacağına söz vermiştin hani, geç kalacağız. " Sesin geldiği yöne döndüğümüzde Megan'ın buraya doğru elindeki süslü poşet ile geldiğini gördüm.

" Biliyorum kızım dur biraz. Geç kalmadık hem. "

" Hatırlatayım Brandon saat 11:00 olmadan oraya varmamız gerek ve saat şuan... " diyerek telefonunu eline alıp ekranına baktı ve bize doğru çevirdi. Çiçekli ekran  duvarının arasından saat kolayca gözüküyordu. " ...10:40 hadi ama. Hannah'yı sıkma artık. " Sonunda yanımıza geldiğinde bana gülümsedi ve yanağımı öptü. Ardından Brandon'un koluna girdi.