SIR(Düzenleniyor)

5. Bölüm: Prenses

Medyada ki yakışıklı Scott Kruger...

Keyifli okumalar...

🎶 Dua Lipa - Don't Start Now 🎶

" Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer ve bilirsin, o nehir asla durmaz. "

Hannah Lynn Dane

Başım yukarı doğru çevrilmiş bir şekilde Scott'a bakıyordum. Kafamın duruş şekli yüzünden yakında boynum acımaya başlayacaktı. Ama yinede şuan bunu sorun etmemeye çalışıyordum.

'' Neye bu kadar gülüyordun? Burada dinlenmeye çalışıyorum. '' dediği cümle ile içimden göz devirdim ,sana ne. Artık boynuma dayanamayarak yerimden kalktım ve yüz seksen derece dönerek yüzümü ona döndüm ardından yere tekrar oturdum. Ellerimi arkamdan destek almak için koyarak ona baktım. Sert hatları belli olan o koca yüzü şimdi daha net gözüküyordu.

" Hiç William ile mesajlaşıyordum hem bundan sana ne? " Son dediğimi duymamış gibi kaşlarını çattı.

" Ne mesajlaşıyordunuz? " Sesindeki aksanı çok hoştu. Acaba nereliydi?

" Beni bu akşamki partiye davet etti. "

" Hmm güzel. Ama partiye gelmeyeceğini tahmin edebiliyorum. " Kaşlarımı çattım.

" Nedenmiş o? "

" Çünkü senin gibi kızlara göre değil. " Ahh sinirim simdi bozulmuştu.

" Bırak da neyin bana göre olup olmadığına ben karar vereyim. " dedim biraz kava bir tavırla. " Hem nasılmış benim gibi kızlar? " Yüzünde büyük bir sırıtış belirdi.

" Kendi halinde olan, dışarıdaki kötülükleri görmezden gelip kendi pespembe dünyasında yaşayan kızlar gibi. " dedi. Ağzım aralanmıştı bu kendini ne zannediyordu? Beni hiç tanımadan böyle yaklaşımda nasıl bulunabiliyordu anlamıyorum.

" Sen kendini ne zannediyorsun? O pembe dünya da bir zahmet bana kalsın burnunu sokma. Çünkü senin gibi biriyle kirlenmesini istemiyorum. Ve Scott beni diğer kızlarla karşılaştırarak çok büyük bir hata yaptın. Bu günkü Parti'ye de geleceğim. O zaman görürsün kim pembe dünyasında. " Sinirden dilim damağım kurumuştu. Ama o bana hala ukala bir sırıtışla bakıyordu.

" Peki prenses. Sen bilirsin ama demedi deme. " Gözü kucağıma kaydığında tekrar konuştu. " Telefonu nasıl aldın? " Benim de gözüm kucağıma kaydı. Telefonumu görünce " Sana ne! " dedim.

***

Chrikt'in önüne geldim ve içeriye girerken telefonumu kolumdaki tutacağa iyicene sabitledim ve kulaklığımı bileğime dolayıp tutturdum. Bu daha önce başıma geldiği için kulaklığıma küçük bir tane tutacak yerleştirmiştim.

" Hoş geldiniz ne alırdınız? " dedi kız. Yüzünde sıcak bir gülümseme vardı. Sarı kıvırcık saçları çok tatlı duruyordu.

" Dört tane Espresso üç tanesi paket olacak. " dedim bende ona sıcak bir şekilde gülümsedim.

" Siparişleriniz hemen hazırlanıyor Efendim. Bir isim alabilir miyim?"

" Hannah." Kız kafasını salladı ve arkasını döndü. Bende arkamı dönüp mermere yaslandım.

Evet burası üniversitenin kafesiydi. Genişti ve içinde bir sürü yuvarlak masa vardı. Okulun sevdiğim hoş bir mekanı olmuştu doğrusu.