14. Bölüm: Acı

488 191 262
                                    

Uzun bir aradan sonra ben geldim canlarım. Beni bırakmamışsınızdır umarım. Ve size bu uzun ve eğlenceli bölümü bırakıp geri gidiyorum. Bir dahaki bölüme kadar görüşürüz kelebeklerim...

Keyifli okumalar...

🎶 Charlie Puth - Attention 🎶

" Aşkın hafif kanatları ile aştım bu duvarları, durduramaz sevgiyi bu taş duvarlar. "

Hannah Lynn Dane

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hannah Lynn Dane

Evet bu kadardı. Dayanma süremin sonuna gelmiştim. Crikt'in yolunun daha yeni yarısını tamamlamıştım. Ama sinirden gözlerimden süzülen sıcak yaşları anca idrak edip yeni fark etmiştim. Kalbim yanıyordu aynı ellerimin ve avuç içimin yandığı gibi.

Yoldan çıkıp ağaçların arasına girdim ve rastgele bir ağacın gövdesine avucumun içini bastırarak yere çöktüm. Ağacın kabuğunun çatlama sesini duyunca elimi oradan kaldırdım ve hiç oraya bakmadan dizlerimi kendime doğru çektim ve kollarımı bacağıma dolayarak kafamı dizlerime gömdüm. Benimle böyle uğraşması hoşuma gitmiyordu. Benimle normal olması gerekenden çok ilgileniyor sonra da kendini Emilya'nın kollarına atıyordu. Bu hiç hoş değildi. Ona ne kadar duygu beslemesem de... bilmiyorum ama bu beni çok kızdırıyordu. Ellerimi yumruk haline getirdiğimde avuç içimde bir yanma hissettim. İşte o zaman fark ettim ellerim tırnak etlerimden avucumun içindeki çizgilere kadar yanıyordu.

Kafamı kaldırıp ellerimi baçaklarımdan çözdüm ve ellerimi kuçağıma getirip parmaklarımı avuç içime bastırmayı bırakıp serberst bıraktım. Kaşlarım yavaşça havaya kalkarken avuç içimi izliyordum. Parmaklarımı biraz daha açarak avuçumun her tarafını gözlerimin önüne serdim. Avuç içim kıpkırmızı olmuştu sanki ateşte yanmış gibiydi. Parmak uçlarımdan bileğime kadar avucumun içindeki çizgilerin içi bile kıpkırmızıydı. İşaret parmağımı kaldırdım ve sağ avucumun içine dokundum. Bu n-neydi?

Ellerimi incelerken bana doğru gelen bir şey hissettim. Sonra da havlamasını duyunca kıpkırmızı olan ellerimi hızla arkama saklayarak kafamı kaldırdım. Alex bana doğru koşuyordu.

" Alex? " dedim şaşkınca ama düşüncelerimi avuç içimden alamıyordum. Bu nasıl olurdu? Alex yanıma iyice yaklaştı ve bana sürtündü bir kez daha havladı ardından kucağıma geldi. Ve kafasını kucağıma koydu. Güzel köpek seni. " Sahibine hiç benzemiyorsun. O beni kırmaktan başka bir şey yapmıyor. " diyerek ellerimi arkamdan çıkarttım ve parmaklarımı açtım. Her şey normaldi. Kızarma gitmişti.

" Bak şimdi de deliriyorum. " diyerek ona avucumu gösterdim. Acaba beni anlıyor muydu? Alex kafasını kaldırdı ve ellerime kısa bir bakış atarak avuç içimi yaladı. Kıkırdayarak ona sarıldım. Sinirden halüsinasyon görüyordum herhalde. " Alex bana neler oluyor böyle? Niye olaylar hep böyle gelişiyor? Niye o böyle dengesiz? "

SIR(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin