4. Bölüm: Telefon

844 312 398
                                    

Medya William Parnell...

İyi okumalar :-)

🎶 Alex & Sierra - Little Do You Know 🎶

" Yorma kendini. Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler, seninle gelsin. "

Hannah Lynn Dane

Ağacın karşısına geldiğimde eğildim ve ayakkabılarımın bağcıklarını bağlarken etrafta göz gezdirdim. Sonuçta burası fakültenin arka bahçesiydi. Ve akşam olmuştu. Yani güvenlik olabilirdi. Daha okulun ilk gününden yakalamak istemiyordum ama telefonumu o kuş yuvasında bırakamazdım. Ayağa kalktım ve ağaçtan bir kaç adım geri gittim. Scott'ın yaptığı gibi ağaca tırmanamazsam da yine de deneyecektim değil mi? Denemeden hiç bir şey bilemeyiz.

" Hadi Hannah yapabilirsin. Daha önce denge tahtasında yürümüştüm sadece bu yukarı doğru koşma olacak. Ve daha önce birçok dalda ve demir de sallandım. Hadi göreyim seni be kızım. " dedim kendime ve koşmaya başladım.

Ağaca ilk adımımı atınca ikinci sınıfa attım ama üçüncü adını tam atacakken ayağım kaydı. Ben de ağaçtan destek alarak kendimi en yakın dalda ittim. Dala sıkıca tutundum.

" Hadi oldu sayılır. " diye mırıldandım. Kuş yuvasının olduğu dal tam karşımdaydı. Pes etmek yok. Ayaklarımı bir ileri bir geri sallayarak dengeyi yakaladım ve kendimi diğer dalda doğru ittim. Düşmeden dalda sıkıca tutundum. Kollarım yorulmuştu ama sonunda kuş yuvasının olduğu dalda varmıştım. Ayaklarımı yukarıya kaldırıp ağaca Koala gibi sarıldım. Derin bir nefes aldım ve ayaklarım ile dalı iyice kavradıktan sonra ellerimi bıraktım. Kafa aşağıya sallanırken hızlıca önümdeki kuş yuvasının içinden telefonumu aldım.

" İşte bu kadar. " dedim gülümseyerek. İlerideki ağaçların arasından bir çıtırtı sesi gelince kafamı hızlıca oraya çevirdim. Ama ani hareketim yüzünden dengemi kaybettim ve yere düştüm.

" Aaa! " Çığlıklarım duyuldu diye çok korktum ama sırtım çok ağrımıştı. Kafamı kaldırdım ve elime baktım. Telefonuna bir şey olmamıştı. Gülümsedim ve belimi tutarak ayağa kalktım. Ardından daha deminki çıtırtının geldiği yere baktım.

" Kim var orada? " dedim korkulu bir sesle. Ağacın arkasından kahverengi, orta boylu, sevimli bir köpek çıkınca rahatladım. Elimi kalbine koyarak bir oh çektim ve telefonumu arka cebime soktum. " Merhaba dostum sen ne kadar tatlı bir şeysin böyle. " dedim yere çökerek. Havladı ve kuyruğunu sallayarak yanıma geldi. Kollarımı açarak ona sarıldım.

" Ay sen çok tatlısın kızım. " Laf ağzımdan çıkınca bir adım geriledi ve havladı.

" Pardon oğlum. Afedersin. " dediğimde kuyruğunu salladı.

Başına okşadım. " Benimle arkadaş olur musun? " arka arkaya havladı ve patisini bacağıma koydu. " Bunu evet olarak kabul ediyorum arkadaşım. " dedim. Ardından ayağa kalktım.

" Çok geç oldu dostum yarın görüşürüz. " dedim. O da bir şey yapmadan arkasını döndü ve gitti. Ben de telefonumu cebimden çıkarttım anne ve babam beni aramıştı ve Veronica mesaj atmıştı.

***

" ...Peki Anne, babamı benim yerime öp hoşçakal. " dedim ve telefonu kapatıp komodinin üzerine koydum. Ardından kafamı yastığa yavaşça bıraktım.

" Oh be çok iyi geldi. " dedim yatağıma iyice yayılarak.

" Yataklar çok rahatmış değil mi? " dedi Nora. Gülümsedim ve kafamı salladım. " Evet. " dedim.

SIR(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin