4| Ómorfo Arsenikó

15.2K 1.6K 2.2K
                                    

Bölümün içinde cidden ağır laflar kullanacaktım ama sonra düşündüm ki içinizde rahatsız olabilecek olanlarınız vardır. Eğer bundan da rahatsız olursanız şimdiden özür diliyorum.

Ayrıca bu bölüm, karakterimize yeni özler kattığım bir bölüm. Kısacası karakter gelişimine ayırdım bu satırları.

Aşağıya da güzel şeyler bırakayım, hayal etmesi kolay olsun

Aşağıya da güzel şeyler bırakayım, hayal etmesi kolay olsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hatalarım varsa affola

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar!

[SYML - Mr.Sandman]

•••

Hayat gülüşlerimden çalardı çoğu zaman, cennete varması gereken dudak kıvrımlarım cehennemin ta kendisi olmuşken hangi kudret yüzümde cenetten bahçeler yaratır, cehennemden sakınırdı çehremi. Geceler yorgan olup acılarımı birbir örter, kirpiklerim kurumaya harammışcasına hep ıslak olurdu; acılarıma ağlamazdım ben, aksine ağlamalarım hep ailemden göremediğim sevginin, başımın hiç okşanmamış olmasının bir sebebiydi. Kaç sabah yastıklarım ıslak kalktığımı asla saymamıştım, zira gücüm kabuk bağlamayan yaralarımın acılarını saymaya yetmeyecek kadar azdı, zaten ben de tükenmiştim. Soluklarım binbir gündüzün izinde kayıp giderken gözlerimin altında oluşan mor hilâller eşliğinde tan yerinin usul usul turuncuya boyanmasını izlerdim, lakin yine de her sabaha ruhum ölü çıkardım.

"Taehyung sana diyorum, beni dinlemiyor musun?" Jimin'e daldığımı belli etmeden kafa salladım hemen, bugün öyle neşeli ve mutluydu ki onun moralini bozacak hiçbir şey yapmamaya özen gösteriyordum. "Dinliyorum Minie," Cevabım onu tatmin etti, kaldığı yerden anlatmaya devam edecekken çoktan kantinin önüne gelmiştik. "İçerisi çok kalabalık Taehyung-ah, ama çok da açım." Kararsızlıkla dudak bükerek cam kapının ardındaki kalabalık kafeteryaya baktı, yüzünden oraya girmeyi hiç istemediğini okusam da sadece saniyeler içinde kendini kantin sırasına atacaktı. "Olamaz, daha çok insan gelmeden gidiyorum Tae, gelince anlatmaya devam edeceğim." Gözlerindeki heyecanı gördüm, en çok da onun masum sevinçlerine ortak olmayı severdim. "Sen de bir şey ister misin?" Aceleyle kapıyı ittirirken olumsuz anlamda kafamı salladım, lakin karnımın vaveylaları kulaklarımı çoktan sağır bırakmıştı.

The Minus | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin