Leyl: Değiştin mi? Yani seni böyle biri olmak zorunda mı bıraktılar yoksa sen mi bu kişi olmaya çabaladın?
Leyl: Olumsuz bir ithamda bulunmuyorum, sadece merak ediyorum. Bir insan ne yaşamış olabilir de dışarıya bu kadar duvar örer?
Ege: Beni değiştirmek mi? Kimin haddine? Bende bir şeyler değişiyorsa ben istediğim içindir.
Ege: Peki, sana bunu sorduran şey ne? Sebebinin, sadece merak etmen olmadığına eminim.
Leyl: Bugün o kızı reddettiğini gördüm, rastlantıydı. Sadece arkadaş olmak istiyordu ama sen tanışmak istemediğin gibi şeyler söylüyordun.
Ege: Bu aralar biraz yorgunum ve bu yorgunluk fiziksel değil. Bu yüzden, böyle bir ruh hâliyle yeni insanlarla tanışıp onları kırmaktansa bir süre uzak kalmayı tercih ettim.
Leyl: Yeni kişiler bazen iyileşmene yardımcı olur.
Ege: Senin gibi mi?
Leyl: Aslında, herkese kapını kapatmasan mı, demeye çalışıyordum.
Ege: Bir süreliğine izin ver bana.
Leyl: Çok yorgunsun. Ruhun diyorum, çok yorgun. Seni çok önemsedim çünkü seni kendime çok benzettim. İnsanlara tahammülünün kalmayışı, soğukluğunun nedeninin karmakarışık zihnin olması, "Sanki tek derdi olan benim." diyerek her şeye rağmen acını saklamaya çalışman... Sende kendimi gördüm.
Leyl: Ben çok iyi değilim, her günüm güzel değil. Her zaman motive olamıyorum hatta zihnimle başbaşa kaldığımda boğuluyorum. Ben de çizdim bileklerimi, ben de çaresiz hissettim. Ben de her gün ölmek ve yaşamak arasında karar vermek için çok savaştım.
Leyl: Ama biliyordum. Her zaman gülmeyeceğimi ve aynı şekilde her zaman ağlamayacağımı biliyordum. Islandığım her an, gökkuşağını görmek için yağmura katlanmam gerektiğini hatırladım. Bu yüzden ne olursa olsun yaşamayı seçtim.
Leyl: Ben bir seninle bu kadar rahat ve güvenerek konuşabiliyorum. Şu yazdıklarımın zerresini aileme açamadım ben. Hemen yargılarlar diye ya da üzülürler diye. "İyiyim." kelimesini dilime yamaladım. Yalnız değilsin. Tamam?
Ege: Leyl... Sen güçlüsün ama ben yaşadığıma inanmıyorum ki. Üç-beş kişi üzülmesin diye mutlu rolü yapmaktan sen de sıkılmadın mı?
Leyl: Üç-beş kişi üzülmesin diye yaşamayacaksın. Ege, başkaları üzülmesin diye kendin için beterin beteri oluyorsun. Önce bir kendine bak ve özür dile. Sen bunu kendine yapma hakkına sahip değilsin.
Leyl: Sen yapamıyorsan bana söyle.
Ege: Bir gün sen de gittiğinde bu yazdıklarını hatırlamayacaksın bile.
Leyl: İnsan kendinden nasıl gider?
Ege: Leyl,
Ege: Bu çok derin. Yani yazdıkların. Gücün var mı? Emin misin?
Leyl: Senin var mı?
Ege: Bu sefer kaçmayacağım.
Leyl: Bu sefer iyi olmak için yaşayacaksın. Ölmeyi dilemek için değil.
Ege: Sen bana iyi gelirsen seni evim yapmaktan alıkoyamam kendimi. O evin başıma yıkılmasından korkuyorum, sana gelemeyişimi buna ver.
Leyl: Bir şeylerden korktuğun için geride kalmayı bırak. Ama önce güzel geceler...
Ege: Güzel geceler.
Bölüm Sonu
Y/N: "Ben de çizdim bileklerimi..." satırında asla özendirme amacı güdülmemiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EGE | Texting
Short StoryL: Merdümgiriz misin? Dışarıdan çok soğuksun ama içinde galaksiler saklıyor gibisin. Tüm Hakları Saklıdır. -kalemdenpandomim Başlangıç: 07.08.2019 Yayım: 15.09.2019