Ateşten
Demirle konuşmam bitikten sonra hemen şirketten çıkmış arabamla evin yolunu tutmuştum o ara Beren aradı hemen açtım ama hiç bir şey demiyordu kapıda akşamdan beri bekleyen korumalara dikkat etmelerini söyledim ama söylememle Beren'in çığlığını duymam bir oldu kalbimin en derinlerinde bir sızı hissettim ilk defa bu kadar korktuğumu hatta ilk defa birisi için bir kadın için ölebilirdim öylesine sevmiştim onu ama şimdi ellerinden almışlardı benim bu kadar sorumsuz olamazdım nasıl anlayamamıştım nasıl fark edememiştim eve varıp gelişi güzel arabayı kenara çekip eve girdim bir iki adamım vurulmuş geri kalanlar etrafı sarmıştı esat yanıma gelip "abi yengeyi almışlar kardeşi Selen içerde çok korktuğu belli abla diyip duruyor" dedi kaşlarımı mümkünmüş gibi daha da çatıp Esata döndüm "eğer o adamları bulmazsanız eğer o adamları ayağıma getirmezseniz beni yormadan kafanıza sıkıp Beren'e bulun bana!!!bütün adamları çağır konuş İstanbul'u ayağa kaldır her taşın altına bakın" deyip içeri girdim Selen çok kötü bir durumdaydı bu şoku hala üstünden aramamışsa benziyor ve gittikçe ağlaması şiddetleniyordu o ara beni fark edip ayağa kalkıp karşıma dikildi elleriyle çeketimi çekiştirip "senin yüzünden senin yüzünden herşey seni takıntı haline getirmiş bir kadın yüzünden ablamı kaçırdılar siz eğer hayatımıza girmeseydiniz biz şuan mutlu mutlu hayatımıza devam ediyor olacaktık" derken Demir gelmiş Selen'i dinliyordu bu kız ne dediğini bilmiyor saçmalıyordu ben üzülmüyormuydum sanki ellerini tutup yakamdan kurtardım "Beren'i senin düşündüğünden daha çok düşünüyorum ben sen ne zannediyorsun ha sevmediğimi mi kaçırıldığından dolayı üzülmediği mi mi içim parçalanıyor başına gelenlerden dolayı kalbim acıyor peki sen ne diyorsun kalkmış beni suçluyorsun bide yetmez miş gibi senin yüzünden diyorsun kendine gel İstanbulu ayağa kaldırdım en yakın zaman da ablanı Beren'imi bulacağım" dedim ve çeketi mi çıkartı koltuğa atım sertçe oturdum Demir Selen'in karşısına geçip bir kaç saniye sadece baktı sonra " sen ne diyorsun Selen nasıl bu olayda bizi abimi suçlarsın nasıl üzüldüğümüzü görmüyormusun abimin nasıl Beren'i yengemi sevdiğini saydığını peki beni hiç mi tanımadın sen sence umurumuz da değil miş gibi mi davranıyoruz" dedi Selen hala ağlarken bir hıçkırıkta koptu ağzından "evet sizi suçluyorum o Merve denen kadını suçluyorum peki neden çünkü ben size söylim anne ve babamızın ölümünden sonra hep ayakta durduk sırdaş olduk beraber büyüdük ama sonra sizle tanıştıktan sonra bir gün bile sorunsuz günümüz olmadı sizin ve saplantılı aşık olan o Merve denilen kız yüzünden şimdi ablam onların elinde peki kim hesap verecek kim ablamı yine yanıma getirecek onların ablama birşey yapmayacağının garantisini kim verecek kim verebilir bana söylesene" dedi Demir iki elini de yumruk yaparak iyice selene yaklaşıp "şuan ablan onların elinde diye üzülüyorsun ve be dediğini bilmiyorsun ama sağ Salim ablanı bulup getireceğiz ama sonra karşımıza geçip sizin yüzünüzden ablam kaçırıldı ama siz üzülmeyi bırak onu kurtarmak için çabalamıyorsunuz dediğine çok pişman olacaksın Selen" diyip abisine döndü "ben bir dairedeki kamera kayıtlarına bakim abi" diyip evden çıktı ateşte başını sallayıp çeketini alıp dışarı çıktı
Beren
Ateşin en son bağırışından sonra etraf kararmış bedenim ayaklanmıştı yüzüme atılan soğuk su ile beye uyradığımı şaşırıp gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladım bir sandalye üzerinde elim ve ayağım bağlı şekilde karanlık sadece küçük fazla etrafı aydınlatmayan bir ampül vardı gözlerimi bir kaç kere kırpıştırıp karşımda 32 diş sırıtıp bana bakan Merve vardı "ooo prensesimiz kalkmış bir an o güzel uykundan uyanmayacaksın sandım" diyip bir kahkaha koptu ağzından kahkahası odada yankılanırken yüzümü buruşturup "benden ne istiyorsun ben sana hiç bir şey yapmadım" dedim biranda ciddi yüzüne bürünüp bana biraz eğildi "sen daha ne yapacaksın ha söyle bana sevdiğim adamı kendine aşık ettin sonra o yetmezmiş gibi bide aynı evde kalmaya başladın" dedi kafamı sağa sola sallayarak "ben ateşi elinden aldığım filan yok sen ateşi saplantı takıntı haline getirmişsin senin tedavi olmam lazım" der demez yüzüme yediğim tokatla kafam sol tarafa kaydı bir daha Merve'nin yüzüne baktım "tedavi veya her neyse ona ihtiyacım yok ateşe aşığım ben takıntı hale getirdiğim hiç yok" dedi ve bir daha gülüp bana baktı "şimdi aşkıma biraz sürpriz yapacağız daha doğrusu aramıza giren seni ortadan kaldıracağımı söyleyeceğim" dedi kamerayı koyup tuşuna bastı ilerde daha yeni fark ettiğim masanın üzerinden keskin ve parlak olduğu karşıdan bile anlaşılan bir bıçak alarak bana yaklaştı tam arkamda durup yine kahkaha atarak "evettttt ateş aşkım bak sana bir süprizim var beğendin mi bende öyle düşündüm şimdi bu aramıza giren seni benden soğutan ve bana kör edip kendine aşık ettiğin bu kadını ortadan kaldıracağım ama önce bir fragmanı olmalı diye düşündüm onun için bir iz bırakıp ne kadar ciddi olduğumu ve en fazla 2 veya daha da az bir süre zarfında bu kadını aramızdan çıkaracağımı bilmeni söylim dedim ama merak etme kamera karşısında izlemekle değil bizzat canlı olarak ölüşünü görmeni istiyorum oda çok yakında" dedi ve sol omzumdan başlayarak elime kadar biraz derin olmak üzere bir çizik attı o kadar yavaş ama bir okadar acı çektiriyordu ki ağzımdan bir çığlık firar etti
Ateşten devam
Ama o okadar acı bir çığlıktı ki kalbim yerinden çıkmış gibi hissettim o kadar acı ve içten bir çığlıktı ki o an ölmek istedim sağır olmak ve o çığlığı duymamak istedim kör olup canımdan çok sevdiğim kadını o acı içinde görmemek istedim ama o çığlığı öyle kalbime dokundu ki sonra telefonum çaldı gizli numaraydı "nevar" dedim sonra duyduğum kişinin sesiyle neye uğradığımı şaşırmıştım...
Instagram=cnlarzu123 🥰
