"Sen bana neredeyse çarpacak olan adamsın" adam alayla karışık gülerek kafasını salladı ve hemen ciddileşti sonra o kalın erkeksi sesi ile " buyurun iş için gelmişsiniz dün neden gelemediniz ayrıca 15 dk geç kaldınız" dedi bu adam gerçekten kafayı yemiş yada rol yapıyor dün neden gelemediğimi bilmiyor mu " evet dün biraz sorun çıktı ve bugünde trafik yüzünden geç kaldım özür dilerim" dedim oda yavaş adımlarla siyah deri koltuğa oturdu ve " beni ilgilendirmez bundan sonra geç kalırsan kovulursun" dedi öküz sanki keyfimden geç kaldım " peki efendim" dedim " kendini tanıt" dedi bende kendimden bahsettim " iyi işine başlayabilirsin ama bazı kurallar var" dedi bende " nedir?" Dedim " 1. Kısa giyinmek yok , geç kalmak yok" dedi bende altta kalırmıyım " geç kaldığım için tekrar özür dilerim ama siz benim giyinişime karışamazsınız" dedim sonuçta ben sadece çalışacağım bana emir veremez çünkü artık hayatımda emir almak istemiyorum yetimhane zamanımda hep dayak yerdim ve hep Emirler yağdırırlardı ve ben artık aynı şeyleri hatırlamak istemiyorum artık güçlü biriyim. " ben senin patronunum ve karışırım kısa giyinmeyeceksin!" Dedi " bende size bu sizi ilgilendirmez dedim" dedim iyice sinirim bozulmuştu sonra kapıdan içeri Demir geldi Allah'tan Demir beyin asistanı olacağım Demir " abi tanıştınız mı Beren ile" dedi ne yani bu Demir kardeşi mi yok artık kesin anneleri farklı biri bu kadar iyi iken bu adam kesin hastanede karıştırdılar neyse " evet tanıştık ama Beren Senin ile çalışmayacak" dedi NE! Ne diyor bu ya " kiminle çalışacak peki" dedi Demir bey "benim asistanım olarak çalışacak" dedi beni süzmeye devam ederek Demir ise " sen bilirsin abi" dedi ve odadan çıktı bende tam odadan çıkıyordum ki "sen nereye" dedi dönüp " çıkıyorum işe yarın başlayacağım söylendi" dedim oda bilmişcesine " ben sana çıkabilirsin demedim" dedi ukala kendini ne sanıyorsa yavaşça yerinden kalktı ve bana doğru gelmeye başladı tam karşımda durup " 2. Kural ben çık demeden çıkmayacaksın" dedi bende " başka kurallarınız varsa söyleyin bende bileyim" dedim bana uzun uzun bakıp "yok , çıkabilirsin" dedi odadan çıkıp asansöre bindim ve eve gittim eve varınca yemek yaptım ve Selen'i beklemeye başladım oda gelince yemek yedik ve salona kahvelerimizi alıp geçtik bugün olanları tek tek selene anlattım ve " abla sen şimdi seni neredeyse ezecek olan ve emir veren altını çiziyorum bak sana Emirler veren o adamın şirketinde onun asistanı olarak mı çalışacaksın yani" diye uzun bir soru sordu bende sorusu karşısında sadece " evet" dedim oda " abla sen orada fazla çalışamazsın neden bu kadar çalışmak istiyorsun" dedi bende " senin okulun var ve benim gerçek olmayan hayallerimi senin gerçekleştirmeni istiyorum ve evin kirası var yani benim çalışmam seninde bunları değil derslerini düşünmem lazım hadi uyumaya" dedim Sabah alarm sesi ile uyanıp kahvaltı hazırladım selenle kahvaltımızı yapıp onu okula gönderdim ve yukarı çıkıp hazırlanmaya başladım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tabikide o adamı dinlemeceğim istediği giyerim ve o ateş patron bozuntusunu dinlecek halim yok yola koyulup taksiye bindim ve şirkete doğru yol aldık ama kahrolası İstanbul trafiği yüzünden geç kalmak üzereyim ve kesin o ateş bozuntusu beni kovacak sonunda şirkete vardım ve bilin bakalım ne oldu 10 dk geçiktim ama benim yapacak hiç bişeyim yok ki trafik yüzünden hep 44 kata gelip Hatice ablanın dediği gibi orta kahve yapıp ateş beyin odasına yürüdüm Hatice abla ateş beyin eski asistanı hamile olduğu için Doğum iznine geçdi neyse odaya girip masaya ateş beyin kahvesini bıraktım ve " kahvenizi getirdim ateş bey" dedim camda olan bakışlarını bana döndürdü ilk olarak beni baştan aşşağı süzdü ve içkisini masaya bırakıp bana doğru çatık kaşları ile geldi ve beni masası ile kendi arasına alıp yüzünü yüzüme yaklaştırdı "10 dk geç kaldır 1 cezan ve dün dediklerimi duymana rağmen götünü bile tam kapatmayan kıyafet ile geldi etti 2 ceza" dedi " ne cezası bu ateş bey evet geç kaldım ama kıyafetime karışamazsınız" dedim beni bir daha süzdü ve mümkünmüş gibi kaşlarını iyice çatıp " giymiş üstüne yapılanı bide karışamazsınız diyor seni kimler gördü kim bilir bu halinle deli etme beni" diye bağırdı yerimden siçradım çok kızgın görünüyordu ve daha da kızdırmamak için " özür dilerim bir daha olmaz" dedim " bir daha olamaz zaten şimdi cezana gelelim" dedi " ne cezası o" dedim " kurallarımı çiğneme cezası"dedi ve "hazırlan çıkıyoruz" dedi bende montumu giydi. Ve çok güzel hatta fazlasıyla güzel bir arabaya bindik ve yola koyulduk 2 saatlik yol sonrasında iki katlı büyük ve çok güzel bir dağ evinde durduk ama evin her tarafında siyah takım elbiseli ve kulaklarında kulaklık olan adamlar vardı ateş beye dönüp " bu adamlar kim biz niye buraya geldik" dedim ama o çatık kaşları ile bize daha doğrusu bana bakan adamlara dönüp "indirin lan başınızı bakmıcaksınız bir daha" diye adamlara resmen kükredi adamlar başlarını eğdiler ve biri bile bana bakmadı içeri girdik ve bar gibi bölüme gidip içkisini aldı ve deri koltuğa oturdu ve bana bakıp güldü ve " geç karşıma otur senin şu cezanı konuşalım güzelim" dedi.