Sabah erken saatlerde penceremden odamı aydınlatan güneşe gözümü açtım Meraba adım Beren Yılmaz annem ve babam trafik kazasında hayatlarını kaybetti geriye ben ve benden iki yaş küçük bir kız kardeşim var aslına bakarsanız çok zorlukçektik annem ve babam vefat ettikten sonra yetimhaneye bırakıldık hayalim hep doktor olmak ailemin benle gurur duyması ve hep beraber mutlu yaşamamızdı ama öyle olmadı 18 yaşıma gelince kardeşim Selen'i de o yerden alıp bir ev kiralayıp kalmaya başladık o daha okula devam ettiği için benim çalışıp para kazanıp benim belki gerçekleştiremediğim hayalleri o gerçekleştirsin diye uğraşıyorum neyse... Yataktan kalkıp lavabo gidip ihtiyaçlarımı giderdim ve mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım. Kahvaltı hazır olduktan sonra Selen'i uyandırmaya gittim "Selen ablacığım hadi uyan okula geç kalacaksın" yatağından kıpırdadı ve "5 dk daha" "5dk filan yok hadi uyan artık" diyip kendi odama girdim ve hazırlanmaya başladım evet bugün iş bulnmam lazım dün çalıştığım restorandan kovuldum ama benim suçum değil tamamen o öküz adamın suçu resmen bana yavşak haraketler yaptı ve ben ağzının payını verdim. Neyse
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beren'in giydiği kıyafet Kıyafetlerimi giyip hafif makyaj yaptım aslında makyaj yapmayı hiç sevmem babam hep annemin makyaj malzemelerini karıştırdığımda benim kızım makyajsız daha güzel derdi sonra saçımı dağınık topuz yapıp önlerden çıkardım sonra aşşağı indiğimde Selen giyinmiş ve kahvaltısını yapıyordu yanına gidip yanağını öptüm ve"günaydın canım"dedim oda"günaydın" dedikten sonra kahvaltımızı yaptık ve o okula gittikten sonra mutfağı toplayıp dışarı çıktım akşam bir kaç iş bulmuştum ve şimdi oralara gidip şansımı deneyecektim taksiye binip ilk olarak bir bakıcı yârine gideceğim evet çocukları severim ama 3 çüz bir çocuğu olan ve hepsi bebek olan çocuklarada bakamam onun için o işi eleyip çıktım şimdi KARAHAN holdinge gidecektim orasının beni işe alacağını sanmıyorum ama yinede şansımı denemek istedim lise son terk olsamda derslerim her zaman iyi olmuştur ve asistanlık işleri filan altından çıkabilirim bu konuda kendime güvendiğim için şimdi görülmeye gideceğim ve görüşme saati geçiyor evet dün akşam aradım ve bana saat verdiler patronları çok dakik ve sertmiş yani bir şansım varken onu kaybedemem ama yoldan ne taksi geçiyor ne otobüs orasında bulunduğum yola çok uzak ümidi kesip karşı tarafa geçerken bir fren sesi geldi yola baktığımda yeşil ışık yanıyordu ve ben az kalsın ezilebilirdim adam arabadan hızlı bir şekilde indi ve ALLAHIM galiba ölüyorum bu ne yakışıklılık adam nerden baksan 1.85 boylarında esmer kaslı ve acayip yakışıklı ve yeni çıkmaya yüz tütmüş sakalları çok yakışıklıydı yanıma gelip "önüne baksana sen ne yaptığını sanıyorsun" diye kükredi ben daha demin yakışıklımı dedim sözümü geri alıyorum bu tam bir dağ ayısı " kusura bakmayın biraz dalgınımda birden yola çıkıverdim " dedim adamda " gidip başka yerde dalıver ya çarpsaydım" dedi öküz hatta yontulmamış odun " sezene sorucam dalıverceğim yeri işinize baksanıza hem siz" dedim oda " sizin yüzünüzden geç kaldım kusura bakmayın hanımefendi" dedi alay eder gibi bende sinirle arkamı dönüp gittim hayvan herif nolmuş sanki yola birden hoplamışsan belki önemli şeylerimiz var demi sonra ve geldim Selen'de eve gelmişti beraber yemek hazırlayıp yedik ve her akşam olduğu gibi günümüzü anlatmaya başladık sonrada uyuduk. Sabah kalktığımda yine lavabo gidip rutin işlerimi hallettim üstümü giydim çünkü dün gidemediğim iş görüşmesini bugün bir daha şansımı deneyip gidecektim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beren'in giydiği Aşşağı inip kahvaltı yaptık ve Selen okula gitti bende mutfağı toplayıp çıktım şirkete yine geç kalmıştım ama bu benim suçum değildi hem evimize uzak hemde trafik olduğu için 15 dk gecikmiştim şirkete geldiğimde taksiciye parasını ödeyip indi ve kocama gökdelenin karşısında durdum o kadar büyüktü ki en yukarı çok merak ettim çük yüksek yerleri ve güzel manzaralı yerleri çok seviyorum büyük kapının üstünde kocaman KARAHAN HOLDİNG yazıyordu içeri girdim ve danışma yerine geldim çok güzel uzun kahverengi tonlarında saçları vardı" şey ben iş görüşmesi için gelmiştim" dedim kız bana bakıp gülümsedi ve " 43 kat Demir beyin odası var oraya çıkmakta size yardımcı olurlar" dedi bende asansöre binip 43 kata çıktım bir kız her yeri meydanda bir şekilde benim yanıma gelip " kime bakmıştınız" dedi " iş görüşmesi için gelmiştim" dedim hemen Demir Karahan yazan bir olay girdik kız " efendim iş görüşmesi için bir bayan geldi" dedi Demir " çağır gelsin" dedi içeri girdim kendimi tanıttım ve işe alındığımı kendisinin asistanı olacağımı ama önce abimi bulmamı istedi hemen bir üst kata çıkıp koridorlarda yürümeye başladık siyah ve gri renklerin hakim olduğu sağ tarafta büyük ihtimalle asistan masası ve geniş kapılı ve sadece 1 odalı koca katta odanın içine girdik kimse yoktu Demir " abimi bir arayayım bugün şirkete gelecekti ama" dedi ve çıktı Demir çok iyi eylenceli ve insanları güldürebilecek bir insandı patronumu çok sevdim odayı gözümle sürerken siyah ve grinin hakim oldu ve çok güzel döşendiği bir odaydı ve bir tarafı full camdı ve önünde geniş büyük deri koltuk vardı cama yaklaştım ve bakmaya başladım burası çok güzeldi bildiğiniz zirve İstanbul ayaklarımın altındaydı ben manzarayı izlerken arkamdan öksürük sesi geldi arkama dönünce o işte tam karşımdaydı ve alaycı bir şekilde hafif gülümseme vardı yüzünde ve beni baştan aşşağı süzdü ve kaşları hafif çatıldı " sen..."
