19.Bölüm

3.1K 92 3
                                    

Ateşten devam

Telefon çaldığında hemen açtım gizli numaraydı "nevar" "oooo ateş nasılsın görüşmeyeli çok oldu özledin mi beni"Şok olmuştum bu nasıl olabilirdi ki kaç sene geçti neler atlattım ne zorluklar çektim ama bazen canım çok yandı nasıl yaptın dedim kendime ama şimdi nasıl oldu ben onu kendi ellerimle öldürmüştüm "nasıl" "nasıl?... hmm biliyorum biliyorum çok şaşırdın bende öyle tahmin etmiştim şimdi nasıl oldu diyorsun ama merak etme öğreneceksin daha zamanımız var değilmi" dedikten sonra o kahkahasının sesini duydum bir kez bir kez daha nefret ettim bir kez daha annem geldi gözümün önüne "nasıl hala ayaktasın ölmedin bilmiyorum merakta etmiyorum şimdi neden aradığını söyle" "Demir nasıl oda beni çok özledi mi" "ne istiyorsun" "BEREN...desem" yine o nefret ettiğim kahkahasını attı ama be demişti o Beren mi dedi benim dokunmaya kıyamadığım bir saç teline dünyayı yakacağım olan "ne istiyorsun" "Berenin yeni vizyona girecek filminin fragmanını izledin mi ateş" dedi Merve'nin bana gönderdiği video kastediyor "Merve denen sürtükle bir olduğunu anladık lafı uzatma eğer berene birşey olursa sana yemin olsun seni bulur liğme liğme doğrarım" "ateş ben sana böyle öğretmedim her zaman saygılı olacaksın" "kes lan Beren nerede bana onu söyle" "ahhh ateş herşeyin bir karşılığı olduğunu unutuyorsun" dedi "ne istiyorsun" "DEMİR Onu istiyorum oğlumu" oğlunu hep onu sevmişti ikimiz kardeştik onun çocuklarıydık ama o (babam..) diyemediğim adam hep Demir'i seçerdi hep onu severdi hep bizi ayırırdı neden bile diyemezdim ona soru sormam yasaktı "kardeşimden uzak dur" dedim o ara Demir yanıma gelmiş "ne oldu abi" dedi o baba diyemediğim adam "oğlum Demir" dedi telefonun öbür ucundan Demir şok içinde bir bana bir telefona baktıktan sonra "abi diyorum ne oluyor" "babamız yanı bu şerefsiz Merve ile bir olup bereni kaçırmış" "eee" "Beren karşılığında bu adam seni istiyor" her zamanki gibi neden hiç şaşırmıyorum Demir birden gülmeye hatta kahkahalar atmaya başladı telefonu elimden alıp "sen ne saçmalıyorsun ya sen bu zamana kadar anneme yaptıklarını veya abime yaptıklarını bizim neler yaşadıklarımızı ne zorluk çektiklerimizi bile bile ne hakla ya ne yüzle arama gereğinde bulunuyorsun sen biz yetimhanede dayak yerken biz sokaklarda aç suzun kalırken nerdeydin BABA nerdeydin" diye bağırmaya başladı "her şeyin bir zamanı vardır ben hep senin yanındaydım herşeyi biliyorum ama zamanla anlıyormusun beni oğlum şimdi bereni abine veririm ama sen benimle bir geleceksin Londra'ya" Demir bana bakıp tekrar telefona döndü "tamam tamam tamam bereni bırak ama abimde gelecek ABİMSİZ bir yere gitmem hem o da senin oğlun" yüzüme alaycı gülümsememi bırakıp dışarı çıktım arabama yaslanıp babam olan şerefsizin söyledikleri bir şerit gibi tek tek aklımdan geçiyordu bir dal sigarayı çıkartıp yaktım sigarayı  içerken hep babamın dediklerini düşündüm sahi ne demişti Demir'e belki benim 7 senedir bir kere dahil içten oğlum değişini beklerken o her cümlesine eklemişti oğlum kelimesini en içten ama Demir'e her zamanki gibi  yine onu istemiş yine ona içten bir şekilde oğlum demiş yine onu yanında istemişti yine beni değil onu peki neden ben ona ne yapmış olabilirim ki 7 yaşındaki biri ona ne yapmış olabilir veya ben 7 yaşında öldü sanıp üstünden 22 sene geçmiş ve hiç görmemiş ben ne yapmış olabilirim hep düşündüm hep kendime kızdım ne yaptığımı bilmediğim için bile kendime kızdım ama Yinede bulamadım 22 senedir her gün düşündüm acaba şuan ölmemiş olsa ve benim ona soru sorma hakkım olsa ve ben ona niye beni sevmiyorsun desem be der diye hep düşündüm bazen kendim cevapladım ama sonra boşuna düşünme öldü dedim ama şimdi yaşıyor belki bu soruyu sorma hakkım var peki neden telefonu alıp sormadım kim bilir belki o yıllardır düşündüğüm ama bulamadığım cevaptan korkmuşumdur. Ben düşünürken Demir geldi yanıma telefonu uzatıp "birazdan berenin yerinin konumunu atacak" dedi yandan yüzüne baktım hafif gülümseyip "kabul ettin yani onunla Londra'ya gideceksin" dedim uzun uzun yüzüme bakıp "belki şimdilik öyle" dedi kaşlarımı çatıp tam karşısına geçtim "şimdilik?" Dediğimde bu sefer o hafif gülerek "abi bence şuan önemli olan yengem" dedi o andan mesaj geldi ormanın neredeyse diğer ucunda bir depoya ait hemen Demir ve 3 araba koruma ile vakit kaybetmeden konuma doğru yola çıktık oraya vardığımızda her yer uçsuz bucaksız ormanın sonu olan diğer tarafı uçurum ve terk edilmiş ortada bir depo vardı hemen etrafını sarıp yavaşça içeriye doğru ilerledik kapısı açıktı zaten içeri girdiğimizde karanlıktı sadece ilerde bir kapı gibi bir yer ve kapıyı aydınlatan bir lamba vardı kapıyı açtığımızda yine karanlık boş sadece az aydınlatan bir ampül ve sandalyede eli ayağı bağlı SEVDİĞİM KADIN oturuyordu hemen yanına gidip elini ayağını çözdüm ağzını bağladıkları bant dıda çıkartıp sarıldım oda bana ağlayarak kollarını boynuma sardı "ateş hiç gelemeyeceksin sandım çok korktum" dedi "şşş hiç gelemzmiyim seni burada bırakırmıydım bir yerine birşey oldu mu bir şey yaptılar mı sana" dedim "tık birşey olmadı sadece kolum kolum çok ağrıyor" dedi kolunu Merve çizmişti  başımı sallayıp "tamam hadi gidelim şimdi" dedim tam o sırada Demir'in telefonu çaldı arayanı görünce demirle göz göze geldik....

İnstagram=cnlarzu123

Mafyanın tutkusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin