15

307 33 48
                                    

"Jeno ile mi beraberdin?"

"E-evet. Ama Jisung ben açık-"

"Kısacası beni aldattın değil mi? Ne açıklayacaksın!"

"Hayır! Jeno."

"Ne? Jeno ne? Chenle, o sana-"

Kaldırdığı tshirtün altındaki bedenine bakmıştım. Jeno yapmıştı bunları!

"Başka bir şey yaptı mı sana? Chenle!"

"Elini, bacak arama-"

Sinirden deliye dönmüştüm.

"Aptal çocuk! Sana kaç defa söyledim onunla takılma diye! Ne kadar ileriye gitti?"

"B-beni soymak üzereydi."

"O kasaları boşuna mı yaptın sen!"

"Karşımdaki, Jeno'ydu. Tek yumruğu ile bayılırdım. Bir şey yapmamışken bile canımı çok acıttı."

"Onu öldüreceğim!"

Chenle, tekrar ağlamaya başlamıştı.
"Korkuyorum."

"Polisi arayacağım!"

Elimde olan telefonum ile polisin numarasını tuşlamıştım.
Yaklaşık 5 dakika içinde gelen bir polis ekibi olmuştu. İlk önce Chenle ve benim aileme haber vermişlerdi. Daha sonra Chenle'dan neler olduğunu anlatmasını istediler. Aynı şeyi bana sorduklarında bende anlatmıştım. İfademizi tekrar almak için karakola götürülecektik. Ama Chenle hastaneye rapor almaya götürülecekti.

1 ay sonra

/chenle/

Jisung, beni sahile kamp yapmaya çağırmıştı. Oturmuş onu beklerken müzik dinliyordum. Saat 21.39 olmuştu.

"Selam!"

"Selam."

Jisung çadırı kurup içini düzenlemişti. Çadırın dışında yakamozu seyrediyorduk.

"Çok güzel."

"Ne çok güzel?"

"Manzara. Sen."

"Jisung, ben-"

"Seni çok seviyorum."

Yanımda oturan Jisung kafasını bana çevirmişti.
Gülümsüyordu, ama bana bakınca ifadesi yok olmuştu. Yüzünü bana yaklaştırmış, dudağımdan öpmüştü. Uzun olmayan öpüşmemizin ardından Jisung geri çekilmişti.

"Jisung! Cümlemi tamamlamama izin ver."

"Tamam, kızma. Asabi Çinli."

"Asabiyi de Çinliyi de göstereceğim sana."

"Asabi ya da sersem diyeceğim. Bence ikiside güzel. O yüzden alış buna."

"Aslında seninle konuşmak istediğim bir konu var. Bana karşı dürüst olacaksın."

"Tamam."

"O gün, Benim Jeno, senin ise Jaemin ile birlikte dışarı çıktığın gün oalnları hatırlıyor musun?"

"Elbette hatırlıyorum. Ama bunu konuşup üzülmeni istemiyorum."

"Jisung o gün tümüyle senin suçundu. İster suçluluk hisset ister hissetme. Ben seni seviyorum ama. Şu 1 aydır tedavilerden, hastanelerden, polis merkezlerinden vakit bulamadığım için seninle konuşamadım."

"Benim ne suçum var? Onunla dışarı çıkmak isteyen sensin!"

"Çünkü Jaemin ile öpüştüğünüzü gördüm. Benim bunu görüp görmemem önemli değil. Ne olursa olsun onunla dışarı çıkmayı kabul ettin ve bana olan biteni anlatmadın."

"Chenle."

"Ve bu yüzden gidip Jeno'yu aradım. Seni kıskandırabileceğimi düşünmüştüm. Ama onunla ilgili düşüncelerinin doğru çıkabileceğini tahmin etmezdim."

"Öyleyse neden anında onunla gitmeme izin verdin?"

"Çünkü, gördüğümü bilmeni istememiştim. Ve senin bunu kabul etmeyeceğini düşünmüştüm Jisung!"

"Beklediğin gibi birisi değilmişim öyleyse!"

"Sen berbat birisin. Sanırım duyduğum en büyük pişmanlık bu olacak, seninle tanışmam."

"Oh, keşke bende senin değil Jaemin'in aşkının peşinden gitseymişim."

"Gelip aşık ol diyen ben değildim. Hala istiyorsan koş Jaemin'e git. Çünkü Jisung, birdaha beni yanında bulamayacaksın."

"Gözünün önünde yıllarca seni seven kişiyi farketmemişsin, senden ne bekledim ki?!"

"Bilmiyorum. Neden beni buna zorlayıp ihanet ettiğini de bilmiyorum."

"Hastane koridorlarında peşinde sürüklenen ben değilimişim gibi konuşuyorsun."

"Değildin zaten. Sen değildin. Sürekli yanında Jaemin'i gezdiren beni onunla ziyaret eden pislik birisisin sen. Hastane koridorlarında beni bekleyip bana destek olan Renjun'di!"

"İyi, sen de git Renjun ile mutlu bir hayat sür."

"Tanrım! Ben sadece seni sevdim Jisung. Renjun'i veya bir başkasını değil. Sen ise Jaemin ve benim aramda kalmışsın. Daha doğrusu ona aşıkken beni sadece zaman geçirmek için kullanmışsın."

"Sen böyle düşünüyorsun. İyice paronayaklaşıp beni sıkboğaz etmeye başlamıştın."

"Jisung, farkındasındır belki, ben psikolojik tedavi görüyorum! Ve bu yüzden benden kaçtın. Ne sandın, seni bir psikopat gibi öldüreceğimi falan mı?"

"Hayır. Gerçekten bilmek istiyorsan söyleyeyim. O olay yaşandıktan sonra gidip ifade verdik ya, ailem seninle görüşmemi yasakladı. Ve bende ancak Jaemin ile buluştuğumda ondan yanına gelmeyi istemiştim. Ayrıca Jaemin'in bana beslediği duygular hakkında uzunca konuştuk. O da her şeyi biliyor. Aramızda sadece abi-kardeş ilişkisi olacağınıda."

"Ve sen buradasın."

"Evet, buradayım. Ayrıca o gün olanları sana açıklayacaktım. Jaemin ile de bu konuyu konuşmuştuk zaten. Ama araya Jeno pisliği girince işler beklediğimiz gibi olmadı."

"1 ay. 1 ay boyunca hergün neden bana bunu yapmış olabileceğini düşündüm. Gelip anlatmanı bekledim. Ya da benden ayrılmanı. Söylemek bu kadar zor olmamalıydı."

"Bilmediğini düşünmüştüm. Bir de bunu dert etmeni istemezdim. Üzgünüm Chenle. Ayrıca Renjun'u yanında göremeye katlanamıyordum. O seni seviyorken... Sinir oluyorum ona."

"Anlaşılan zaten görüşemeyeceğiz. Artık pek dert etmene gerek yok."

"Hayır. Chenle, görüşeceğiz."

"Ailen izin vermiyor. Hem, izin verseler bile ben istemiyorum."

"Chenle. Sen ciddi misin? İnanamıyorum. Deninle görüşebilmek için evinden ve hastaneden çıkabilmeni bekledim. Seni ne kadar özledim bir fikrin var mı? Sarılıp hiç bırakmamak istiyorum. Seni kaybetmek istemiyorum Chenle. Daima yanımda ol istiyorum."

"Bunları söylemek için biraz geç. Değil mi?"

Don't Want Lose You ↬ chensung √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin