20: bonus

437 32 57
                                    

Jisung ve ben yeni evimize çıktığımız için Renjun ve Jaemin de bize yardıma gelmişlerdi. 2 gün boyunca çalışıp evi düzenlemiştik. Sonunda her şey istediğimiz gibi olmuştu.

Elimdeki poşetlerle birlikte marketten döndüğümde Jisung bana kapıyı bile açmamıştı. Eve girip onu azarlamaya başlayacaktım.

"Sen çok kötüsün. Kapıyı bile açmıyorsun!"

Daha sonra Jisung odasından çıkıp yanıma gelmişti. Elimdekileri mutfağa bırakıp azarı bekleyen Jisung'a dönmüştüm.

"Nasıl bir ceza istersin Jisungcuğum?"

"Ellerimi ve ayaklarımı bağlayabilirsin."

"Çok mantıklı."

"Ama yatakta."

"Jisung!"

"Ne var ya?"

Önüme gelip beni duvarla arasına sıkıştırmıştı.

"Ne yapıyorsun sen?"

"Ne yapıyormuşum?"

Dudaklarını benimkilerle birleştirdiğinde bir eli çenemi tutarken diğer eli kalçama gitmişti.
Dudaklarımızı ayırıp elimi tutmuş ve beni odasına getirmişti.

Ben yatağa yattığımda gecikmeden üzerime çıkmıştı. Kıyafetlerimi hızlıca çıkartıp beni sadece iç çamaşırımla bırakmıştı.
Bacaklarımda oturuyor haldeyken kendisi de soyunmuştu.

Boynumu emmeye başladığında huylanmıştım. Ve hiç utanmadığım kadar utanmıştım. Bacaklarımı ayırmamı sağlayıp kalçamı sıkmaya başlamıştı.
O vücudumu okşayıp öperken ben sertleşmeye başlamıştım bile. Jisung'un dudakları aşağıya kaydığında kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

İç çamaşırımı indirdiğinde yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Bunu farkedip yüzüme bakmış ve sadece gülmüştü. Dudaklarımızı tekrar birleştirip elini penisime götürdüğünde ona sıkıca sarılmıştım.

Beni rahatlatmak için bir yandan saçlarımı okşuyordu. İyice sertleşmiş olan penisimi hızlıca okşamaya başladığında nefes nefese kalmıştım.

"G-geliyorum."

Sızlanmalarım arasında fısıldamıştım. Jisungsa hiçbir şey söylemeden devam ediyordu. Boşaldığımda Jisung eline gelen zevk sıvısını, gözlerimin içine bakarak yalamıştı.

"Chenle, biraz canın yanabilir."

Bacaklarımı açmamış sağlayıp iki parmağını içime sokmuştu. İnleme seslerim yükseldiğinde devam etmişti. Hoşuma giden bir acıydı bu. Jisung anlamış gibi davranıyordu.

İnleme seslerim derin nefes seslerine döndüğünde Jisung hoşuma giden noktayı bulmuştu. Elimle ağızımı kapatarak inlememe rağmen ses olabildiğince yüksek çıkmıştı. Jisung oraya baskı uygulayarak işine devam ederken elini çekmişti. Ona doğru döndüğümde boynundan köprücük kemiklerine doğru akan terlere gözüm çarpmıştı. Bu yutkunmama sebep olmuştu.

"J-jisung."

"Yavaş olacağım, merak etme."

İki eliyle bacaklarımı tutup içime girdiğinde o tatlı acı yerini sadece zevke bırakmıştı. Ellerimle çarşafa tutunup gözlerimi kapatmıştım. Jisung'un da inleme sesleri arttığında içimden çıkmıştı.

Kendini eliyle tatmin etmeye devam ettiğini görünce yatakta doğrulmuştum. Ona doğru ilerleyip elimi penisine götürmüştüm. Onu tatmin etmek için uğraşırken bir yandan da beni öpüyordu.

5 gün sonra

Oturma odasına gittiğimde Jisung'un uyuyakaldığını görmüştüm. Üzerine battaniye örtmek için eğildiğimde kolumu tutup kendine çekmişti.

"Geçen gün popona defalarca dokundum."

"Jisung sen ne terbiyesiz bir çocuk oldun."

Battaniyeyi üzerine atıp onu itmiştim. Kaydığında yanına uzanmıştım. İkimizinde gülüşmesi bittikten sonra bana bakmaya başlamıştı.

"Ne var?"

"Yoo, bir şey yok."

"Öyle bakma bana."

"Nasıl bakmamı istersin acaba?"

"Öyle bakma işte."

"Belki bir öpücük verir-"

Cümlesini bitirmesine fırsat vermeden onu öpmüştüm.

"Öptüm."

"Cümlemi bitirmemiştim. Diyecektim ki, belki bir öpücük verir ve popona dokunmama izin verirsen öyle bakmayı keserim."

"Sen yılansın yılan. Hamster senin yanında çok masum kalıyor."

"Olabilir. Sen de yunussun."

"Bu yunus acıktı."

"Bu yılan da acıktı."

"Pizza mı yesek? Hem çocukla-"

"Benim aklımda daha güzel bir fikir var."

"Unut onu, açım ben."

"Hayır."

"Ya sen hainsin. Hem bugün akşam Renjun ve Jaemin de gelicek. Asla olmaz yani."

"Birazcık. Azıcıkta mı olmaz?"

"Olmaz."

"Hm, olmazmış. Sanki bana karşıkoyabiliceksin de..."

...

Kapı çaldığında Jisung kapıyı açmak için fırlarken bende peşinden gitmiştim. RenMin çiftinin ardından pizza siparişimiz de gelmişti. Birlikte oturma odasına kurulup sohbet etmeye başladığımızda ben Jisung'a hala tripliydim.

"Ee nasıl gidiyor? Birlikte yaşamaya alıştınız mı?"

Jaemin'in sorusu üzerine konuşmaya başlamıştım.

"Ben bunu eve hamster diye aldım yılan çıktı. İadesi yok mu?"

"Niye ya noldu?"

"Onu rezil ederdim de, kendimi de yakmıyım hiç. Boşver. Gıcık sadece."

"Bence ona şuan teşekkür et. Eskiden odasına giren çıkamıyordu."

Jisung dayanamayıp konuşmaya dahil olmuştu.

"Hyung odam dağınık değildi, bemim düzenim öyleydi. Hem ben bir şey yapmıyorum. Chenle sadece-"

"Kes sesini yılan."

Onu susturduğumda herkes gülmeye başlamıştı, ben hariç.

"3 tane bebekle uğraşıyorum resmen."

"Ben bebek miyim?"

"Sen konuşma yılan bebek."

"Sen daha yılansın be. Canına kıymaya çalışıp haber bile vermeyen sensin."

"Şu konuyu kapat. Yoksa ellerimde ölürsün."

Bir kitabın daha sonuna geldik. Ama şimdi şöyle bir sıkıntı var... 3 seçenek sunacağım ve daha sonra nasıl olmasını isterseniz öyle devam edeceğim.

1-Bu kitabın ikincisini yazıp RenMin çiftini anlatmak.

2- Bu kitabın ikincisini yazıp ChenSung çifitini anlatmaya devam etmek.

3- Yeni bir chensung kitabı yazmak.

Umarım kitap hoşunuza gitmiştir. Baya inişli çıkışlı oldu ama...♡

Don't Want Lose You ↬ chensung √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin