"Esselamun aleyküm Ceyda'cım (işaret parmağımı saatime vurarak) saat biraz erken değil mi? Ki normal insanlar saatin yanı sıra birde kapıdan girerler. Aa ama afedersin hem normal kelimesini hemde senin ismini aynı cümlede kullandım dimi ? Ilahi ben ya .."
"Ve aleyküm selam canımcım. Gece gece formundasın yine. Kızım sen niye telefonlarımı açmıyorsun? Mesajlarıma niye cevap vermiyorsun? Demiyor muyum arada kullan o telefonunu diye ben." Bana genelde insanlar geç ulaşırdı. Telefonla aram yoktu pek. Şimdi, edepten değil de telefona bakmaktan, başı öne eğik yeni neslin istisnalarındandım..
"Ya Hu yeni gördüm. Tam mesajları okumayı bitirmeden, sen çaldın kapıyı. Ah pardon pencereyi. Ödümü kopardın ödümü!"diyip eşarbının arkasını kaldırıp yüzüne indirdim. Bu Ceyda'nın en sinir olduğu hareketti ve ben hariç herkese aşırı tepki verirdi. Nihaha ama bunu hakketti.
"Cık cık tövbeestağfirullah" diyip başörtüsünü düzelttince sinirden kızaran yüzü çıktı ortaya."Neyse şu an cühelaca yaptığın bu hareketi mazur görüyorum. Saraaa dua et sana söyleyeceğim ve soracağım şey daha mühim. Ösym tercih sonuçlarını açıklamış. Veee bende güç bela girip bakabildim. Hazır mısın? Sen benden çok sevineceksin."
"Çatlatma insanı ya söyle hadi? Nereyi kazanmışsın?" Heyecandan tırnaklarım dudaklarıma gitmişti bile.
" Eveeeet Sara Hanım'ın kalp atışları stetoskopsuz duyulabiliyor. Bakalım sonucu duyunca ne yapacak. Heyecanlı bekleyiş sürüyor." Magazinci edasıyla Ceyda gerçekten eğleniyordu.
"Ceyda'cım söylüyor musun? Yoksa başörtüne el atayım mı canım? Tırnak kalmadı ya söyle artık!!!
"Tamam tamam söylüyorum. Ve işte karşınızda Ceyda SOLMAZ, o çok yakında KTÜ'lü." Ceyda'nın ağzından KTÜ'yü duymamla çığlıkla sarılmam bir oldu. Öyle bir ciyakladım ki şu an tek duam evdekilerin uyanıp gelmemesiydi. İstemsizce Ceyda'yı o kadar sıkmışım "Sara öhö öh doktor olmadan ölmek istemem,dur kızım."diyince farkedebildim anca.
"Oy canımın içi özür dilerim. Bi an sevinçten kendimi kaybettim. İyi misin?"
"Sende de amma güç varmış. Zaten küçücüğüm. Az kalsın öbür tarafa geçiş yapacaktım."
"Allah korusun. O ne biçim laf öyle. "
"Zehra Teyze gelip topa tutmaz inşaAllah."
"Aff af. İnşaAllah. Ayyy resmen KTÜ, resmen Trabzon, resmen oh nenni koçari. Hayırlara vesile olsun inşaAllah."
"Amin amin. Tahmin ettiğim gibi sen benden çok sevindin. Tek korkum senin sonucun. Hadi girip bakalım. Şifreni unutmuşum yoksa bakacaktım. Telefonumuda açmayınca bende Ömer'i kaldırıp geldim."
"Ah doğru benim sonucum. Allah'ım nolur ya Rab'bim gönlümdekini hayırlısıyla nasip et bana" diyerek başımı semaya, ellerimi yukarı kaldırdım.
"Amin amin, hadiii."
"Tamam telefondan gireyim nerde?"
"Al benim telefonumdan gir. İnşaAllah girer, neredeyse 100 kere yeniledim sayfayı. Milletin içine doğmuş sanki."diyip telefonunu uzatti. Heyecandan ellerim titriyordu. Birkaç kez yanlış girdim şifremi yazarken. Sayfanın açılmasını beklerken, tırnaklarım yine dudaklarıma gitmişti. Çok şükür ki evdekiler çığlığıma uyanıp gelmemişti.
"Sara, ya seninki Ankara'ya çıkarsa ? Naparım ben o zaman?! Aman ya Rab'bim!!"
"Kader kismet Ceyda, ama biz şimdi iyi düşünelim iyi olsun İnşaAllah dimi canımsın?!"
"Uf peki peki. Bi açılmadı gitti ya!"
"Tamaaam sakinleş. Hadi açıl lütfen la havle vela kuvvet ." 48.la havle vela kuvvet deyişimde sayfa açıldı. Sayfanın yavaş yavaş açıldığını görünce heyecandan elimi gözüme kapatıp "Ceydaa ben bakamıyorum al sen bak" dedim ve telefonu uzattım. Nasıl olduğunu anlamadan Ceyda telefonu yere düşürdü. Düşmesiyle kapanması bir oldu telefonun.