Kot kafalı deney yaparken gözlerim ellerinde takılı kalmıştı. Hayatımda bu kadar büyük el görmemiştim. Parmaklarıda uzun ve inceydi. Aslında bu hem korkunç hem de güven verici bi görüntüydü. Huf ne diyorum ben ya! Siz bana bakmayın benim açlığım yine başıma vurdu. Estağfirullah el-Azim neler saçmalıyorum a aa . Inceleyici bakışlarımı farketmiş olacak ki kafasını bana doğru bi anlık çevirdiğinde bende hemen başka tarafa döndüm.
Ders bitimi kot kafalı, gözlük kutumun yanına banka kartımı koyup gitti. Bi banka kartıma bir kot kafalıya gözlerim gidip gidip geldi. Banka kartımın ne işi var onda ya Hu! Hem ben nasıl unuttum kartım için bankaya gitmeyi 5 gündür! Ahgg Sara aghhh. Elhamdülillah neyseki Rabbim bu avare kulunun yüzüne baktıda geri geldi. Olduğum yerde hafızamı geldiğim güne sardım. Otobüs kartımı cüzdanıma koyarken banka kartımı düşürmüş olmalıydım. Kot kafalıda benden sonra farkedip almış olacakki bu durumdan ötürü kartımın onda olması artık kabul edilebilir. Huf bu sefer bi sağ ol demeliyim sanırım. Neyse görürsem, belki derim.
...
Son bir dersim kalmıştı. Çayımı içip ders başlamadan amfinin yolunu tuttum. Amfiye geldiğimde arkalara doğru bi yer gözüme kestirdiğim sıra "bu ne ya ? Nevresim takımlarıda mı ayaklanmış ahahah " diye laf çarpmaya çalışan; beyni olmayıp fikri olan kesime dahil hemcinsimi duymamaya çalışarak ilerledim. Insanlaaar insanlaaar. Neyse sakinim. Hocanın girmesiyle telefonumun titremesi bir oldu. Ceyda arıyordu ama su an açamam. Oda bi gelseydi artık..
Kot Kafalı içeri girip yukarıya doğru ilerlerken, bi aşağı sırada oturan ve bana laf çarpmaya çalışan kızla yanındaki arkadaşı kıkırdamaya başladı. Sanırım takkesine gülüyorlardı. Hay Allah'ım takke olduğundan haberleri var mıdır acaba bendeki de laf yani ! Ayrıca seslerinin ayarıda mı yok bunların ya Hu pes yani !
"O ne takmış kafasına ya dedem gibi ahahah."
"Boşver şimdi kafasındakini kızım. Çok yakışıklıymış yaaa "
"Evet yaaa boya bak kapı gibi mübarek, omuza bak, nasıl geniş bi vücuttur ?! O kaşlar o sakallar nasıl simsiyah öyle ya!
"Ben boyayla tutturamıyorum saçıma bu ton siyahı."
"Yalnız o sakalda aynı dedemin sakalı gibi ahahahah"
"Ya Aysu başlıycam ama şimdi dedene de. Ayyyy. Sus sus bu tarafa doğru geliyor. Kızım ben aşık oldum galiba yaaa. "
"Bunda şaşırılacak bir şey yok ki Buse'cim sen her hafta birine aşık oluyorsun zaten."
"Aysuuu sus istersen."
Yok artık yani! Estağfirullah el-Azim. elhamdulillah ya Rabbim amanıııın. Bakalım daha neler görcem. Kot kafalı oturunca birde yanına gidip oturmaz mı !? Ama kot kafalı anında bi sıra yana kayınca gülmemek için kendimi zor tuttum diyebilirim. Arkadaşına döndüğündeki yüz ifadesi çok komikti ahahha. Bu aradada hoca bir şeyler söylüyordu ve tam odaklanamamıştım.
"Bu soruyu her dönem 1 öğrencilerine sormuşumdur gençler. Sıra sizde şimdi. Bakalım benimle aynı fikre sahip bir genç meslektaş adayım çıkacak mı !"
Aralarda ilerlemeye başlarken birden "sen söyle bakalım kızım" demez mi bana dönüp! Huff ne söylemem gerekiyor acaba şu an?! Şu şaşkın kızların yüzünden düştüğüm duruma bak ya! Ben ne diyeceğimi bilmez durumdayken hoca bir cevap bekliyordu tabi. Biraz bekleyip; "Evet söyleyecek misin bize niye doktor olmak istedigini? Neden buradasın ?" Oh be hocam söylerim tabi söylemem mi hiç.
"Doktor olmak istedim çünkü biz insanlar çok şükürsüzüz hocam. Yani hayatımız boyunca genelde şükretmeyi unutuyoruz. Ya da başkalarında olmadığını görene kadar şükretmek aklımıza gelmiyor. Doktor olduğumda insanlara yardım etmenin yanısıra kendimede yardım etmiş olucam. Tedavisinde vesile olduğum her hastada Rabbime şükredicem aynı hastalığı bana vermediği için. Yani biz kulların acizliği sürekli hatırımda olacak . Bir nevi nefs terbiyesi gibi düşünülebilir buna ek olarak aslında yaratılan her şey bir mucize ve bana göre insan vücudu bu mucizelerin içersinde en etkileyicisi. Birçok şey öğrenip bu sayede daha yakından şahit olucam inşaAllah. Daha bir sürü sebep sıralayabilirim ama en baskını bunlar." Ayyy biraz fazla konuştum galiba. Birkaç saniye bekledikten sonra hoca;
