/El Pervanesi/

309 41 14
                                    

  Yüzünde ince ince yol çizip boynuna ardından küçük aralıktan t-shirtünün içine akan ter damlalarına baktı Hoseok, aynada ki yansımasından. Sıkıntı dolu derin bir nefes verdi, sıcağı hiç sevmezdi, aynı şekilde bu ona kalırsa Kore'nin en olumsuz yönlerinden, biri idi.

  Yoongi, evet deli gibi severdi uyumayı. Bu yüzden sıcak da mayışırdı, bir şikayeti olmazdı ta ki terler onun da yüzünden akıp, nefessiz kalmasını sağlayacak olan sıcaklığı hissedene dek.

Hoseok mutfak dolabının en üst rafındaki o şeyi aldı ve yeniden döndü Yoongi'nin yanına, uzandı yavaşça, başlat tuşuna bastı ve havaya kaldırdı elinde tuttuğu pervaneyi, gözlerini yumdu sonra, sevgilisi ile serin ve huzurlu bir uyku için.

---

"Kim bilir, belki de şu an... Şu an sadece rüyadasınız, asıl uyanış tanrının huzurunda olacak? İyi dersler arkadaşlar, seksen altıncı sayfayı okumayı unutmayın."

  Açıkçası her zaman hoşuma gitmiş olan bir felsefe dersi bitmiş, benim uyuyan porselen bebeği izleme mesaiyim bitmemişti. Hava cidden sıcaktı, yüzümden damla damla ter akıyordu ama inanın şu an bu normalinde beni sinirlendiren bir etken olsa da onu izlerken, onu izlerken hiçbirşey umrumda değildi.

Yavaşca kaşlarının ortası, çatıldığını belli ederce kırış kırış olmuştu. Birşeyler onu  rahatsız ediyor gibiydi, küçük adımlarla onun oturduğu, belki de sürekli yattığı sıraya gittim küçük adımlarla tüm sınıfın deli edici sesine rağmen, tedirgince.

Sıranın yanına gelince diz çökmüştüm, yanağını sıranın üstüne koymuştu, al al olmuştu yanakları. Anlından küçük küçük ter damlaları dökülüyordu.

Her daim insan teri, kusmuğu iğrendirici gelirdi, herkese. Neden... Neden şu an akan terini öpmek istiyordum ki?

Yavaşça bastırdım dudaklarımı anlından damlayan tere, sınıfta ki insanlar pek de ilgilenmezlerdi, kendileri ve kendi çevresi dışındakiler ile. Görmemişlerdi de, birkaç saniye sürdü sürmedi, orası dahi meçhul. İçimdeki his tükenmek bilmiyordu, bir kez günaha giren devam ettirir dedikleri gibi, birkaç yapmıştım, şimdi ayırmak istemiyordum dudaklarımı, teninden.

Huzursuz mırıltılar çıkarıyordu, o da benim gibi sıcağı sevmiyor olsa gerek. Ayaklandım tekrardan ve çantamın yanına gittim, fermuarı yavaşça açtım ve içindeki küçük el pervanesini çıkardım.

Huzurla uyuyan bahar saçlımın yanına geldim, pervaneyi çalıştırdım soğukluğu, serin havayı hissetmiş olacak ki kaşlarının ortasında ve anlında berilen gergin çizgiler rahatlama hissi ile yok oluyordu yavaş yavaş.

Gurur duydum kendime, ilk kez onun için birşey yapmış, rahat bir uyku sunmuştum. Bu hoştu.

Öğlen yemeğine doğru gelirken vakit, yavaşça ayaklandım çünkü uyanmak ister gibi gözlerini aralamaya çalışıyordu, tam sırama dönerken bileğimden kavrayan el ile şaşkınca döndüm arkama, o idi.

"Teşekkürler... Uyumuyordum, sadece... Gitmeni istemedim, beni mi izliyordun? Sıcaktan rahatsız olduğumu fark edip hemen geldin?"

Sesinde heyecan seziyordum, belki de sadece heyecan olmasını istediğimden bana öyle geliyordu, hem herkes gay değildi ki, olsaydı keşke. Biri bana "ubban gay" deseydi şimdi mesela. Tamam, saçmaydı. Ah cidden, büyüleniyor gibi hissediyorum! Mantıklı düşünemiyorum o varken, gözlerimi ondan çekemiyorum, ondan ayrılmak istemiyorum ama onunla yan yana duramayacağımı da! Düşünemiyorum...

"Kim bilir."

Sadece, iki kelime ve sekiz harf, demek ne denli zor olabilirdi... Nefesim yetmiyordu.

"Sana daha iyi bir teklifim var,"

Demiş ve gülümsemişti yine, yine gülümsemişti ve yine benim gözlerim önünde binlerce çiçek boyun eğmişti onun güzelliğinin yanında bir hiç oldukları için.

"Umut dolu bahar olalım, hm?"

'umut' dolu, 'bahar'. Ne demek istemişti?

"Ben, sen ile dolayım. Sen ben ile bahar aç."

O gün fark etmiştim, bir nevi birbirimize söz vermiştik.

Bahar, umut olmadan sararacaktı. Umut, bahar olmadan benliğini kaybedecekti.

Bahar, umut dolmaya söz verdi.
Umut, baharı ilk yapmaya çünkü son olan, üzgündü.

---

"Şimdi uyan sevgilim..."
  "Şimdi bahar, umut dolsun de. Şimdi umut, bahar dolsun de."

27.09.2018

Death Toy | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin