Sonunda o beklenilen gün gelmişti. Bütün Hogwarts'ı tatlı bir telaş sarmıştı aynı zamanda. Kızlar oradan oraya koşuşturuyor. Hazırlanmaya çalışıyorlardı. Delphinus hızla Slytherin ortak salonuna gitti. Orada da durum farksızdı. Kızlar yatakhanesine gidip Pansy'i buldu. Kız gerçekten de harika olmuştu. Açıkta kalan yerlerinde iskelet makyajı vardı.
Uzun dar kollu belini saran masallardan çıkmış havası veren gül kurusu eski görünümlü bileklerinde biten kabarık bir elbisesi vardı. Omzuna gelen siyah saçları dalgalıydı. Saçlarının arasına bir sürü gül kurusu çiçek yerleştirilmişti. Aynı çiçekler elbisenin kemerini de kaplıyordu bu arada. Kusursuz makyajına ek gül kurusu bir ruj sürmüştü. Gerçekten harika görünüyordu."Vay canına Pans. Ron sana aşık olucak!"
"Aman kalsın."
"Seni anlayamıyorum. Hem safkan hem yakışıklı."
"O bir Weasley."
"Üffff PANSYY!"
Diye yakındı Delphinus.
"Kabullen artık. Ona bakışların seni ele veriyor. Ona o kadar güzel bakıyorsun ki."
"Tamam beni trende Blaise ile öpüşürken gördünüz ya."
"Evet. Sorun bu mu?"
"Hayır. O gün Blaise'in... bilirsin... bazı ihtiyaçları vardı... ve bunu yapmak zorundaydı. Birbirimizden başka kimseye güvenmediğimiz için beraberdik."
"E ama Blaise ilk öpüşme demişti."
"Seni tanımıyorduk"
"Eh. Haklısın. O zaman bu konuyla ne alakamız var?"
"Sanırım Ron bizi gördü."
"NE!?"
"Şşt sessiz ol. Bizi gördüyse ona bir adım nasıl yaklaşırım?"
"O iş bende. Bu arada sırf onun ihtiyaçları için ilk öpücüğünü en yakın arkadaşına mı verdin?"
"Hayır"
"E kime verdin o zaman?"
"Ron'a."
"NE!?"
"Delphi! Sakin olur musun?"
"Peki. HEMEN ANLATIYORSUN!"
"Söz veriyorum anlatacağım. Ama şimdi gidip hazırlan."
"Anlatıcaksın."
"Evet anlatıcam. Hadi seni hazırlayalım."
"EVET!"
Delphinus hızla duş aldı ve çıktı. Lily Evans'ın boydan bir fotoğrafını eline aldı ve odaklandı. Yavaş yavaş kızıl olurken Pansy çıt çıkarmadan onu izliyordu. Kız tamamen Lily olduğunda gözlerini açtı ve aynanın karşısına geçti.
"Vay canına Lily ne kadar da güzelmiş!"
"Cidden Delphi. Çok güzelmiş. Özellikle de gözleri."
Dedi kıza hayran hayran bakan Pansy. O sırada kapı açıldı. Ve kapandı görünürde kimse yoktu. Delphinus durumu anladı tabii.
"O pelerinin altından derhal çık Jamie yoksa seni çıkartmasını bilirim."
"Ne pelerini? Ne Jamie si? Delphi noluyo ya?"
"HARRY JAMES POTTER DERHAL O PELERİNİ BANA VER!"
Kızın bağırmasıyla Harry pelerini çıkardı.
"Ş-şey selam."
Pansy arkasını döndü ve yerinde zıpladı.
"Tanrım! POTTER! Sen buraya nasıl girdin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delphinus Amber Malfoy
FanfictionDraco Malfoy'un bilinmeyen kardeşi yetimhaneden Hogwarts'a.