.9.

1.1K 67 45
                                    

Yeni bolümleri biraz geç atıyor olabilirim. Bunun için özür dilerim. Ama geç atıyorsam da bunun sebebi üç hikayeyi birden yazıyor olmam. Oy vermeyi unutmayın lütfen.
♡♡♡

Yine sıradan bir gündü. Balonun üzerinden 2 hafta geçmişti. Ve tatildeydiler. Delphinus evine çok çabuk alışmıştı. Annesini çok seviyordu. Babasının katı kurallarından ve safkanlık takıntısından gına gelmişti ama bir şey de diyemiyordu. Sonuçta babasıydı. Yıllardır hasret olduğu babası. Onu her haliyle seviyordu. Hani bazı anlar vardır. İçinizden geçen her şeyi tüm çıplaklığıyla haykırmak istersiniz ama tek kelime edemezsiniz. Kızın durumu da böyleydi işte. Draco'yla araları çok iyiydi. Draco tam bir korumacı abi olmuştu. Evin içinde kol kola gezip sohbet ediyorlar, her fırsatta birbirlerine sarılarak yılların boşluğunu kapatmaya çalışıyorlardı. Narcissa Malfoy onları gördükçe duygularına hakim olamıyordu. Çok seviyordu ikizlerini. Kendisinden ve sevdiği adamdan parçalardı onlar. Mutluluklarıydı.
Bazen içine bir korku düşüyordu. Ya Voldemort çocuklarımı benden aırsa diye düşünmeden edemiyordu. Ve biliyordu ki Voldemort çocuklarını alacaktı. Çünkü ikisi de normal değillerdi. Amber bir metamorfmagustu. Draco ise bir animagus. Ama dev bir animagus. Bir o kadar da tehlikeli...

-"Anne? Anne iyi misin?"

-"Ha? Ay yok bir şey birtanem. Daldım sadece."

-"Ben de korktum seslendim seslendim cevap vermedin."

-"Güzel kızım annesini mi düşünürmüş."

Delphinus annesine kocaman gülümsedi. Bu kadın karanlığın ortasındaki beyaz ışık gibiydi. Melek gibiydi. Hala aklı almıyordu. Böyle bir kadın nasıl olurdu da Lucius Abraxas Malfoy gibi kontrol manyağı, kuralcı, egoist birine aşık olurdu?
Bunları düşünürken birden tüm malikaneyi sarsacak kadar güçlü bir bağırış duyuldu.

-"DRACO LUCIUS MALFOY!!!"

-"Tanrı aşkına Lucius ne diye bağırıyorsun. Aklım çıktı."

-"Oğlunun ne yaptığını biliyor musun Narcissa?"

-"Ne yapmışım ben baba?"

Draco salona girdi ve babasının tam karşısında durdu.

-"Ne demek ne yapmışım. Seni ifrite çevirmediğime dua et. Bulanık Granger'la noel balosuna katılmak da ne demek!?"

Narcissa Malfoy oldukça şaşkındı. Oğlu. Dört senedir çekiştirip durduğu kızla. Baloya mı gitmişti?
Ağzını açıp tek kelime edemedi. Ama Delphinus'un ne kardeşini desteksiz bırakmaya, ne de Hermione'nin aşağılanmasını izlemeye niyeti yoktu. Ayağa kalktı ve babasına yaklaştı.

-"Ne olmuş ikizim Hermione Granger'la, çağının en zeki cadısıyla, okulun en güzel kızıyla baloya gitmişse."

-"O BİR BULANIK! BAKIYORUM DA ÇOK SEVMİŞSİN O BULANIĞI HA?"

-"BAĞIRMA BANA. SENİN BANA BAĞIRMAYA HAKKIN YOK! AYRICA BIR DAHA SAKIN HERMİONE' YE BULANIK DEMEYE KALKMA. KARDEŞİM KİMİNLE İSTERSE ONUNLA GİDEBİLİR."

-"Bir bulanıkla gidemez."

-"Hay ben kan statüsünü. Yeter artık. Yeter. Yeter. Yeter. Senden de safkanlık takıntından da kurallarından da bıktım. Ben yıllarca iyi bir babanın hayalleriyle yaşadım. Babamı bulunca ne oldu. Hayalini kurduğum gibi bir  adam olmadığını anladım. Ne büyük hayal kırıklığı ama değil mi. Sen Lucius Malfoy henüz çocuklarına düzgün bir baba, karına düzgün bir eş olamıyorsun. O çok güvendiğin Lord Voldemort seni tek kalemde silip atarsa hiç şaşırmam!"

Diye bağırdı ve Draco'nun elinden tutarak ikisinin de oradan çıkmasını sağladı. Her ne kadar güçlü görünmeye çalışsada yapamıyordu. Göz yaşları onu ele veriyordu. Draco kardeşinin kalp kırıklığını hemen farketti. Kendisinin de canı yandı. Hayatta en değer verdiği varlığın canı acıyordu. Durdu. Onu kendine çekti ve kolları arasına aldı. Çenesini saçlarına yasladı.

-"Şş sakin ol. Sakin ol tamam mı? Klasik Lucius Malfoy işte. Ondan en fazla ne bekleyebilirsin ki? Cani, aptal herifin teki. Biliyorum. Hep seni çok sevecek, sana sevgisini, ilgisini, şefkatini verecek bir baba istedin ama bizim babamızda böyle işte. Elden ne gelir. Narcissa Delphinius Black bile onu iyileştirememişse kimse iyileştiremez. Sen kendini üzme. Ben hep yanındayım. Bu evde her zaman yalnızlık çekmişimdir. Küçükken gök gürlediğinde veya şimşek çaktığında çok korkardım. Annemin yanına gidip ona sarılarak uyumak isterdim ama babam beni odama geri gönderirdi. Odam çok karanlıktı. Soğuk, tüyler ürperticiydi. Zaman zaman odama gelip her yanımı aydınlatacak biri olsun isterdim. Ama olmayınca kendi ışığımı kendim yaratmayı öğrendim. Hep bir kız kardeşim olsun isterdim. Saçlarını taramayı, ona sarılıp uyumayı, diğer erkeklerden korumayı hayal ederdim. Hayallerim gerçek oldu. Canımdan çok sevdiğim bir ikizim var şimdi. Hemde saçlarını tarayıp sarılarak uyuyabileceğim biri. Bu arada Potter'la çok yakınsınız. Biraz mesafeden zarar gelmez herhalde. Öyle değil mi?"

Kız kıkırdadı. Kafasını kaldırdı ve ikizinin gözlerine baktı.

-"Sen. Draco Malfoy. Kız kardeşini mi kıskanıyorsun?"

-"Ee nereye gidiyoruz?"

-"Konuyu değiştirme çabaların beni benden alıyor fakat uzatmayacağım. Büyüdüğüm yeri görmek ister misin?"

-"Elbette."

-"Ama oradaki herkes muggle ona göre."

-"Aman Tanrım! Off. Şu muggler baya enteresan insanlar."

-"Bence enteresan olan bizleriz. Aman her neyse. Kesin geliyorsun değil mi?"

-"Evet dedim ya."

Amber kocaman gülümsedi. Bu gün ikizine muggle hayatını gösterecekti.

•••

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 08, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Delphinus Amber MalfoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin