👑Angst Final👑

375 39 281
                                    

   Selam arkadaşlar! Evet bu bölüm iki yazar köşesi yapmaya karar verdim, biri başta diğeri sonda :') Angst finale geçmeden önce lütfen ☝️🏻üstte☝️🏻bulunan müziği -eğer indirmediyseniz- açın. Müzik bittikçe tekrar baştan açın, eğer mümkünse tabii. Çünkü bu bölümü tamamen o müzikle yazdım, o müzik bölümü hissederek okumanız için önemli bir parça, diye düşünüyorum. Onun haricinde.. Bu finalin DP'nin gerçek finali olmadığını söylemiştim. Evet, bu final geçen bölüm de söylediğim gibi, "DP angst bitseydi nasıl olurdu?" Sorusunun yanıtıdır. Elbette DP tamamen bitince isteyenler zihninde DP'nin bu finalle bittiğini düşünür, isteyen diğer finalle. Diğer final gerçek final olsa da, her isteyen zevkine göre finalini seçer...

   Çok konuştum farkındayım, üzgünüm. Sizi, 8000 küsür kelimelik Angst Final ile başbaşa bırakıyorum. Mümkünse tek seferde okuyun... Yorumlarınızın benim için önemini unutmayın, o zaman..

                                          Keyifli Okumalar...

☆•☆•☆•☆•☆•☆•☆•☆

   -Akari, arkasından silah çeken Louis'i laflarıyla yendikten hemen sonra-

   "Artık gitme vakti bebekler! Ama ondan önce son bir şey var, bana pulları getirin, bir kaç tane beğendiğim pulu alacağım!"

   Adam aç gözlülüğüne yenik düşüp boğazına dayalı keskin metali aldırmadan dişlerini sıktı. Tam bir şey söylemeye hazırlanacakken bir ses, gemidekilerin kulaklarına doldu.

   "C-Cemre..."

   Akari için o an hayat durmuştu. Sesin o tanıdık tınısı, hasretini çektiği, zamanla bu hasretin öfkeye evrilen dönüşümü, gözlerine biriken yaşları kolunun içine silip 'ağlamayacağım! Bir daha o adam için ağlamayacağım!' diye kendine verdiği sözler, hepsi tek tek zihnine dolmuştu şimdi. Yine mor gözleri, 'o adam için bir daha ağlamayacağım lan!' Dediği o mor gözleri, şimdi yine aynı adam yüzünden dolmuştu. Görüşü hafifçe bulanıklaşırken kabzasını sıkı sıkıya kavradığı bıçak elinde gevşedi. Arkasına dönmeden gözünden akan birer damla yaşı aldırmadan fısıldadı.

   "B-baba..."

   Babam dediği adam hıçkırarak dizlerinin üzerine düştüğünde genç kız elinde tuttuğu bıçağın hakimiyetini neredeyse tamamen kaybetti. Bir kez daha çıktı aralık dudaklarından titreyerek soğuk geceye karışan dumanlı nefesi. Gözlerine dolan yaşları aldırmadan, kafasını arkasında hıçkırıklara boğulan adama çevirdi. Bıçak o an genç kızın ellerinden kayıp yeri boyladığında gürültülü bir patlama sesi duyuldu. Ardından acı içinde bir inilti ve onu takip eden gürültülü bir düşme sesi. Süslemişti genç kız şimdi mor saçlarıyla yerleri, sağ omuzundan akan ve zemini yavaşça kızıla boya kanı aldırmadan bir kez daha karıştı titrek nefesi soğuk geceye. O an bir çığlık duydu kulaklarında, çığlığın tanımı çaresizlikti...

   "Kızım!" Haykırmıştı adam dizlerinin üzerinde yerde uzanan kızının bedenine emeklerken.

   "N-nasıl..." diye fısıldadı genç kız sadece. Bu nasıl olabilirdi? Babasının burada ne işi vardı? O an genç kızın zihninde bir anı canlandı, çok uzak olmayan, fakat hatırlamayacak kadar derinlere gömdüğü o anı...

   -Flashback-
   -5 ay önce-

   Koltukta uzanıp gözlerini dinlendiren genç kızın yanına yaklaştı annesi. Usulca elinde ki toz bezini orta sehpaya bırakıp kızının ayak ucuna oturdu. Normalde kızına karşı çok nazik davranmazdı, fakat hassas noktasını bildiği için, bu konuşmada olabildiğince anlayışlı ve nazik davranacaktı. Bir sene içinde olan ve cevapsız kalan bütün o konuşmaların belki tersini yaşarız, düşüncesi ile...

Deniz PrensiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin