0.6

582 54 72
                                    

Bir fotoğraf karesinde unutulmalıydık işte o zaman hep mutlu kalırdık..

Bazı bedenler birbirinde yasaktır . Bazı göz yaşları sadece insanın kendi görebileceği kadardır ve bazı aşklar sadece bir kişiyi yakacak ateşe sahiptir.

Okula vardığımda çantamı sıkı bir şekilde kavradım ve müdürün odasına doğru yol aldım. Kapıyı tıklattığım da bir iki saniye sonra "gel " komutu gelmesiyle içeriye girdim.

Jennie "Seni bu yaptığın şey için tebrik ediyorum"  dediğinde elimdeki kahvemi çöpe attım. Okulun bitmesine bir ders kalmıştı.  Zilin sesi duyulduğunda bahçedeki nöbetçi öğretmen bağırmaya başladı.
"Herkez sınıfına! " Derin nefes alarak sınıfa doğru ilerlemeye başladım o sırada ninni yanıma geldi.
"Bugün annem'in iş yemeği varmış yani gine sendeyim şükür ki bugün Cuma" Kafamı olumlu anlamda salladım ve sırama oturup hocayı beklemeye başladım.

Hafta sonu  on buçuk civarı uyandım ve elime telefonumu alıp bildirimlere baktım.
da vazgeçip aşağıya indim. Jennie aşağıday dı ona gülümseyip masaya oturdum. Çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı. Benim önüme bir kahve koydu. Gülümseyip kahveyi dudaklarıma doğru götürdüm ve bir yudum aldım.
"Bugün ne yapmayı planlıyorsun? "
Sorduğum sorunun ne kadar yanlış olduğunu gülüşünden anladım.
"Jungkook ile buluşucam bana özel bir şeyler hazırlamayı planlıyormuş" Son cümlesinin altında hiç te masum şeyler yattığı belli değildi. Onu boşverip kahvaltımı yapmaya başladım. Kahvemden bir yudum daha alıp tabakları toplamaya başladım. Yukarı çıkıcağım sırada jennie arkadan bana seslendi.
"Ben birazdan çıkıcam belki bu akşam gelemem"

Üzerime beyaz askılı bir blüz ve altımada mavi Jean bir kot pantolon giyip yüzüme hafif makyaj yaptım.evde tıkılı kalmayı istemiyordum doğrusu. Tam çantamı alıp çıkacağım sırada kapı çaldı. Hemen kapıya doğru gidip kim olduğuna baktım. Kapıyı açar açmaz soğuk eller bileğime dolandı ve beni içeriye sokup kapıyı ayağıyla kapattı.
Bedenin sahibi ne baktığımda gözlerim şaşkınlık içersinde açıldı.
"Sen ne yapmaya çalışıyorsun" Diye sorduğunda sesinin ne kadar öfkeli olduğundan dolayı bir adım geri gittim ama hemen arkamda duvar vardı. Bana bir adım daha yaklaştı şimdi aramızda sadece santimetreler vardı.
"Sana bir soru sordum" Yere Eğdiğim başımı kaldırdım ve dim dik ona baktım.
"Senin yaptığını yaptım" Dedim net bir dille sinirden köpürüyordu ve ben en çokta buna bayılıyordum.  
"Ne oldu yoksa birileri sinirlendi mi?!"
Birden bağırdığında bir nebze olsun korkuştum. Tırnaklarımı avuç içlerime batırdığımda benim de en az onun kadar sinirlendiğimi anladım onu görmeye bile tahammülüm yoktu. Ve en sonunda sen olduysa oldu ve bir adım daha atım aramızdaki tüm boşluğu kapattı.
Nefeslerimiz bir birine karışırken birden beni öptü. Sol gözümden bir yaş akarak iki dudağımızın arasına karıştı. O bu durumdan rahatsız olmuş olmalı ki beni daha yoğun öpmeye başladı. Nefesim kesildiğinde geri çekildim ve ona baktım hala neden böyle bir şey yaptığımıza dair kannat getirememiştim birden beni belimden tutup havaya kaldırdığında düşmemek için bacaklarımı kalçasının üzerine doladım. Merdivenlerden yukarı çıkmaya başladığında soldaki odalardan birine girdi. Odanın kapısını ayağı ile kapattığında benim odamda olduğumuzu yeni fark ediyordum. Birden gelen bir özgüvenle onu çenesinden tuttum ve dudaklarına bir öpücük barşh ettim. Öpüşü çok derin ve arzuluydu. Beni kendine bastırdığında boğuk bir şekilde inledim yatakta dizlerinin üzerinde durduğunda tişörtünün eteklerinden tutup yukarıya çıkardı ve tişörtü bir kenara fırlattı.
Benim de tişörtümü çıkardığında beni sertçe kendine çekip tekrardan dudaklarımı dudaklarıyla buluşturdu. Kafamı yana yatırıp öpüşünü derinleştirdim.  Ellerimi saçlarına götürdüm ve oynamaya başladım hoşlammış gibi mırıltılar çıkardığında elleri pantolonumun düğmesine gitti.  Ama onu elinden tutup durdurdum daha fazla devam edemezdik. Gözleri gözlerimi buldu ayağa kalktım ve yerdeki tişörtümü üzerime geri giydim. "Git burdan" Gözyaşlarım yanaklarımda kurarken, içimdeki alevlerde onun gölgeli yüzünün altında söndü. Söyleyecek bir şey, verecek bir cevap bulamadım. Sadece en iyi yaptığım şeyi yaptım sessizliğimi korudum. Bana baktığında hiç bir şey söylemedi söyleyemedi.

Evden gittiğinde odaya geri çıktım ve kendime aynada baktım. Nefes alamadım, kalbim bir köze dönüştü. Sol gözümden bir yaş daha aktığında Özenle yaptığım makyajım bozulmuş, dudaklarım morarmış saçım dağılmıştı.  Biz günahı seçmiştik ve bunu ne ben ne de o umursamıştı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni bir bölüm  uzun zaman oldu biliyorum ama sınavlar o kadar yoğun ki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni bir bölüm  uzun zaman oldu biliyorum ama sınavlar o kadar yoğun ki. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın 25+ yorum

Only you and me | lisminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin