1.2

378 39 63
                                    

Sana geldim, tüm çiçekleri ezerek.

Onu aklımdan çıkaramıyordum. Hayır yani belki biraz etkilenmiş olabilirdim ama asla bir sevgiye dönüşmezdi herhalde?
Oflayarak başımı sıraya koydum. Çıldırmak üzereydim. Öğle yemeğindeydik ve ben aç olmadığım için sınıfta boş boş oturuyordum. Jennie soluk soluğa yanıma geldiğinde anlamazca ona baktım.
Sırama yaslanıp nefes almaya çalıştığında
"Mi Cha, yemekhane'nin ortasında taehyung öptüğü için rose onu dövüyor" Gözlerim şaşkınlıkla açılırken ayağa kaşkıp koşmaya başladım. Hızla yemekhane'ye ilerlediğim de içeriye girer girmez rosie çığlığını duydum. Mi Cha, Eun Hee ve Sol Jin ve yanında bir kaç kişi daha birleşmiş chaeyounga saldırmaya çalılıyorlardı. Jennie dönerek
"Jisoo unnie nerde? " ellerini beline koyarak "bilmiyorum" demesiyle rosie yanına koştum.

Tüm herkes buraya toplanmıştı. Eun Hee bana bakarak bir şeyler söyledi ve sonra bir kahkaha patlattı. Müdürün gelmemesi için dua edecek hale gelmiştim. Ve şayet eğer gelirse hiç iyi şeyler olmazdı disiplinlik olmak istemiyordum. Hemde bu aptallarla.
Chaeyoung sinirle öne doğru fırladı ve Mi cha saçını tutarak asıldı. Mi cha çığlığı tüm yemekhaneyi sardığında Eun Hee sinirle bana bakarak bir adım öne geldi. Saçımdan tutmaya kalkıltığında yüzüne tokadı geçirerek yanımdaki jennie'yi dürttüm.
"Koş! " Diye bağırmama kalmadan Mi cha ve diğerleri koşmaya başlamışlardı. Hızlıca koşarken jennie ile yollarımızı ayırdık. Koşarak alt kata inmeye başladım. İnsanlara çarpmamaya özen gösteriyordum. Ama bu mümkün değil gibiydi. Arkamda Eun Hee ve So youg vardı. Durup nefes aldığımda soluk soluğa tekrar koşmaya başladım. Hızımı artırıp spor salonuna geldim ve nefes nefese bir şekilde herhangi bir toletin içine girdim.

Derin bir nefes alıcağım sırada onu gördüm. Üzerinde dar dizleri yırtık bir jean vardı. Okul forması pantolonunun dışındaydı. Ve sonra birşey fark ettim. Sigarasını dudaklarına yaklaştırdı ve kısa bir nefes çektikten sonra ayırdı. Sigara içtiğini bilmiyordum. Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken Eun Hee sesini duydum.
Susması için elimi ağzını kapattım.
"Hey! Burda olduğunu biliyorum lalisa neredeysen çık yoksa seni bulduğumda hiç iyi şeyler olmayacak! " göz devirerek arkama yaslandım.

Adım sesleri yaklaştığında kapının kilidinin açık olmasına binlerce kez lanet ettim. Bir kaç kapı açılma sesi geldiğinde kapının önünde durdu ve kendinden emin bir şekilde kapıyı açacağı sırada jimin elimi ağzından çekerek yerlerimizi değiştirdi ve beni göğsüne bastırdı. Kafam tamamen göğsündeyken kapı açıldı. Şuan sadece vücudum gözüküyordu. Nane kokulu şampuanı burnuma dolduğunda mayıştığımı hissettim. Eun Hee sinirle nefes aldığında kapıyı sertçe kapatıp gitti. Başım hala göğsündeyken neden böyle bir şey yaptığını sorguladım. Geri çekilip derin bir nefes aldım. Sigarasını tekrar dudaklarına yaklaştırdı ve kısa bir nefes çekti.

Gözlerini yumdu ağzına açtığında, dudaklarının arasından gri renkli bir bulut ayrılıp toz oldu. Sigarasını son kez içine çekerek soğuk duvarda söndürdü ve sigarayı gelişi güzel bir yere fırlattı. "Neden burdasın? ayrıca öğle arası molası da bitti" kısa çaplı bir göz devirip ellerimi göğsümün hemen altında birleştirerek başımı dikleştirdim. Şimdi çok yakındık, günah sayılabilecek kadar yakın.

"Peki sen neden bana yardım ettin? Eun hee beni görmesini sağlayabilirdin? "
Gülerek siyah saçlarını geriye attı. Ve sanki aramızda çok uzun bir mesafe varmış gibi bir adım daha attı.
"Kötü mü yaptım?"
Gözleri dudaklarımı bulduğunda ; dudaklarıma doğru ağır ağır yaklaşmaya devam etti. Dudakları dudaklarımın üzerine dokunduğunda, gülümseyerek öpüşüne karşılık verdim. Bir eli belimdeydi ve beni kendine yaslıyordu.

Only you and me | lisminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin