Only you and me | lismin

1.7

Medya; bölümde mevcuttur.

İyi okumalar dilerim 🥂

☽

Kalp insana kötü bir şey yaptırmaz, sadece zaman zaman aldığınız bazı sonuçlar canını yakar ama kalbinle yaptığın her şey iyidir.

Kuşlar, hava da süzülürken gökyüzündeki boş hava, huzur vericiydi. Hava açıktı. Bahar kendini belli ediyor ve sunduğu güzellikleri, bize geri veriyordu.

Gözlerim boş sınıfta gezdiğin de rosié'nin tüm istekleri sırasında teslim olmuş, peşinden gitmiştim. O benden çok öndeydi. Az önce yanıma gelmiş ve olumsuz yanıtlarımı verdiğim de gitmişti. Ellerimi ceketimin cebine yerleştirdim ve başımı yere eğerek aşağı indim. Rosié, kantinde olmalıydı diye geçirdiğim de beni bahçeye çeken bir şey vardı. Yönümü değiştirdiğim de kafamı sağ tarafa çevirdim. O, başkasının dudaklarında'ydı. Aşağı doğru kıvrılan dudaklarıma engel olmamıştım. İçime oturan yükle geri sekelediğim de elimi göğsüme götürdüm. Hızlı nefes alış veriş lerimi düzene sokmam, imkansızdı. Gözümden düşen yaşla irkildim. Onun için ağlıyor muydum?
Sitem ederek başımı iki yana salladım ve yönümü kızlar toletine çevirdim. Adımlarımı hızlandırarak içeri girdim ve yaşlarımın akmasına izin verdim.

Ağzımdan kaçan hıçkırıklarımla hızla elimi ağzıma götürerek kapattım ve gözlerimi yumarak yaşlarımın süzülmesine devam ettirdim. Ellerimi beyaz mermere koydum ve aynada kendime baktım. Gözlerim, kızarmıştı ve burnum onun gibi bir hal almadan ağlamamı dindirebilmiştim. Ellerimle göz yaşlarımı silerken soğuk suyu yüzüme çarptım. Dağılmış saçlarımı yukardan özenle topladım ve kahkülümle karışmamasına ayrı bir özen verdim. Elimi tarak gibi kullanıp kahkülümü taradıktan Sonra topladığım saçımı sıkarak, düşmesini engelledim.

Toletten çıktığım da hızlıca merdivenleri bitirdim ve sınıfa girdim. Ve elimle kalbimi tuttum. Lütfen ona atma lütfen

O yoktu. Buna sevinmiştim, gidicektim. Çantamı aldım ve kollarımdan geçirdikten sonra aşağı kayan siyah çoraplarımı, yukarı çektim.

Sınıftan çıkacakken çarptığım bedene bakmadan yoluma devam ettim. Karşıma jennie çıktığın da eliyle beni durdurdu. " hey, sinirli kız nereye? " dedi gülerken. " eve gidiyorum. " elini çeneme koyarak eğik olan başımı yüzüyle hizaladıktan sonra kaşlarını, çattı. " biri bir şey yapmış, " çatık olan kaşlarını iyice çattı ve bir elini açıp diğer elini yumruk haline getirip açık olan avucuna vurarken, " kim ne yaptıysa söyle hemen gidip işini bitireyim! " o benim için değerliydi, asık olan yüzümün gülme sebebi o'ydu. " heh, şöyle gül işte be kızım. Ne öyle asi kızlar gibi? Siyah saçların da var artık, sarışınım da diyemiyorum sana. " dedi dudaklarını büzerken. Kıkırdadım." akşam hazırlan, kaçırıyorum seni. " derken göz kırptı. Cidden bu kız deliydi! Güldüm.
" nereye? "

" clübe gidiyoruz. " iki elimi 'yook' dermişçesine yukarı götürürken tek kaşını kaldırdı. " niyemiş o? "

Göz devirirken, " istemiyorum. Sen kızlarla git bu seferlik hm? " dudaklarını büzdüğün de gözlerini aşağı indirdi. " ama lalisa! Ben senin gelmeni istiyorum, kızlar gelmiyor. anlarsın ya? " derken göz kırptı ve güldü. Neyi anlamam gerekiyordu?
Bir şey anlamamış gibi omuzlarımı kaldırdım. " of lalisa! İşte sevgilileriyle olucaklarmış. " gözlerimi büyüttüğüm de şaşkınlıkla sesimin yüksek çıkmasına engel olamamıştım. " oha kızım! Ne zaman yaptılar? haberim neden yok? " omuz silkerken gözlerini döndürdü.

" boşver, akşam hazır ol evine gelicem. Sekiz'de. " başımla onaylandıktan sonra hızlıca merdivenleri bitirdim. Bahçeden gitmek istemiyordum, tekrar aynı şeyi görmek kötü olurdu. Kafamı, sağ tarafa çeken bir şey olduğun da oraya bakmadan yapmamıştım. Seulgi ve jimin aynı yerde otururken konuşuyorlardı. Cidden sinir bozucuydu. Onları takmayıp hızlıca merdivenleri bitirdim ve güvenliğin kapının başında olmadığını görüp hızlıca okuldan dışarı çıktım. Elimi ceketime götürdüm ve taktığım kapşonla yüzümü örttüm. Eğer yakalanırsam, fena şeyler olabilirdi.