Şarkı: Energetic ~ Wanna One • Sabah gözüme giren güneşle uyanmıştım. Kardeşlerim gideli 3 gün olmuştu ve 3 gündür pek mutlu olduğum söylenemezdi. Ev çok sessizdi, yalnız hissediyordum ama en azından Jungkook vardı. Jungkook beni mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu ama hala içimde bir büyük boşluk hissediyordum.
Telefonuma gelen mesajla ana ekranımı açtım. Saat 10:27 olmuştu, tam işe geç kaldığım için heyecanlanmışken bugünün Cumartesi olduğunu hatırlayıp derin bir nefes verdim, sonra da gelen mesaja baktım; Tavşan'ım🐰: Hazırlanınca parka gel meleğim, seni bir yere götüreceğim. Ben: 15 dakikaya oradayım
Mesajı gönderdikten sonra ceketimi alıp evden çıktım. Jungkook'un beni nereye götüreceğini merak etmiyor değildim açıkcası, ama sorsam da söylemeyeceğini biliyordum.
Parkın kapısına gelince beni bekleyen bir Jungkook gördüm, beni görünce yanıma gelip bana sarıldı; Jungkook: Gidelim mi meleğim Ben: nereye gideceğimizi bilmiyorum ama gidelim hadi Dedikten sonra arabaya bindik ... Araba durunca kafamı kaldırdım, bir köpek barınağına gelmiştik. Köpekleri gerçekten çok severdim ama hiç köpek sahibi olamamıştım, annem izin vermemişti. Onu hala çok özlüyorum ama artık hayatım düzene girmeye başlamıştı. İçeriye girdiğimizde görüş açıma yaklaşık 50 tane köpek girdi, hepsi bize doğru koşuyordu, bir tanesi haricinde... Yaklaşık 3 saat boyunca köpeklerle oynadık ama o köpek hala tek başına oradaydı. Jungkook: hangisini almak istersin? Ben: cidden alabilir miyim Jungkook: buraya ne için geldik sanıyorsun Ben: o zaman şu küçük, kahverengi-kumral köpeği istiyorum dedim ve geldiğimizden beri yalnız duran köpeği gösterdim ve görevliye döndüm. Görevli: o köpek yakın bir zamanda annesini kaybetti, ve şu an insanlardan korkuyor, sanırım annesini bir insan öldürmüş.. Görevlinin söyledikleriyle gözlerim doldu, yaşadığı şeyin çok zor olduğunu biliyordum, aynı zamanda o daha bir bebekti. Tae: ben eminim onu almak istiyorum Diyip köpeğin yanına gidip onu kucağıma aldım. Bunu yaparken gerçekten çok korkmuştu ama bir şey yapmamıştı, titriyordu. Gözlerimi kapatıp sanki onunla konuşuyormuş gibi ona benim de annemin öldüğünü ve ona zarar vermeyeceğimi anlattım, bana alışmış gibiydi, artık titremiyordu. Eve gittim, Jungkook da yanımdaydı. Köpek kucağımdan atlayıp evin içinde koşuşturmaya başlamıştı. Jungkook: adını ne koyacaksın? Ben: küçüklüğümden beri bir köpeğimin olmasını ve adını da Yeontan koymayı isterdim, yani adını Yeontan yapacağım Dedim
Yaklaşık 2 saat daha sohbet ettikten sonra Jungkook evine gitti, ben de yatmaya... Yatağa çıktığımda Yeontan da gelip yanıma yattı, kıkırdadım. Bu güzel bir histi, artık yine evde ses olacaktı.
Yeontan'ın yanımda olması uykumu getirmişti, ben de gözlerimi kapatıp kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
