KOLEJ BELASI

3. BÖLÜM

Kağıdı büyük bir sıkıntıyla açtım. "gidiyorum babaların yanına çağırıyorlar beni istemesemde gitmek zorundayım" notu buruşturup cebime koydum göz yaşlarımın geleceğini hissedip sınıftan direk çıktım evet hoca vardı ama umrumda bile değildi. Tuvalete girip lavobaya yaslandim. Sonra kapı açılıp bir kız geldi. Bana tıp tıp bakmaya başladı." Ne bakıyorsun " dedim tersleyerek. Kizda saçının bir tutamını eline dolayıp oynamaya başladı. "Noldu canım bebek gibi ağlamak üzeresin sütun mu bitti " dedi kahka atarak allahım sayiylami ya sayiylami. Kıza doğru bir adım attım. " yok canım senin için ağlıyorum malum birazdan sen ağlıcaksin da " dedim. Ellerimi saçına dolayarak. Kız acıyla inledi. Ayagimla bir tuvaletin kapısını açtık kızın başını klozetin icine baktirttim. "Şimdi bak bu su saçlarında olduğunu düşünsene bir ne güzel olur dime ama " dedim daha çok içine sokarak. Kız aglamaya başladı. "Simdi ozur dile bakiyim sonra sxxxxr olup git" dedim.

Kız hemen özür diledi bende saçlarını bırakıp tuvaletten çıktım. Kapıyı tıklatıp sınıfa girdim. Sırama oturup öğretmeni dinliyormuş gibi yaptım Berk de bana bakıyordu. O giderse hayatımın bir parçası gider farkında mi bilmiyorum. Ben taciz edildiğimde beni kurtaran oydu her şeyimde yanimda olan ikisi ben onlarsız çok zor yaparım.

Şuan içinden delice ağlamak geliyor ama insanların içinde ağlamak beni güçsüz kılıyor bu yüzden şuanda gelmememleri lazim. Zilin çalma sesi gelince Berk le Aybüke direk yanıma geldiler. Berke sımsıkı sarılsın sonra ikisinede sarıldım. "Nerde benim asi kızım o inatçı tavır " dedi güldürmeye çalışarak Aybüke. Burda ama işte şuanda değil diyerek haykırmak istesemde olmuyor."Berk niye ya gidiyorsun? Gitme işte biz sensiz bir hiçiz" dedim kafami tavana kaldırıp çünkü her an gözyaşları yerleri akin edebilirdi.

"Güzellerim bakın bu durumda bende hiç gitmek istemiyorum ama sadece 1 yıl sonra tekrar geri gelicem yarın uçağım var yani hatta gece " dedi sıkılarak." Tama kaptan sen ne dersen o buralar bize emanet " dedi Aybüke bu Kızıda bu yuzden seviyorum işte her zaman güldürmeyi başarıyor. Yanımıza Tuğçe de gelince ona da durumu anlattık o tabi bizim kadar üzülmedi ama oda artık sonuçta bizim aramızda. Güvenmek kolay bir his degil ama Tuğce bu hissi çabucak yansıtıyor. "Yanı biz daha bugün tanıştık ama seni tanımak yine de guzel aramızdaki bağ kopmasın" dedi kibarca. Kibarligini yesinler kız.

Tam sınıftan çıkıcaktık ki yanımıza nöbetçi öğrenci geldi. Dokuzuncu sınıftı herhalde. "Elis sensin herhalde müdür bey odasına çağırıyor " diyip sustu. Bir an kendimi polislerinin beni gözaltına aldığını hissettim. Yine ben yine saçmalıklar " Hadi bakalım gidelim kesin şu sürtük beni şikâyet etmiştir Siz gidin " diyerek müdürün odasına doğru yöneldim.

Kapının önüne gelince derin bir nefes aldım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Ve tahmin ettiğim gibi sürtük lerin kraliçesi karşımdaydı. Müdür baya sinirlimiydi yooo hafif bir sinir vardı. "Evlâdım sen naptın kıza" dedi sorarcasina " Hocam bende bilmiyorum ne yaptim şey yaptım kafasını klozet-" sozumu tamamlayamadan konuşmaya başladı. "Eğer sen tarafından bir daha böyle bir şeyle karşılaşırsam disiplin seni bekliyor olucak cezan da bugün okul kütüphanesini sen düzenleyip toparlicaksin " oha lan benden bile uzun konuştu gerçi beni geçemez o ayrı bir şey. "Hocam biz kanka olabiliriz " dedim 32 dış gülerek. "Evlâdım daha falza saçmalamadan çıkın dışarı " diyip koltuğuna oturdu. Bizde dışarı çıktık kız a tam agzimi açmış konuşacakken kız koşarak gitti oha lan got korkusuna gel. Başımı sağa çevirdiğimde Aras vardı. Onu umursamayıp merdivenlere yöneldim. Oda pesimden geliyordu. En sonunda iki şerli inmeye başladım. Halada gelince durdum. "Ne istiyorsun? Acaba ozurlumusun?" Dedim sinirle. Zaten surtukella yüzümden ceza aldım bir de başıma bu çıktı. Ellerini cebine sokup başını yan yatırıp beni incelemeye başladı. "Sana yapacağım şeylerden sonra nasıl bu okuldan tıpış tıpış gideceğine ve agliyacagin aklıma gelince tekrar tekrar sana bakıp gülesim geliyor " dedi ukala ukala. Bir adım atıp ayak uçlarımin üstüne bastim malum boy boy değil ki sırık. "Bana bak sırık sem beni bu okuldan ne gönderirsin ne de aglatirsin" Diyip merdivenlerden aşağı indim. Kantine inip bizimkileri buldum. Sandalye alıp yanlarına oturuudm.

Olan biteni anlattım tabi sırıkla olan meseleyi tabiki Berk yokken soylicem çünkü gidip kavga çıkarmasını istemiyordum. "Ben o sürtugu biliyorum slak piç " dedi sinirle. Sinirlenince acayip tatlı oluyordu. Kendimi tutamayıp güldüm sonra ayağa kalktım. "Ben gider öptüm hepinizi şu kütüphanenin icabına bir bakalım bakalım" diyerek kantinden çıktım.

Kütüphane resmen savaş alanı gibiydi tamam abartmıyorum yani çokta fazla dağınık değildi malum söz konusu toplamak olunca hiç şansım olmuyor. "Bu nasıl kütüphane savaş alanı yapın isterseniz " diye kendi kendime söylenmeye başladım. "Fena fikir değil " dedi birisi. Arkamı döndüğümde sırığın geldiğini gördüm. Tek tek kitapları indiriyordu. "Ya yapma sana benim boyum o kadar uzun değil" dedim sinirle. "Sandalye var bak" dedi dilini saklatarak." Zeki insan demeye utandigim maymun kılıklı bumakelun " diyip sandalyeyi aldım. Bana sadece "ne dedin kız" bakışı atıyordu. Sınırlı sinirli gelip sandalyeyi koydum. Bir bacağımı sandalyenin üstüne koyup diğerinide koyunca kitapları yerleştirmeye başladım. Bir anda gözüm kararınca dengemi sağlayamadım. Geri sendelenip düşecekken kendimi Arasın kucağında buldum. Kucağından inmeye çalışsamda beni sımsıkı tutuyordu."Bıraksana beni " dedim cırlayarak. Yüzünü buruşturup beni dikkatlice kucağından indirdi. "Kulağıma saaptin" dedi sinirle. Oflayarak işime devam etmeye çalıştım.

##########

Okul çıkışı dordumuz de eve doğru yol aldık. Tuğçe de bizimle geliyordu. Çünkü üstümüzü değiştirip sahile inip bir şeyler yapacaktık. Havalar halada sıcaktı çünkü. Eve gelince odalara dağıldık Tuğceyi kendi odama alıp bikiniyle sort verdim. O banyoda değiştirirken bende odada degistirdim kırmızı bir bikini giyip altıma kot sort giyip üstümede bol bir kırmızı tişört giydim. Denizden sonra valeybol oynicaktik çünkü.

Dordumuzde üstümüzü giyinince Berk arabayı çalıştırdı bizde arabaya binip sahile doğru yol aldık. Halada icimde Berkin gideceğine dair bir üzüntü vârdi. Geldiğimizi fark edip arbadan çantamı alıp indim. Boş senzoglara yerleştik. Hemen üstümüzü çıkartıp denize koştuk.

Denizde eğlendikten sonra havluyla üstümüzü kurulayıp altımıza sadece sortlarimizi giydik. Topu elime alıp etrafa bagirdim çoğunlukla bizim gibiler olunca rahat davranıyorduk. "dört kişilik rakip varmı millet " dedim bağırarak. "Biz" diye biri bağırdı arkadan. Nedense bu ses beni hiç yanıltmiyordu.

Selam millet bumakelun suratlilarim nassiniz bakam. Ilk öncelik bölüm nasıldı beya.

Neyse bir oy yine sevabına alıyım sizden bir de yorup yapiverirseniz sevinirim...

Haydin hoşça kalın