•finale hoşgeldiniz•
×××
"perde kapanmadan önce sizlerin huzurunda birkaç şey söylemek isterim." jaebum sahnenin tam ortasına gelip konuşmaya başladığında diğer oyuncular ne yaptığını anlamaya çalışırcasına onu izliyordu. genç adam kimseyi umursamadı-buna bay brano' nun delici bakışları da dahil- ve oyuncular tek tek sahneyi terk ederken o üzerine düşen sarı ışıkla yere çöktü."sanırım üç haftalık bir ceza alacağım bunu yaptığım için." terli saçlarını savurarak güldü, onun kahkahalarına eşlik eden birkaç meraklı seyirci daha vardı.
"neyse çok zamanınızı almak istemem, sadece size bir şey danışmak istiyorum."
seyirciler sessizliğe büründüğünde jaebum' da aklındakileri toparlamaya çalışıyordu.
"düşünün ki hayatınızda biri var, kendinizden bile çok değer verdiğinizi içten içe bildiğiniz biri. böyle saçının teline zarar gelse bin mislini ciğerlerinizde hissediyorsunuz... abartıyorum değil mi?" dişlerini göstererek, göz kenarlarını kırıştırarak güldü.
"ama hissettiklerimi anlatmaya hiçbiri yetmez gibi geliyor." derin bir nefes aldı, göğsü yükseldi.
"danışmak istediğim konuya gelirsek, aslında pek danışmakta denmez. sadece kararsızım diyelim, iki biletim var cebimde şimdi. beni oldukça uzağa götürecek iki bilet, aklımda ise tek gitmemek var. nefesimi götürmek istiyorum buralardan, insanlar fazla acımasız. farkında değiller ama soluğuma uzatıyor hepsi ellerini. engellemeye çalışıyorum, onu korumaya çalışıyorum, bir an başardım sanıyorum. evet, bak boynuna sığındı artık rahatça nefes alıyor, kafasını karıştıracak sesleri bastırdın, tehdit mektuplarını yakıp attın, korudun küçüğünü şimdi rahatça solu diyorum. ertesi gün yanından ayrılmamla tekrar kirli diller ona uzanıyor." dolan gözlerini engellemek adına başını geriye yatırıp birkaç dakika kendine zaman tanıdı. dökülmeyeceklerinden emin olduktan sonraysa başını tekrar kaldırdı ve terli saçları bir kez daha dağıldı alnı üzerine.
"beni tanıyanınız vardır muhakkak, kimden bahsettiğimi de anlamışsınızdır. şimdi söyleyin bana nasıl koruyacağım onu? acısını anlatmayan dili bana çözülmezken yardım dilenen gözlerine nasıl tepkisiz kalacağım?" birkaç saniye önce bastırdığı yaşları yanakları üzerine sızdı sinsice. ön sıralardan bir seyircinin sesi duyuldu o sırada sessiz salondan.
"soluğu kesilen birini kimse anlamaz burada, klişe olacak ama kalbini dinle. en doğru yolu yine kendi kendine gösterir insan. kalbime dokundun, acını paylaştın ancak kimse şifacın olamaz burada. kendi yaranızı kendiniz sarmalısınız bay ım!" yüzündeki memnun gülümsemesiyle sözlerini bitiren seyirci koltuğuna geri yaslandı.