Zor bir aşkı seçtiğimin farkındaydım. Fakat ben onda bu zorluğu, derin mücadeleyi, ve imkansızlığı da seviyordum. Bu ilişkimizi daha da güçlü kılıyordu. Onunla vakit su gibi geçiyordu. Hafta sonlarını gezerek, sinemaya giderek, kitap okuyarak, ve beraber ingilizce çalışarak geçiriyorduk. Oda sürekli olarak kendisini geliştiriyordu. Arada da bara gidiyor, içiyor, eğleniyorduk. Çılgınca dans ettiğimiz zamanlarda oluyordu. Daha dün gibiydi o ulaşılamazdı. Oysa artık şu anda sadece benimdi. Onun evlilik teklifini kabul ettiğime halen daha şaşırıyordum. Fakat aynı zamanda bunu istiyordum da. Onunla olmak için sabırsızlanıyordum. Onu çok seviyordum. Oda beni çok seviyordu. Aşımızı engellemek isteyenler vardı, hep olacaktı da fakat tüm bunlar benim umurumda bile değildi. Onun çevresinde kızlar vardı, ve hep olacaktı da. Çünkü yakışıklıydı. Maddi durumu da ayrıca iyiydi. Geçenlerde onun doğum günüydü. Keyifle kutladık. 26 yaşına girmişti. Tıpkı benimde 23 yaşına girmem gibi. Birlikte çok eğleniyorduk. Her şey de yolundaydı.
çapkınlığı geride kalmıştı. Arada bir onu yokluyordum. Gözü benden başkasını görmüyordu. Fakat şimdilik mi öyleydi? yoksa bu kalıcı mıydı? bilemiyordum. Tek bildiğim şu anda ona güvendiğim, onunla evlenmek istediğim, sadece onunla olmak istediğimdi. Şu anda onun beni sevdiğini, istediğini biliyordum. Ve tabi içimden bunun kalıcı olmasını dilemiyor da değildim. Biz güzel, özgür birer çift olacaktık. Farklılığımızı da daima koruyacaktık.
durumu aileme anlattım.
"kızım sen kafayı mı yedin? mantıklı düşünemiyorsun. Ne evliliği? nereden çıktı şimdi bu evlilik?" dedi babam.
"birbirimizi seviyoruz ve en kısa zamanda evlenmek konusunda ciddiyiz".
"onu daha ne kadar tanıyorsun ki? evlilik bu oyuna gelmez. Ciddi iştir. Büyük bir sorumluluk ister. Onun doğru erkek olduğundan nasıl bu kadar eminsin?"
"hislerim öyle diyor baba"
"içindeki her lanet olası hisse, inanıp, güvenemezsin" dedi babam.
"biliyorum bana doğru erkek bu".
"umarım pişman olmazsın" dedi babam.
"bu konu burada kapanıyor onunla evlenmiyorsun henüz çok erken onunla sevgili olmana izin verdik , ona şans tanıdık şimdilik iyi bir çocuk gibi ama geçmişini biliyorsun neler yaptıklarını da".
"anne hep geçmişe bakarak yaşayamayız".
"baş edebilecek misin peki? o çocuğun ününün okulda nasıl olduğunu nasıl gördüklerini bana sen kendin anlattın kızım bana burada masal okuma senin için endişeleniyorum. Beni ani kararlar vererek endişelendiriyorsun rica ediyorum artık biraz büyü çocuk gibi davranmaktan, olmayacak aşklara inanmaktan vazgeç"
"olmayacak kişi dediğinle 4 aydır sevgiliyiz anne sanal biri değil bu ya da ünlü biri değil imkansız, ulaşılmaz, olmayacak olsun".
"of bu kız cidden kafayı yemiş, normal değil, hayal aleminde yaşıyorsun ama gün gelecek o kafanda kurduğun hayal aleminden uyanacaksın ve gerçekleri fark ettiğin anda da ani kararlar vermekten vazgeçeceksin ama umarım o zamana kadar iş işten geçmemiş olur geç kalmış olmazsın uyan artık gerçekleri gör kızım. Başının tehlikeye girmesinden korkuyorum".
"ne tehlikesi anne? neyin korkusu bu?"
"o çocuk seni üzerse bizde üzülürüz çünkü sana değer veriyor, seni çok seviyoruz bebeğim".