-BÖLÜM 6 KİMSİN ?-
Karanlığımdan bir dilek tut...
🍁
Bir günaha neler feda edilir? Güneş tüm insanlığı, karanlıkla başbaşa bırakmak üzere batıyordu. Pencereden süzülen kızılık, içeriye süzülerek, Melisa'nın yüzüne düşüyordu. Hastanenin beşinci katında kolundaki serumla yatan genç kız gözlerini araladı. Tüm hücreleri alay edercesine acıyordu. Koyulaşan göz altlarını koluna çevirerek serumun çizdi yolu izledi. Elini yumruk yapıp sıkarak bıraktı.
Gözlerini tavana dikerek belleğine düşen görüntüleri hatırladı. Olumsuzca baş sallayarak iki eliyle destek alarak doğruldu. Gözlerini pencerede duran adama çevirdi. Güneşin gözlerinde bıraktığı aydınlık, kızılaşan gözlerini ortaya çıkarıyordu. Göz bebeklerini saran kırmızı dallar, duygularını esir almış, kendi egemenliğini ilan ediyordu.
Kamaşan gözlerini kırparak adama baktı. Sadece sırtını görebiliyordu. Birkaç saniyenin ardından genç adam ellerini ceplerinden çıkarıp omuzu üzerinden Melisa'ya bakıp genç kıza döndü. Ağır adımlarla yatağa doğru yaklaşırken hisslerini uyandıran vanilya kokusu, hedefine ondan izinsiz sürükleniyordu. Melisa kendisine doğru gelen adamı tanıdı.
Belki bu adamı tanımasının en büyük etkeni melankoli yüz hatları, kızaran gözleri, soğuk havada sadece üzerinde duran kopişonuydu. Ama şimdi tam tersi. Siyah boğazlı kazak, eser kalmamış kızaran gözler. Ama melankoli yüzü, hala duruyor. Melisa elini boynuna götürdü. Bu hareketi gerildiğinde istemsizce yapardı. Eren Yiğit, yüzünü çeviren Melisa'ın sessizliği bozmasını bekledi. Bir anda genç kız kolundaki serumu çekerek fırlattı. Ayaklarını kendine çekip seri hareketle ayağa kalıp adamın gözlerine diklendi.
"Kimsin sen!? "
Eren Yiğit, bu soruyu bekliyordu. Çalan telefon sessizliği bölerken cepindeki telefonu çıkardığı sırada Melisa, elinden telefonu alarak duvara fırlattı. Genç adam kırılan telefona bakmadan genç kızın yüzünü inceledi. Melisa gözlerini kırılan telefondan alıp, Genç adamın umursamayan bakışlarına karşılık kollarını bağdaş kurdu.
" o Ateş veledine söyle, benden uzak dursun"
Yatağın kenarında duran botlarını eline alarak, ayaklarına geçirip, bir yandan sözlerine devam ediyordu.
" ha bir de..."
Ayağa kalkarak kırılan telefona baktı.
" sana yeni bir te-"
Genç adam bir anda sözü keserek genç kızın kolunu tuttu.
" hesabı kapatırım. Ama önce şunu halledelim"
Melisa damar yolunun kanadığını fark etti. Kolunu ondan çekip avucuyla baskı uyguladı. Eren Yiğit
Boşta kalan elini aşağıya indirdi. Tam bu sırada içeriye orta yaşlarındaki bir doktor girdi. Melisa gözlerini kolundan kaldırıp doktora baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum
Randomelveda dedi; yutkunması on saniye sürdü... Mavi elbisesinin eteklerinde rüzgarın dokunuşları dalgalanırken uçurumda elleri bağlı gözleri siyah bantla kapalı sadece bekliyordu. Gözleri karanlığa söz keserken; fısıltıları rüzgara eş oldu. "bilmiyorum...