1

1K 67 7
                                    

Love or Die kitabının ikinci serisidir. Öncelikle onu okumanızı tavsiye ederim.

YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN ! :)
.
.
.

İnsan, bir şekilde acılarla mücadele etmeye alışıyordu.

Zorluyordu, yoruyordu ama öğreniyordu. Çoğu zaman kendimden vazgeçmek istedim. Bu hayata artık bir son vermek... Ama olmuyordu. Çünkü beni bu dünyaya bağlayan kişiler vardı.

Kendimi hiçbir zaman ateşe atmaktan korkmuyor olsam da bunu onlara yapamazdım.

Artık eskisi gibi de değildim. Bir sorumluluğum vardı. Büyük bir sorumluluk.

Her daim birlikte olmaya söz verdiğim ve sırılsıklam aşık olduğum eşim, göz kulak olmam gereken bir kızım vardı. Beni seven, kardeşim yerine koyduğum insanlar ve ablam vardı.

İşte, beni hayata bağlayan sebepler bunlardı. Hiçbirinden vazgeçmeyecek, hayatıma devam edecektim.

Camın kenarında oturmuş, yağan kar tanelerini hayretle izliyordum. Elimde olmadan bazı anılarım gelmişti aklıma. En masum olduğum zamanlardı. Yılın ilk karı ile oynamak için saatlerce böyle oturur ve yağmasını beklerdim. Yüzümde oluşan buruk tebessüm ile camdan dışarıyı izlerken sanki o anı yaşıyormuş gibi hissettim. Elimdeki kupayı sehpaya bırakıp saçımı kulağımın arkasına attım. Artık alışmam gerekiyordu. Her geçmişi hatırladığım zaman kalbimde hissettiğim o acıya alışmam gerekiyordu.

Bu düşüncelerin toz olup gitmesine sebep olan şey Taehyung'un yanıma oturması ve yanağıma bir öpücük kondurması olmuştu. Hayatımda acımı unutturacak birilerinin olması iyi geliyordu. "Ne güzel bakıyorsun öyle" Tebessüm ederek söylediği şey ile sessizce gülümsedim. Kendi bakışından kesinlikle haberi yoktu. Öyle bir bakardı ki... Kendimi dünyanın en değerli şeyi gibi hissederdim.

Bakışlarında kaybolduğum tek insandı.

"Şşş, bak bakayım bana" Çapkın bir şekilde söylediği şeyle eğdiğim kafamı kaldırıp gözlerine baktım. Yüzünü avucu içine almış, dirseğini camın mermerine yaslamış şekilde beni izliyordu. Yanaklarım kızarmış olmalıydı. "Çok güzelsin"

Zaten çok yakın olduğumuz için kolayca ona doğru uzanıp yanağına bir öpücük kondurdum. "Bu kadar mı?" Hayal kırıklığı ile bakarken aniden bağdaş kurup iyice bana doğru yaklaştı. Giydiği siyah boğazlı kazak ile oldukça etkileyici görünüyordu. "Hazır kızımız uyuyor" Son heceyi uzatarak söyleyip dudağıma bir buse kondurdu. 'Hımm' diye mırıldanırken devam etti. "Hem havalar tam romantik olma havası" Ben gülerek onu dinlerken kollarını hızla belime sıkıca sardı ve kolay bir şekilde kucağına oturttu. Bacaklarımı iki yana açıp ellerimi omuzuna yerleştirdim. Yüzünü boynuma gömüp derin bir iç çekerken anın etkisi ile gözlerimi kapattım. Yumuşacık saçları ile oynamayı çok sevdiğim için ellerim direkt saçlarına gitmişti. İnce ve uzun parmakları kazağımın içinden çıplak tenime temas edince tüylerim diken diken olmuş, kaskatı kesilmiştim. Yavaş hareketlerle belimi ve sırtımı okşarken boğuk bir sesle konuştu. "Vücudun buz gibi olmuş" Sıcacık elleri beni ısıtmaya kesinlikle yeterdi. "Hırka veya battaniye getireyim mi?" Kafasını kaldırıp merakla bana bakarken, bedenimi sabitlemek için ellerini kalçama yerleştirdi. Başımı olumsuz anlamda salladım sadece. Ardından alnımı alnına dayadım. "Aşkım hasta olmanı istemiyorum" Konuşurken sıcak nefesi dudağıma çarpıyordu ve ben hiç iyi değildim. "Bir şey olmaz" Ani bir hareketle başımı göğsüne koydum ve kollarımı beline sardım. O da bir kolunu belime sarıp, bir eli ile saçımı okşarken başıma bir öpücük kondurdu. "Gece boyu kar yağacak diyorlar. Yarına baya kar olur, ha?" Gülerek söylediği şeyle kafamı geri kaldırdım. "Eğer tutarsa kartopu oynar mıyız?"

"Oynarız tabi" Sevinçle gülerken kafamı tekrar göğsüne yerleştirdim. Kalp atışlarını duymayı seviyordum. Yeniden doğmuşum gibi hissettiriyordu. "Sana boşuna bebeğim demiyorum" Tebessüm ederek gözlerimi kapattım. "Bu hallerine dayanmak zor biliyor musun?"

"Seninde şu hallerin dayanılmaz oluyor. Ama şimdi uykum var ve çok rahatım. O yüzden sadece yatalım" Onu daha da sıkı sararken gerçekten uykum olduğunu düşündüm. "Jung" Taehyung'un sesini duyunca 'hım' diye mırıldandım sadece. Konuşacak halim bile yoktu. "Seni seviyorum"

"Neydi bu şimdi?" Dalgaya vurarak ve gülerek söylediğim şeyle yavaşça gözlerimi açtım. "Söylemek istedim sadece"

"Taehyung"

"Hım?"

"Seni seviyorum"






Sürpriz!! Arkadaşlar herkese merhaba! Kısa zamandır bölüm yazmakla uğraşıyorum ve baya bir yazıp sildim. Jung karakterini çok özlemişim 😭😻 Umarım ikinci seriyi de seversiniz. Buna da desteklerinizi bekliyorum, görüşmek üzere...

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

live and war / KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin