0.5

2.4K 205 223
                                    

Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin ballarım :)

Medyaya aşığım..

Tek şifam olan zehirli diliyle söyledikleri vücudumda büyük bir elektrik dalgası yayılmasına sebep olsada bunu ona belli etmemeye çalıştım. Zaten yaklaşık 5 dakikadır aptal gibi yüzüne bakarak kendimi komik bir duruma düşürmüştüm.

"N-nasıl yani?" Diyerek kekelediğimde kendime lanetler savurarak yumruğumu sıktım. Ona gelmemdeki amaç bana yardım edebilmesiydi ama yanında yaşamamı önermesini hiç beklemiyordum.

"Bir süre benimle birlikte yaşa. Ben Bayan Kim ile görüşeceğim belki sana burada iş verir. O zaman kendi odana çıkabilirsin." Diyerek yüzümdeki mal ifadeyi silip açıklama yaptığında kendimi toparladım.

"Çok iyi olur!" Diyerek şakıdığımda yüzünde geniş bir gülümseme yerleşti. Tanrım dünden razıymışım gibi konuşmuştum, ki sanırım öyleydi.

"Gidelim o zaman." Dedi ayağa kalkıp bavulumu aldığında. Otelin giriş kapısına doğru yürümeye başlarken iç çektim. Başta öylesine geldiğim basit bir otelin artık benim evim olacağı düşüncesi beni ürkütmüştü. Tanrı beni her seferinde bu otele sürüklüyor, sanki içeride beni bağlayan bir şeyler varmış gibi hissettiriyordu.

"Hadi Lisa!" Düşüncelerimin tam üstüne basar gibi bağıran Taehyung'a kafamı sallarken o tanıdık döner kapıdan içeri girdim. Bu sefer bedenimi kaplayan his çok daha farklıydı ve aynı zamanda kalıcı.

Taehyung önde ben arkada sessizce ilerlerken resepsiyondakiler dahil olmak üzere herkesin gözü üstümüzdeydi. Bazıları alışsada diğerleri ilk günki gibi şaşkınlık ve merakla bize bakıyordu. Taehyung'un buradaki popülerliği nasıl bir seviyedeydi merak ediyordum doğrusu.

"Taehyung?" Benden gelmediğine emin olduğum cırtlak bir ses duyulduğunda ikimizde durmak zorunda kaldık. Yine o kız.. 

"Oh Yuqi! Alışabildin mi buraya?" Taehyung bütün odağını o kıza çevirdiğinde gözlerimi devirdim.  Kız güzel olmasına çok güzel güzeldi ama onda beni iten bir şeyler vardı, sesini dahi duyduğumda dişlerim gıcırdıyor, tüylerim ürperiyordu.

"Sayende alışıyorum." Diyerek güldüğünde gözlerim büyüdü. Taehyung'un tepkisini ölçmek için ona döndüğümde onunda güldüğünü görmüştüm.

"Yarın ikimizinde izin günü değil mi? Bence bir şeyler içmeye gidebiliriz." Kız elleriyle oynarken şu an çizmek istediği utangaç kız rolünde o kadar eğrelti duruyordu ki, sinirlerimi daha fazla bozmasına izin vermeyerek sertçe Taehyung'un elindeki bavulumu kaptım. Ancak o zaman ikisinin gözü birbirinden kopup bana dönebilmişti.

"Ben önden gidiyorum Taehyung." Dedim kendimde daha önce hiç duymadığım bir ses tonuyla. Yolu bildiğim için ilerlemeye devam ettiğimde arkamdan geliyor muydu bilmiyordum ama ben bu sinirle neredeyse önümdeki duvara tosluyordum.

Merdivenlerden inerken zorlukla kaldırmaya çalıştığım bavulum bir anda havalandığında Taehyung'un nihayet yanıma geldiğini görmüştüm. Yüzünü ifadesiz tutmaya çalışsada dudağının kenarı sürekli kıvrılıyordu.

"O neydi şimdi?" Diye sordu az önceki davranışımı kastederek. İçeri girdiğimizde derin bir nefes alıp yatağına oturdum. "Ne neydi?" Dedim salağa yatarak. Taehyung bu cevabıma gülerek içeri girdiğinde küçük dolabına doğru ilerledi ve dolabının içinden bordo renginde bir tişört çıkardı.

"Hiç." Dedi hâlâ sırıtmaya devam ederken. Gömleğinin düğmelerini açmaya başlamasaydı bende onunla birlikte gülebilirdim ama ne yazıkki yüzüme inme inmiş olabilirdi, donup kalmıştım.

hotel de amor •TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin