Hellooooo hic uzatmadan yeni bölümü fişekliyor ve kaçıyorum keyifli okumalarrrr ❤
●
Bu satrancın şahı olduğumu sandığım her an aslında basit bir piyon olduğumu ve oyunun asıl sahibinin babam olduğunu anlamam bu sefer uzun sürmüştü.
Oyun benim mağlubiyetimle biteli çok olmuştu ama ben bunu anlamakta çok gecikmiştim. Oysa acımasız şah tarafından ilk harcanan piyonlardan biriydim.
"Lisa senin için lazanya yaptım hadi kalk artık o yataktan!" Annemin, kızının hayatının dönüm noktası olan adamdan uzak kaldığı için harap halde olduğunu göremeyecek kadar kör olması artık eskisi kadar canımı sıkmıyordu.
Buraya geleli, o gece yarısı sevdiğim adamı huzurlu uykusunda onu yalnız bırakalı tam 2 ay olmuştu.
Bu 2 ay içerisinde gelişen en önemli olay artık babamla hiçbir ilişkimin kalmamasıydı. Saçma bir şekilde 18'imi doldurduğum halde onda olan velayetim anneme geçmişti. Bunun için babamla büyük bir savaş vermiştim. Bu savaşın içinde kendimi bolca magazine rezil etmiş, en önemli iş yemeklerini mahvetmiş ve ona hayatı resmen zindan etmiştim.
Bir nevi çığrımdan çıkmıştım artık.
Beni evlatlıktan reddedişini hatırlıyorum da, öfkeden deli gibi titrerken karşısında sadece gülmekle yetinmiştim. Taehyung yüzünden ona bunları yapmamı asla hazmedemiyordu.
Eve geldiğim gece tükürürcesine yüzüme bile bakmadan söylediği sözlerden sonra onun beni evlatlıktan reddetmesine gerek kalmamıştı, ben zaten hiçbir zaman onun kızı olmadığımı o gece daha net anlamıştım.
"Basit bir otelde, o kimden olduğu belli olmayan adamın altına yatarak hayatını devam ettirmene göz yumacağımı mı sanıyordun?"
Eline bir kazık alıp göğsüme çaksaydı daha az acıtırdı canımı. Neredeyse 2 aydır yoktum ve beni görür görmez söylediği ilk şey buydu. O an, ona hiçbir cevap vermesem de sabaha kadar ağlamaktan gözlerim patlamış, sesim kısılmıştı.
Ertesi sabah can havliyle anneme gidip o sözleşmeyi yırtması için yalvarışımı hatırlıyorum da... Ne zavallıyım ama.
Annem ve babam boşanırken kendi aralarında bir anlaşma yapmış ve benim velayetimi babama vermişti. Karşılığında her ay düzenli bir şekilde yüklü maaş yapılması şartıyla.
Annem halimi gördüğü halde o anlaşmayı bozamayacağını söylemiş ve beni bir kez de o yüz üstü bırakmıştı. Bende böylece babamın beni kendi kendisine bırakmasını sağlamaya çalışmıştım.
Yaptığım rezilliklerin kaybettiğim irtibarın sonucunda o akrebin tutsağı olmaktan kurtulmuştum. Benden öyle utanmıştı ki, evlatlıktan redderken kalp krizi geçireceğini sanmıştım.
Namjoon sayesinde soyadım benimle kalmıştı, sadece resmiyet için. Onun dışında sadece Lalisa idim. Bir zamanlar sevdiğim adam için ise Lice.
Bir zamanlar Lice idim oysa şimdi onun için ne anlama geldiğimi bilmiyordum, bilmeye de korkuyordum. Onu tıpkı annesi gibi en yalnız ve muhtaç anında terk eden kalpsiz, duygusuz bir kadın profili çiziyor olduğumu kabullenemiyordum.
Benim yokluğumda Rosé aracılığıyla öğrendiğim birkaç şey vardı tabiki. Orada olmasam bile her şeyden haberdar olmak istiyordum. Otel eski düzenine dönmüştü. Tıpkı Bayan Kim'in de benden istediği gibi. Rosé anlatmasa bile yokluğumu firsat bilen Yuqi'nin, Taehyung'un gölgesini bile rahat bırakmadığını tahmin edebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hotel de amor •Taelice
Fanfiction[25.08.19] Nereden bilebilirdim sayende saklandığım o küçük deponun aşkımızın en büyük şahidi olacağını? Lalisa Manoban X Kim Taehyung