Gittikçe boğuklaşan bir ses duyuyorum.
Derinden..
Sımsıkı kavradığım bu ses, dünyanın avuçlarımın arasından kayma sesi.Kelimelerin içimi kıyan bağırtılarını duyuyorum.
Çığlıkları kramp gibi, her yanımda dolanıyor.
İçim içimden geçerken, bağırmak istiyorum.
Sesim içe dönük bir yankıyla, beynimin içinde uğulduyor.Bağırdıkça ben, sonsuzluğunda titreşen o ses, her yanımı öldürüyor.
Suları ölümsüzlük dağıtan o yeri, ölümlü olmanın verdiği acıyla, kıvrana kıvrana ölüyorum.
Hücrelerim acıyor.
Boğazımda düğümleniyor yaşam. Orada bitiverecekmiş gibi. Orada yok oluverecekmiş gibi..
Sesim çıkmıyor, konuşamıyorum. Bağıramıyorum..Yeniden doğmak için ölüyorum. İçimde büyüyen bu duygu, tam bir öfke.
Olması gerektiği gibi mi bilmiyorum ama..
Şakasız, sert, derin..İnsan haddini bilmez düşüncelere nasıl hakim olabilir.
Kaldı ki bu hadsiz düşüncelerin, gelip zihnime bir hançer gibi saplanıp kaldığını bile bile..İçimden hayatlar geçiyor, hayatların içinden geçiyorum.
Biraz eksik biraz fazla..
Olmakla, ölmek arasında kalıyor yüreğim.
Varlıklarının sarhoşluğu bedenimi sardığı zaman ince bir kendimden geçişle kayboluyorum.
Sonra bakıyorum ki kaydolduğum kendimmişim.Bedenimde yüz yıllardan kalma bir emanetin varlığını duyumsuyorum.
Acıtıyor..
Çok acıtıyor..
Şaşkınlık içinde hayat denilen sürecin kaypak ve yalan zemininde, bu emanetin neden beni bulduğunu sorup duruyorum.Bedenimi ve ellerimi titreten o ses, hep ve ısrarla o ses yankılanıyor içimde..
"Sen kimsin.."
Kendimi tanımlayacak bir kaç kelime arıyorum.
Anlamsızlıkları beynimin içindeki sessizlikte yankılanıyor.Kirli kelimeler bulaşıyor hayatıma, elime, yüzüme..
Bugün geçmişin kirli elleri üzerimde geziniyor.
Sonunda ellerimle tuğla tuğla ördüğüm bu duvarları, kelime kelime yıkıyorum.
Artık kendime dayanamıyorum.
Beni anlatacak bir kelime düşünce kumlara bir fırtına çıkıyor.
Söylediklerim bir kırbaç acısıyla kum tanesi olarak gelip yapışıyor yüzüme.
Ne söylemeliyim..Bazen ölmekle doğmak arasında kaldığım bu yerde, kendimle konuşmaktan, kendime tahammül edemez hale geliyorum..
İnsan bazen öylece bakakalıyor kendine.. İçimde bir ateş yanıyor..
Garip bir huzur duyuyorum.
"Elem Neşrah Leke Sadrek.."
Gece suskunu mağarasından çıkan kelimelerim, kef ashabının dudaklarından kilitli kalıyor.
Şimdi içimde bir ateş yanıyor. Etrafımda tutuşabilecek ne varsa, her şey alev alıyor.
Burası bir çöl ve sadece ben varım.
Kumlar tutuşmuyor.
Tam kırk gece yanıyorum.İçimde sürekli olanın aksine, garip bir huzur duyuyorum..
"Elem Neşrah Leke Sadrek"
![](https://img.wattpad.com/cover/179186787-288-k557570.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat - Satranc-ı Urefa
ФанфикDizide yapılan hamleleri ve açıklamalarını bulabilirsiniz.