Hiçlik
Madem bu gece yolcu dinlenecek.. Bizde başka bir hâli konuşalım. Hiçlikten nasiplenelim biraz. Dilimizin döndüğünce..
Hiçlik hâl olmaktır. Hâl olmak, anlatılmaz. Anlatılamaz.. Anlatılsada idrak edilemez. Hiçliğin hâlin idraki, sadece onu yaşamaktır.
Pervanenin ateşe olan aşkından, ateşe dalıp, yanıp yok olması gibi. Ateş ile hemhal olması gibi.. Pervanenin ateşe dönüşüp, artık kendinden bahsedemeyecek kadar yok olması gibi.. Onda kaybolması gibi.
Yani hiçlik, pervanenin ateş olması.. Kendini ona rağm etmesidir. Onda eriyip gitmesidir. O noktadan sonra bir pervaneden bahsedebilir miyiz?
Hiçliği kabullenmek, bencilliğini kendini terk etmektir. Gururunu kibrini bırakabilmektir. Kalpte yer etmiş bir kibri kazımak, dağları iğne ile kazımaktan daha zordur derler..
Acizliğinin farkında olmak, acizliğine teslim olmaktır. Kendim dediğin varlığını bırakıp, aşkta kaybolmaktır. Kendini sevdiğin ile arandan çıkarmaktır. O aşk ki sahibi de muhattabı da yalnızca Allah'tır.
Ne demiş arifler..
Sen çıkınca aradan, kalır seni Yaradan..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat - Satranc-ı Urefa
FanficDizide yapılan hamleleri ve açıklamalarını bulabilirsiniz.