12- Hıyanet
Hıyanet, kutsal olan şeylere hainlik etmektir.
Üstat, Allah'a ve Rasulüne hıyanet etmek diye bahseder bu basamağı anlatırken. Ama biz yinede anlayacağımız yerden dem vuralım. İhaneti konuşalım.
İhanet, edeni de edileni de harap eder. İhanet eden pişmanlığıyla, ihanet edilen inancıyla sınanır. İhanet aldatmaktır. En çok güvendiğiniz, inandığınız insanların hiç tanımadığınız yüzlerini görmektir ihanet. Aldandığınız için kendinize, aldattığı için karşınızdakine bitmeyecek sandığınız bir öfke ve acı duymaktır.
İhanetinizi bilmeyen sevdiklerinizin, sizi hala saran sevgisi karşısında, çektiğiniz acının edilebilecek bir tarifi yoktur. O tarifsiz acıyla içiniz yanarken aslında kendinizi aldattığınızı anlarsınız.
Aldatıldığınızı anladığınız an, cehennem gibidir. Geri dönüp anlamanın, o ana gelip affetmenin bir yolu yoktur. O ateşin içinde sıkışır kalırsınız. Yandıkça öfkelenir, öfkelendikçe yanarsınız.
İnandığınız her şey yıkılır. Siz o enkazın altında acınızla birlikte sıkışıp kalırsınız. Gidenleri geri getirmek imkansızdır. Ya öfkenize ya da inancınıza sarılıp hayata devam edersiniz.
İhanet büyük imtihandır. Ama sizi saracak bir şefkat daima vardır. İnsan olmak imtihanın içinde olmaktır. Kırılanları onarmak, yıkılanları yeniden inşaa etmek, gücünüzün farkına varıp yeniden ayağa kalkmak şifanızdır.
Ama İnsan hep kendine ihanet eder. Yüzünü yaratanına dönmeyen kul, bütün hayatını kendini aldatarak geçirir. Kim olduğunu unutmak insanın kendine yaptığı en büyük ihanettir.
O vakit şeyh galibin şiirinin son mısrası ile bitirelim muhabbeti.
" Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen. "Yani hoşça bak kendine ki, kainatın özüsün sen. Bütün yaratılanların göz bebeği olan insansın sen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat - Satranc-ı Urefa
Fiksi PenggemarDizide yapılan hamleleri ve açıklamalarını bulabilirsiniz.