Adımımı atığım her sokak benim için hep korkulu rüyam olmuştur. En çokta kızların korkulu rüyası her sokakta olduğu gibi serseri elinde bıçaklı bir çokta kötü amaçlı insanlarla dolu...Her akşam geçtiğim o sokaklar bana korku vermesine rağmen cesaretle ordan geçmemi sağlıyor.
Sabah bulutlar gökyüzüne ölü bir hava vermesiyle , güneşin doğudan batmasıyla , kuşların ağaçta uyan uyan gibisinden ciyaklamasıyla ,kahvaltıda mis gibi sucuklu yumurta kokusuyla açtım o yorgun bittmiş tükenmiş o gözlerimi Hemen gözlerimi ovuştura ovuştura açtım. Bu güzel hayatta hemen elimi yüzümü yıkayıp saçma sapan kafama göre kıyafetlerimi giyip aşağa kahvaltıya gittim.
Annem ve Babam sabah sabah konuşmasıyla Anneannem 'in sabah manşetleriyle Kardeşim Rüya 'nın sosyal medya da takılmasıyla masaya oturup onlara gülümseyerek " Günaydın Canım ailem " annem bana bakarak " Günaydın prensesim senin için sucuklu yumurta yaptım hadi soğumadan ye yoksa şimdi buralardan dalacak herkes " Anneannem " Günaydın kuzum " ben anneannem 'e bakarak " kazağımı ördün mü anneanne bitti mi ? " anneannem gülümseyerek " bitti şu aralar hava soğuk giyersin o sıcak tutan kazağını kuzum benim " anneannem yanına koşup onun toniş yanaklarından doya doya öptüm.
Rüya kardeşime baktığımda hiç değişmeyen bir gelenekle elinde telefonu sosyal medya 'da anca gezsin. Rüya 'nın elinden hızlı bir hareketle telefonu alıp "yeter ama şu güzelim Allahın yaratığı organı bozucan o gözlerin bozulursa seni doktora götürmem bak hadi derslerine odaklan benim gibi ofislerde çalışıp sürünme " Rüya ergenler gibi yine sinirlenip " abla ya ver şu telefonu ya önemli işlerim var ya " bende sorgulayıcı bakışlarla "senin bu telefonda değil fizikle çalışman lazım ve diğer derselerde çalışman lazım senin en önemli işin bu işte "
Her babanın yaptığı sabah sabah sıcak kahvesini yudumlarken sessiz gazete okumasıdır bende babasının kızı olarak onun yanına gidip " Babacım günaydın " Babam bana bakarak " kızım işe giderken dikkatli git olur mu bu aralar çok tekin kötü olaylar oluyor olur mu ? " bende babama gülümseyerek " merak etme babacım ben kendime dikkat ederim." Anneannem yine ellerini açıp dua ettmeye başladı. Bende dua' nın sonunda amin diyip sofraya geçip sucuklu yumurtayı soğutmadan ekmeğe bandırıp yedim.
O kadar süreyle kahvaltı yaparken saatime baktığımda işe geç kalıyordum. Hemen çayımın son damlasının içip hazırlanıp annem 'e kocaman sarılıp babama kocaman yanağına bir öpücük kondurup anneannem 'in duasını alıp Rüyayla birlikte kapıdan çıkıp kendimizi izmir 'in sokaklarına atıp yola koyulduk.
Rüya 'la uzun bir sesizlikle Rüya 'yı okula bırakıp kendi işime yol verip
Yürümekle daha çok geç kalıcağım için bir taksiye binip ofise işe gidiyordum.
Taksiyle işe giderken daka başı saatime bakıyordum. Ve sonunda az bir mesafeyle ofisime geliğimde hızlı hızlı koşup ofise girdiğimde çok geç kalmıştım.
Patronumuzun oğlu Erim bana gülerek "çok geç kaldın Babam şimdiden sana bir ceza hazırlamıştır. " Ben bu Erim 'e bakarak "çekilir misin işe geç kaldım " Erim bana yol verip " ne demek yol senin " bende hızlı adımlarla ofisteki odama geldiğimde karşımda Patronunmuz Halit Beyi gördüm. Kollarını çiçek gibi kapatıp bana doğru bakarak " Yine geç kaldın Gece hanım bu geç kalman şartıyla sana ceza olarak bu akşam herkes 8 : 00 da eve giderken sen 9:00 da eve gidiceksin " ben de Halit Beye yalvararak " ya Halit Bey lütfen bu sefer affedin bir daha asla geç kalmam " Sonra Erim Bey yanınmıza doğru gelip " Baba bu sefer affet hem Gece bu sefer geç kalırsa ben cezasını veririm. " o kadar çabalamamız boşunaydı çünkü geçmişti bile ben orda çaresiz bir şekilde orada kala kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK
Teen FictionAdını bilmediğim bir sokaktan geçerken onu gördüm. Yine hep acı çekerken gittiği o yanlızlık köşesinde elinde yanmaya devam eden sigarasıyla , o bankta soğuk bakışlarla denizin durgunluğunu izliyordu. Sokakları adı gibi bilen ,18 yaşında bir gençti...