~SESSİZLİĞİN ÇIĞLIĞI~

59 16 10
                                    

"Senin susuşların denizleri buharlaştıracak."

Mira o ıssız yolda yürürken kendisine gelen o gizemli mesajları unutmuştu huzur onun için sessizlikti. Mira kafası yere eğik sessizce o yollarda ilerlerken bir anda telefonu çaldı.

*Gizli Numara arıyor*

Yutkundu,eli titreye titreye açtı telefonu çünkü onu rahatsız eden mesaj atan kişinin sesini kendisini çok merak ediyordu. Telefonu açtı hızlıca kulağına dayadı,kalın etkileyici bir sesi vardı ve erkekti ilk başta sapık olabilir mi? diye düşündü.

"Alo"
-kimsin-
Titreyen sesime cevap verişimden korktuğumu anlıyordu.
"Korkarak titrediğini görmek ne güzel."
bir kahkaha patlattı daha çok korkmuştum.
-ne istiyorsun-
diyerek karşılık verdim.
"Şimdi sakince beni dinle" dedi.
-Dinliyorum zaten-
Gözlerimi devirdim, bu benim hobim olmuştu artık.
"Gözlerimi devirmeden dinle"
Deyince Şok olmuştum.
-Ne!!!-
Diye bir tepki verdim.
"Evet ben senin yaptığın her şeyi görüyorum duyuyorum attığın her adımı takip ediyorum ve ben sapık falan değilim sağında solunda arkanda önünde ben heryerdeyim Mira."
O an korku ile ağzımdan kelimeler dökülüverdi.

-Ne olursun beni rahat bırak-

O korkuyla ne yapacağımı bilmiyordum. O ağır ağır huzur bularak yürüdüğüm sokakta şimdi ağlayarak koşar adımlarla ilerliyordum. Evet ben bir korkaktım artık bunu biliyordum.O sesin sahibi,telefondaki kişi benim ağlamamı dinliyordu cevap vermedi son söylediğim sözlere.Nereye gittiğimi bile bilmiyordum onun sesiyle irkildim çok yakınımdan geliyordu.

"Bu sokağa girmen pek iyi olmadı."

Çok yakınımdaydı telefonu yüzüme kapattı arkamı korkarak döndüm oradaydı.Simsiyah giyinmişti, yüzünde maske vardı,o da siyahtı, gözlerin hizasına kadar kapatıyordu maske yüzünü, gözleri simsiyahtı.
Alnını kafasına geçirdiği kapşonu kapatıyordu benim mavi gözlerimle onu simsiyah gözleri birbirine değdiği an daha çok korktum çünkü artık daha kötü bakıyordu.

Korkuyordum, korkudan bayılmamak için kendimi zor tutuyordum.Konuşmaya başladı;
"Korkuyorsun tamam anladım."
Deyip kahkaha patlattı.
Hiçbir cevap veremiyordum sanki dilim tutulmuş o an.
Gözlerime biraz baktıktan sonra sözüne devam etti.
"Zaten burada korkmam için varım benden korkacaksın sen benden korktukça Ben seni yavaş yavaş yok edeceğim."
Her cümlesinde bir adım daha atıp bana yaklaşmaya devam ediyordu o bana bir adım yaklaştıkça ben bir adım geriye gidiyordum.
Ben konuşacak halde değilim onu dinliyordum sadece.
"Eğer başkalarının da canının yanmasını istemiyorsan bunu sadece ikimiz bileceğiz. Senin bana bir bedel ödemen gerek ve bu bedelin karşılığını canınla ödeyeceksin seni ben öldürmeyeceğim ben katil değilim benim düşmanım da değilsin senin asıl düşmanın olacağın kişi de ben değilim ve sen kendi kendine yok olacaksın."
kanımı donduran cümlelerde bunlar her milimmimde korku denen duyguyu hissediyordum gözyaşlarımı tutamıyordum şok içindeydim,konuşacak cesareti bulmuştum sonunda,titreyen sesimle;

"Madem düşmanım değilsin neden bana bunları yaşatıyorsun."
Kahkaha attı bir adım daha yaklaştı,o an bende titreyen bacaklarımla bir adım geri gittim onun bana yaklaşmasını istemiyordum.Ve o an fark ettim bir çıkmaz sokatı, sanırım her şeyin sonu buydu burada ölecektim ya korkudan ya da onun elinde...
Bana iyice yaklaşıp dudaklarını araladı,

"Emir kuluyum diyelim.Benden bunu yapmamı isteyen kişi çok değerli, O ne derse onu yaparım ve benim değerlim dediğim senin düşmanın Mira."

KARANLIĞIN GERÇEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin