"Hayat yaşadıklarımızdan çok hayal ettiklerimiz değil mi zaten."
O gece gözyaşlarımda boğuldum. O gece her şey farklıydı aşk acımın üstüne birde yalnızdım.
'Bunca kalabalığın arasında yapayalnızdım.'
O gece defalarca ölmeyi istedim. Ama ben korkağın tekiyim. Yapamadım. Elime bir kalem bir defter aldım. Bundan sonra tek dostum onlardı. Defterin kapağını açtığımda gözyaşlarım kağıda damladı. Bulanık bakan gözlerimle içimden geçenleri yazmak istedim."Odamda tek başıma delirdim,
Çığlıklarımı duydun mu?"Sanki o an cümleler, kelimeler hepsi kaybolup gitmişti aklımdan. İlk sayfama bundan başka bir şey yazamadım. Defteri kapatıp dolabıma koydum yatağıma girdim. Sessizce ağlayarak uyuyakaldım.
Sabah olduğunda gözlerimin altı şişmişti. Kıyafetlerimi giydikten sonra aynanın karşısına geçtim. Ve bir kahkaha attım. Yalnızlık beni şimdiden bu hale getirdiler sonrası ne olacaktı. Oysa ki ben hep yalnızdım, ama bu yalnızlık öncekilerden farklıydı. Ben değer verdiğim insanları kaybetmiştim. Okula gittiğimde onlardan en uzak sıraya oturdum. Tek başıma öylece sıraya dalgın dalgın bakıyordum, beşi birlikte sınıfa girdiler çok mutlulardı, yüzleri gülüyordu.Onlardan uzak olmak canımı yakmıştı. Birilerini umursamamak bu kadar zor olamazdı ama zordu işte bu his nasıl tarif edilirdi bilemem. Okulun çıkışına kadar birisi bile yanıma gelmemişti. Bende onların yanına gidememiştim. Onların beni bir anda unutup umursamaması kolayken neden bana bu kadar zordu. Çok can yakıcıydı. Okul çıkışında eve doğru yavaş yavaş yürüdüm. Issız yolda düşüncelerime daldım. Berke'nin söyledikleri kafamın içinde yankılanıyordu. O sırada telefonum çaldı telefonumun sesiyle irkildim, klasik arayanlardandı.
*GİZLİ NUMARA ARIYOR*
Hiç düşünmeden açtım.
"Yalnız başına uyuduğunda olanları unuttun galiba." dedi.
yutkundum hatırladıkça kötü oluyordum.
"Artık bana yardım edecek kimse yok. Derdin neyse söyle ama yüz yüze." dedim.
"Madem öyle arkana bak."
hemen arkama döndüm aramızda sadece 2 metre vardı. Yine üzerinde siyah kapşonlusu, siyah maskesi, siyah kotu vardı. Telefonunu kapatıp cebine koydu bana yürümeye başladı. Hiç hareket etmeden yanıma gelmesini bekledim.O yaklaştıkça kalbimin korkudan iki kat daha hızlı attığını hissediyordum. Ve karşımdaydı. Kalbim artık vücudumda bulunmuyordu sanırım.
"Yüz yüze konuşmak istemiyor muydun karşındayım işte." ddedi,yutkundum kendimi sakinleştirdim, gayet soğuk bir tavırla cevap verdim.
"Yüzünde bu maske olduğu sürece yüz yüze konuşmuş olmayız."
Cesurca davranmaya çalışıyordum ama korkağın tekiydim, ve korktuğumu bildiğine adım gibi emindim. Elini kapşonuna götürdü, kapşonunu hızlıca indirdi. Saçları alnına indi , saçlarını karıştırıp eliyle düzeltti. Resmen dilim tutulmuştu esmer teni çok hoştu, resmen uyum içindeydi hepsi ve o siyahların içinde insanı büyülüyordu.
"Belki yüz yüze değil ama göz göze konuşabiliriz." dedi.
Hiç bir cevap vermedim. Ben cevap vermeyince konuya o girdi.
"Aslında derdimi anlatmıştım, düşmanın ben değilim Mira. Bunu defalarca söylemekten asla sıkılmayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN GERÇEKLERİ
AdventureKaranlık kız Mira kaosun kraliçesi olmuşken bu kaostan nasıl kurtulabilirdi aşkı bu kaostan etkilenirse o zaman ne yapacaktı?..