-2-

127 6 0
                                    

Okulu bu olaylardan sonra 2 gün astım. Babam hiç eve gelmedi. Ama yarın sabah okula gitmem gerekiyordu. Fakat nasıl gideceğimi bu haldeyken bilmiyordum. 2 gündür düzgün yemek yiyemiyordum. Haliyle açtım. Buzdolabında hiç bir şey yoktu. Saat 10.30'a varmıştı.Zaman ne hızlı geçiyordu? Sanırım açık bulacağım yer sayısı çok azdı. En azından onlara yetişmek için hızlıca askıda duran siyah ceketimi ve anahtarı alıp çıktım. Caddeye çıktım ve etrafa baka baka yürümeye başladım. Ve karşı caddede gözüme biri çarptı. O...onun kadar güzel birini hi...hiç görmemiştim. Kömür karası gözleri, geceye karışmış siyah saçları. O kadar güzeldi ki. Fakat bu saatte ne yapıyordu? Dışarıda ne işi vardı? Galiba bu soruların cevabını hiç öğrenemeyecektim. Gözden kaybolduktan sonra yola devam ettim. Ama aklımdan hiç çıkmadı, çıkaramadım. O Gözlerini aklımdan nasıl çıkarabilirdim ki? Ağaca çarptıktan sonra ayıldım ve asıl amacım aklıma geldi. Açtım. Hemen toparlandım ve yürümeye devam ettim. Şükür yakında açık bir market vardı. Bir kaç bir şeyi alıp eve yürümeye başladım. Eve girdiğimde saat 11.37'ydi. Nasıl o kadar zaman geçmiş olabilirdi ki? 10 dakika sürdüğüne yemin bile edebilirdim. Biraz atıştırdıktan sonra çantamı hazırladım ve yatağa yattım. Her gözümü kapattığımda onu görüyordum.Ben de nasıl bir etki bırakmıştı? Bütün gece gözüme uyku girmedi. Sabah 07.00 da yataktan çıktım elimi yüzümü yıkayıp hızlıca evden çıktım ve okula doğru yola koyuldum. Aklımdan çıkaramıyordum onu. Ne yapmıştı bana öyle? Sınıfa girdim. Herkes nerede olduğumu soruyordu ama aklımda sadece o vardı. O yüzden ''Hastaydım.'' diyip geçiştirdim. Sırama geçtiğimde daha dersin başlamasına 15 dakika vardı. Yine dalmış onu düşünürken, kapıdan biri girdi ve dikkatimi çekti. Kafamı çevirip baktığımda ona benzeyen birini gördüm. O olabilir miydi ki? Gecenin karanlığında gördüğüm kız, o muydu? Acaba o da beni görmüş müydü? Hiç bakmadı ki. Ya fark etmediysem. Bunları düşünürken bir ses ile kendime geldim. ''Sen de mi burada oturuyordun?'' Bu oydu. Onun sesiydi. Nasıl konuşacaktım. bacaklarım titremeye başlamıştı. Hızlıca cesaretimi topladım ve ''E...Evet. Ben uzun zamandır burada oturuyorum da sen yenisin galiba dedim.'' Bu cevabıma karşılık güldü. İçimde öyle bir duygu oluştu ki anlatamam. ''Haklısın. Ben Melisa.'' dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Uzun süre cevap vermeyince gülerek ''Sen de adını söylemeyecek misin?'' dedi. O an ayıldım ve hızlıca ''Haklısın. Kabalık ettim özür dilerim. Adım Fatih.'' Dedim. gülmesini sürdürerek. ''Memnun oldum.'' dedi. Daha sonra üstüne basarak ''Sıra arkadaşım'' dedi. İkimizde gülümsedik. Bu çok garipti. Bu kadar kötü olayın ardından gülebiliyordum. Bu, nasıl bir kızdı böyle?

Umutsuz Bir AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin