-3-

88 7 5
                                    


Derse odaklanmakta zorluk çekiyordum doğrusu. Ona bakmak istemiyordum ama her saçını savuruşunda. Kalbim sıkışıyordu. Anladığım kadarıyla inek bir öğrenciydi. Dersi onun kadar dinleyen yoktu sınıfta. Tenefüslerde sürekli test çözüyordu. Ve el hareketlerinden anladığım kadarıyla hepsi doğruydu. Bence konu açmak için güzel sebepti. Hemen değerlendirmem lazımdı. Konuya direkt girmem garip olabilirdi. Önce bir soruyla girdim;

 ''Nasıl ya? Bunu nasıl yapıyorsun?'' dedim. Kafasını kaldırdı ve kısa bir süre baktı. Daha sonra ''Neyi?'' dedi. Doğrusu anlamasını beklerdim sonuçta inek öğrenci. Belki de alışmıştır.

 ''Soruları diyorum. Nasıl full yapabiliyorsun?'' dedim. Gülümsedi ve;

 ''Sen beni mi izliyorsun?'' dedi. Şaşırdım, doğrusu bu cevabı beklemiyordum. Hızlı düşünmem gerekiyordu;

 ''Öyle bir tik atıyorsun ki anlamamak mümkün değil.'' dedim. Bence aşırı iyi bir cevaptı. Aslında bir bakıma doğruydu soru boyutunda tik atıyordu. Devasa tikler. Gülümsedi ve;

 ''Her şey çalışmaktan geçiyor. Benim de anladığım kadarıyla dersle pekte alakan yok.'' dedi. Hafif gülümsemiştim. Fakat içimde mutluluktan haykırıyordum. Beni az da olsa isteyerek ya da istemeyerek de olsa takip etmişti ve analiz etmişti. Aklına gelmiştim. Bu...bu tarif edilemez bir duygu. O mutluluğu yansıtmamak için kendimi zor tuttum. O kömür gözlerinde kaybolduğum kızın aklına gelmiştim. Bu mutluluk bana en az 1 ay yeterdi. Ama sanırım cevap vermeliydim;

 ''Peki ya sen bunu nasıl anladın?'' dedim gülümseyerek.
 ''Anlamak o kadar da zor olmadı doğrusu. Bir kere parmağını kaldırdığını görmedim. Bence yeterli sebep'' dedi ve gülümsedi.

 Bunu bana neden yapıyordu? Sürekli mantıklı, anlamlı konuşuyor ve üstüne de gülüyordu. Amacı kendine daha da çok aşık etmek falan mı? Eğer öyleyse çok iyi başarıyor.

Umutsuz Bir AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin