"babam hiçbir şey bilmiyor, bir hırs-" aniden kolumdan çekilip bir odaya sokulduğumda karşımdaki bedene çevirdim bakışlarımı. Beni kendisi ile duvar arasına almıştı yine.
"bana hırsız demeyi kes!" diye bağırdığında kaşlarımı çattım. "hırsız değil m...
Jungkook'un evdeki varlığı beni artık yüksek derecede geriyordu. Onu buradan göndermeliydim ama nasıl?
Yoongi'den bu konu hakkında yardım isteyebilir miydim?
Yok yok, onu bu işe bulaştırmamalıydım.
Taehyung ve Jimin de olmazdı. Off ne yapacaktım!
Bu konuyu şimdilik bir süreliğine rafa kaldırmalıydım.
Kafayı yemek üzereyken derin bir nefes aldım ve kendimi yatağa attım. Bir süre tavanla bakıştım. Canım film izlemek istiyordu.
Odamdan çıktım ve tv salonuna ilerleyip koltuğa oturacaktım ki, Jungkook'un benden önce davrandığını gördüm. Beyfendi kendine mısır bile patlatmış televizyon izliyordu. Başımı televizyondan tarafa çevirdiğimde bir film izlediğini gördüm. Ne filmiydi henüz anlamış değildim ve kumandayı fark ettirmeden kaptığım gibi televizyonu kapattım.
Bir süre gözleri televizyonun ekranında gezindi, kaşlarını çatıp bana döndü sonrasında da elimdeki kumandayla bakışmaya başladı.
Mısırı kenara bıraktı ve haykırarak gülmeye başladı. "ben... pennywise'a benziyorum... öyle mi?" kahkahalarının arasından zar zor konuşurken kaş çatma sırası bana geçmişti.
"çarpılmanı bekliyorum şuan," dedi ve tavana bakmaya başladı. "kutsal güçler tarafından."
Ben de tavana bakmaya başladım ve kollarımı iki yana açıp beklemeye başladım. "bekliyorum." deyip birkaç saniye öyle bekledim.
"neyse." dedikten sonra durşumu düzelttim ve herhangi bir koltuğa oturdum. "hadi Jungkook güle güle."
"ne o?" dedi ve devam etti. "beni de gönderdiğine göre erotik şeyler izliyor olmalısın?"
Yanaklarım kızarmaya başladığında anında karşı çıktım. "sapık mısın be! Ben sen değilim öyle şeyler izlemem." dediğimde ağzına mısır attı ve yedikten sonra konuştu. "bahse girerim en az üç kez izlemişsindir." dediğinde bakışlarımı kaçırdım. Sapık zihniyetli bu çocuk beni delirtmeye yetiyordu.
"gider misin?" dedim. "hayır." diye karşı çıktı.
"ilkokul çocukları gibi kavga mı edeceğiz yani?" dediğinde kollarımı göğsümde birleştirdim. "filmlerimi paylaşmayı sevmiyorum?" dediğimde elimden kumandayı almaya yeltenmişti ki hemen arkama sakladım. "ne yapıyorsun?" tekrar almak için yeltendiğinde bu sefer ikimiz de koltuğa düşmüştük. Aslında Jungkook üstüme düşmüştü desek daha doğru olurdu.
Gözlerine baktığımda yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Şuan hiç müsait bir pozisyonda değildik ikimiz de ve ben soğuk terler dökmeye başlamıştım.
"hey... in üstümden!" diye tepinmeye başladığımda ağırlını üstüme tamamıyla bıraktı ve bu eylemlerimi engelledi. Elimdeki kumandayı uzattım alıp gitmesi için. "kumandayı istiyordun ya... alabilirsin. Ben de... şeyden izlerim... laptoptan! Ha, evet! laptopran izlerim." dedikten sonra Jungkook elimdeki kumandayı aldı ve rastgele bir yere fırlattı.
"kumandayı değil.. seni istiyorum Alkyone." dediğinde içimden küfür etmeye başlamıştım.
"salak mısın in üstümden! Birileri görecek şimdi. Dadı?"
Gülümsedi ve baş parmağıyla sıcak olan yanaklarımı okşamaya başladı.
"evde kimse yok, sen ve ben dışında.." dedikten sonra yanağıma öpücük kondurdu ve geri çekildikten sonda tekrar bana bakmaya başladı.
"yanıyorsun sen de benim gibi.." dedikten sonra artık çabalamaya gücüm olmadığını fark ettim ve gözlerimi kapattım.
"gözlerini aç.." dediğinde yavaş da olsa gözlerimi açmıştım.
Sonrasında anlamlandıramadığım bir şekilde dudaklarımı öpmeye başlamıştı.
Salak Alkyone...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
malkyone özür dilerim ama yrra yedin geçmiş olsun krdşm. olm jankuk ne sapık insansın amk jflslsjsh
thief'in fandom ismi bundan sonra MALKYONE ZİYAGİL'DİR KSLDLELDMDLXB
