a c h t z e h n

10.6K 808 239
                                    

Babam bana kaşlarını çatmış bakarken aniden ciddileşti.
"senin sevgilin mi var?"

"evet, var." dedim gözlerimi Jungkook'un gözlerinden ayırmadan. Bu hareketimi beklememiş olacaktı ki şaşırmış bir ifadeye büründü.

"getir de tanışalım."

"seve seve." dedim ve arkamı döndüm.

Jungkook beni zor duruma sokmaya çalıştığını sanıyordu ama yanılmıştı ve böyle davranarak savaş ilan etmişti. Peki, öyle olsundu.

Bir iki adım attıktan sonra durdum ve onlara döndüm.

"sanırım okul çıkışı sen de sevgilinle buluştun. Seni aradım ama ulaşamadım. Keşke haber verseydin. Lütfen bir dahakine yanımdan ayrılırken haber ver." dedim ve göz kırpıp odama ilerledim.

Ardından kapıyı kapattım. Derin bir nefes aldıktan sonra banyoya ilerledim ve ılık bir duş aldım.

Bu çocuğun amacı neydi hala anlamamıştım. Ne yapmaya çalışıyordu, babama karşı beni küçük düşürmek mi istiyordu, benimle mi uğraşmak istiyordu anlamış değildim. O buradan gitmediği sürece kafayı yiyecektim. Umarım ruh hastası olmadan önce evi terk ederdi.

Bornozuma sarılıp dışarıya çıktım ve dolabımdan kıyafet alıyordum ki birden kapı açıldı ve ben refleks olarak bornozuma sarıldım.

İçeriye giren bir adet burnundan soluyan Jungkooktu. Tam da zamanlamasını bulmuştu.

"hey! çık dışarı!" diye bağırmamla kapıyı kapattı ve kilitledi.

Beni bu halimle görünce birden yüzü yumuşadı ve yavaş adımlarla bana doğru gelmeye başladı. Ben de geriye ilerliyordum.

"n.. ne yapıyorsun çık dışarı."

"asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun? Neden babanın yanında öyle dedin?"

"peki sen ne yapmaya çalışıyorsun, sen niye öyle dedin?"

Kaşlarını çattı.

"soruma soruyla cevap verme!"

"çık dışarı-" sırtım duvarla buluşunca bağıramamıştım.

Elini başımın yanına dayadı. Burnunu boynuma bastırdı ve derin bir nefes aldı.

Yanağındaki yaraya kaydı bakışlarım. Gerçekten, hiç de kötü durmuyordu. Kusurundan bile kusursuzluk akıyordu.

Tanrım, alkyone neler diyorsun?!

"kızmak istiyorum ama bir şekilde bunu yatıştırıyorsun.. mmm. güzel kokuyorsun, her zamanki gibi."

Yanıyor olduğumun da farkında mıydı acaba?

"defol git." dediğimde burnunu boynumdan çekti ve eli ıslak saçlarımı okşamaya başladı.

"çok asabisin, alkyone."

"sen de çok sapıksın, jungkook. Şimdi odamı terk et!"

Gözleriyle bornozumun ipini işaret etti. "tanrının sanatını görmemi sadece onlar engelliyor." dediğinde yanaklarım daha da çok kızarmıştı.

"sevgilinle güzel anlar yaşadın demek.." deyip elini yüzümde gezdirmeye başladı.

"evet.."

Terk edip gider miydi artık odamdan?

"odama kamera falan koyduğunu düşünmeye başlayacağım." dedim tek nefeste.

"koymadım, koymam da.." dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

"teşekkür ederim, artık git." dedikten sonra dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Oynatmıyordu. Soğuklardı.

Ellerlimle ittirdim.

"çık artık. Giyineceğim."

Göz kırptı ve arkasında kızarmaktan domatese dönen bir alkyone bırakarak odamdan çıktı.

Bu adam tam bir sapıktı!

Tam savaş ilan ediyorum, sanki bunu biliyormuşçasına bana sırnaşarak bunu yok etmeye çalışıyordu.

Pardon, cazibesini ve sapıklığını kullanarak demeliydim.

jungkook cidden odaya kamera mı koydun doğruyu söyle tavşancık dıpspdnd malkyone hayatımda senin kadar ciddiyetsiz, kararsız bir insan görmedim ha dodldbx

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

jungkook cidden odaya kamera mı koydun doğruyu söyle tavşancık dıpspdnd
malkyone hayatımda senin kadar ciddiyetsiz, kararsız bir insan görmedim ha dodldbx

sınav haftasına gireceğim o yüzden iki hafta yeni bölüm yok :/
o yüzden oy sınırını yüksek tutacağım.

yeni kapağı beğendiniz mi?

200 oy 100 yorum.

thief ⚘ jeon jungkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin